"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
K A R A R
A)Davacı İstemi;
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin murisi ...'in davalıya ait maden ocaklarında çalışmakta iken meslek hastalığı sonucu 23/11/2006 tarihinde vefat ettiğini, miras bırakanın ölümüne sebep olan meslek hastalığının meydana gelmesinde kendisine atfı kabil hiçbir kusur ve ihmalin söz konusu olmadığını,... 3. İş Mahkemesinin 2010/76 Esas, 2011/326 Karar sayılı dava dosyasında murisin ölümünün meslek hastalığı sonucu olduğunun tespit edildiğini ve kabul edilen davanın Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, davacının murisin ölümü nedeniyle maddi zararlara uğradığını ileri sürerek fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 10,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı Cevabı;
Davalı vekili cevap ve beyanlarında; davada zamanaşımı olduğunu ve davanın mükerrer olarak açıldığını, müteveffanın başka iş yerlerinde de çalışmalarının olduğunu, ölümün başka iş yerlerindeki kötü çalışma koşullarından doğduğunu, müvekkili kurumun gerekli önlemleri aldığını ve almaya devam ettiğini, bu bakımdan müvekkili kurumun kusuru bulunmadığını, ölümün meslek hastalığı sonucu olmadığını, davacıların destekten yoksun kaldıkları iddiasının varit olmadığını, istenen tazminat miktarının çok fazla olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
“1-Davanın KABULÜ ve bu dosyayla birleşen... 2. İş Mahkemesi'nin 2016/1013 Esas, 2016/1180 Karar sayılı ek davanın KABULÜ ile;
88.460,22-TL maddi tazminatın ölüm tarihi olan 23/11/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine...”
GEREKÇE
“Davacının aile nüfus kayıt örneği alınmış, SGK'dan davacıya meslek hastalığı sonucu ölüm nedeniyle bağlanan gelirin PSD. İle aylık bağlanmasına ilişkin evraklar getirtilmiş, mesai listesi sunulmuştur.
Davacının delil olarak dayandığı Mahkememizin 05/05/2011 tarih, 2010/76 Esas, 2011/326 Karar sayılı ilamı ve Yargıtay Onama İlamı celp olunarak incelendiğinde; Davacının ..., davalının ..., davanın muris...'in meslek hastalığı sonucu ölümü nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, istemin kabulüne karar verildiği, hükmün Yargıtayca onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya, kusur durumunun tespiti için iş güvenliği uzmanı maden mühendisi bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 05/04/2016 tarihli rapor ile; müteveffanın ölümüne neden olan meslek hastalığının oluşumunda; % 96,87 davalı kusuru, % 3,13 oranında ise kaçınılmazlık belirlendiği anlaşılmış, dosya içeriğine uygun bulunan işbu rapor hükme esas alınmıştır.
Dosya, davacının maddi zararının belirlenmesi için hesap uzmanı bilirkişiye tevdii olunmuş, bilirkişi tarafından sunulan 26/04/2016 tarihli rapor ile; davacının maddi destek kaybının 88.470,22-TL olarak tespit edildiği görülmüştür. Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları matbu, soyut ve dayanaksız olduğundan dikkate alınmamıştır. Bu rapor usule, yasaya ve Yargıtay denetimine de elverişli olduğundan verilen hükme esas alınmıştır.
Mahkememizin işbu dava dosyası ile birleştirilen... 2. İş Mahkemesinin 2016/1013 Esas, 2016/1180 Karar sayılı dava dosyası ile davacı vekili; 88.460,22-TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Meslek hastalığı nedeniyle ölümün gerçekleştiği 23.11.2006 tarihinden itibaren dava ve ek dava tarihine kadar TBK.146.maddesinde belirtilen ve bu olayda uygulanması gereken on yıllık süre geçmediğinden davalının zamanaşımı itirazı yerinde olmadığından dikkate alınmamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı murisi ...'in 23/11/2006 tarihinde meslek hastalığı maluliyeti nedeniyle vefat ettiği kesinleşen Mahkememizin 05/05/2011 tarih, 2010/76 Esas, 2011/326 Karar sayılı ilamı ile sabittir. Davacıya, murisin meslek hastalığı maluliyeti nedeniyle de gelir bağlanmıştır. Mahkememizce aldırılan kusur raporundan müteveffanın ölümüne neden olan meslek hastalığının oluşumunda; % 96,87 davalı kusuru, % 3,13 oranında ise kaçınılmazlık belirlendiği anlaşılmıştır. SGK'nın, 2011/58 Sayılı Genelgeye göre hak sahiplerine sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasından dolayı rücu işlemi söz konusu olmadığının bildirmesi üzerine hükme esas alınan hesap bilirkişi raporu doğrultusunda davacının maddi tazminat isteminin kabulüne 88.460,22-TL maddi tazminatın ölüm tarihi olan 23/11/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.”
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
“1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun; HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince; ESASTAN REDDİNE,”
GEREKÇE
“01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 55. maddesinde, “ Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile arttırılamaz veya azaltılamaz. ”hükmüne yer verilmiştir.
6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır”. Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir. Kaldı ki, 6098 sayılı Kanunun 55. maddesi de emredici bir hükme yer verdiğinden gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın tüm fiil ve işlemlere uygulanmalıdır.(Yargıtay 21. HD'nin 2011/5275 Esas, 2012/15492 Karar sayılı, 25.09.2012 tarihli içtihadı ve diğer yerleşik içtihatları)
SGK'nın 2011/58 nolu Genelgesi'nin "Gelir ve Aylıkların Peşin Sermaye Değerleri ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu" başlıklı 9. Bölümünün 3.10 numaralı paragrafında, " 506 sayılı Kanun uygulanmasında 60 yaşından büyük sigortalılar için rücu davası açılmadığı, bu yaş sınırının aktif çalışma dönemi kavramı dikkate alınarak aktif çalışma dönemi 65 olarak değiştirildiği, Kanunda 65 yaşından büyük sigortalılar için rücu davası açılmayacağı" belirtilmektedir. Buna göre davacının murisi olay tarihinde 66 yaşında olduğundan rücu davası açılamaktadır. SGK'dan gelen 23.06.2016 tarihli yazı cevabı da bu yöndedir. Bu nedenle maddi tazminat hesabından davacıya bağlanan sürekli işgöremezlik gelirinin (ilk peşin sermaye değerinin) düşülmemesi doğrudur.
Türk Borçlar Kanunu'nun 55. maddesinin emredici hükmü dikkate alınarak sigortalının vefatı nedeniyle hesaplanan maddi tazminattan hakkaniyet indirimi yapılabilmesi mümkün değildir.(21.HD 2013/4813 Esas-9641 Karar sayılı ve yerleşik diğer içtihatları.)
Tazminatın saptanmasında, zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, bakiye ömrü, iş görebilirlik çağı, iş göremezlik oranı, kusur dağılımı, Sosyal Güvenlik