Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2019/7991 Esas 2019/24146 Karar
Karar Dilini Çevir:
22. Hukuk Dairesi         2019/7991 E.  ,  2019/24146 K.
"İçtihat Metni"

I-BAŞVURU

Başvurucu avukat dilekçesinde özetle;
Uyuşmazlığa konu dava dosyalarındaki dava konusu ve tarafların aynı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemelerinin dairelerinin verdiği kararların ise birbirinin zıddı olduğunu, aynı konuda 5. Hukuk Dairesi ve 9. Hukuk Dairesi aynı yönde karar verirken 7. Hukuk Dairesinin tam tersi karar verdiğini, bu kararlar kesin olduğu için Yargıtaya da gidilemediğini, 7. Hukuk Dairesine verilen maddi hata dilekçesinin ret edildiğini, halbuki bu kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu,
Müvekkilinin 19/09/2008 tarihinde davalı işveren ile yeni iş akdi imzaladığını, mevzuata göre işçi, iş akdini imzaladığı anda yürürlükte olan yönetmeliğe tabi olduğunu, sonradan yürürlüğe giren ve işçi için işin esasında önemli değişiklikler yapan yönetmeliğin işçiye tebliğ edilmesi ve 6 iş günü içinde işçinin yazılı onayı alınırsa bağlayıcı olacağını yoksa iş kanununun 22. Maddesi uyarınca işçiyi bağlamayacağını,
İş aktinin imzalandığı 19/09/2008 tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğin 31/08/2000 tarihinde yürürlüğe giren ve açtıkları davanın dayanağını oluşturan kapsam dışı personel yönetmeliği olduğunu, davalı kurumun 2008 yılında hazırladığı yönetmelik 1 Temmuz 2008 tarihinde kabul edilmesine rağmen 26/09/2008 tarihinde yani davacı işçinin iş aktini imzaladığı tarihten 7 gün sonra yürürlüğe girdiğini, hazırlanan yönetmeliğin yönetim kurulunca 01/07/2008 tarihinde kabul edilmiş olmasının hiçbir ehemmiyeti olmadığını, esas alınacak olanın yürürlük tarihi olduğunu, bu yönetmelik müvekkili işçiye tebliğ edilip müvekkili işçi tarafından da 6 iş günü içinde onaylanmadığına göre davacıya uygulanamayacağını,
Buna rağmen ... Bölge Adliye Mahkemesi 5 ve 9. Hukuk Daireleri sonraki yönetmeliği uygulayarak açılan işçilik alacağı davalarını reddeden ilk derece mahkemesi kararlarını kaldırarak davanın kabulüne karar verdiği halde 7. Hukuk Dairesinin önceki yönetmeliği uygulayarak açılan davayı kabul eden ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak davanın reddine karar verdiğini, Yargıtay yolu kapalı kesin kararlar arasında çelişki olduğundan 5235 sayılı kanunun 35/3 maddesi uyarınca çelişkinin giderilmesi, içtihat birliğinin sağlanması, adaletin tecellisi için Yargıtay ilgili dairesine başvurulması gerektiğini bildirmiş ve uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.
II-... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 24/06/2019 tarih ve 2019/19 sayılı kararı ile;
“Yapılan açıklama ve değerlendirmeler sonunda davalı ... ... AŞ de kapsam dışı personel olarak çalışan davacı işçilere ... hükümleri uyarınca ilave ücret alacağı, ilave tediye ve ikramiye ödemesi yapılırken farklı mahkemelerden farklı kararlar verildiği, mahkememizde işçilik alacağı davalarına bakan 5, 7, ve 9.Hukuk Dairelerinin aynı konuya ilişkin kesin kararları arasında da uyuşmazlık bulunduğu, çünkü 5 ve 9.Hukuk Dairesi 01/07/2008 tarihinde kabul edilen ve 26/09/2008 tarihinde yürürlüğe giren ... ... AŞ insan kaynakları çalışma esasları yönetmeliğinin işçi aleyhine düzenleme getirdiğini, bu düzenlemelerin 4857 sayılı iş kanununun 22.maddesi gereğince işçiye yazılı olarak tebliğ edilmesi ve işçinin de 6 iş günü içinde yazılı olarak kabul ettiğinin ispatlanması halinde işçiyi bağlayacağını, aksi halde işçiyi bağlamayacağını ve işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarına hak kazanacağını kabul ederken, 7. Hukuk Dairesi 01/07/2008 tarihinde kabul edilen ve 26/09/2008 tarihinde yürürlüğe giren çalışma esasları yönetmeliğinin 19/09/2008 tarihinde sözleşme imzalayan davacı işçi bakımından yürürlüğe girdiği ve bu tarihten sonra toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ilave işçilik alacaklarına hak kazanamayacağını kabul ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda aynı konuya ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairelerinin kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için 5235 sayılı Kanunun 35/3 maddesi uyarınca Yargıtay ilgili dairesine başvurulması gerektiği ve uyuşmazlığın raportörün görüşü ve Mahkememiz 5.ve 9. Hukuk Dairesinin kararları doğrultusunda giderilmesinin Başkanlar Kurulunun görüşü olarak bildirilmesinin uygun olacağı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
K a r a r : Yukarıda açıklanan sebeplerle;
1) Başvuran Avukat ...'in 06/05/2019 havale tarihli uyuşmazlığın giderilmesi yönündeki dilekçesi ve talebi üzerine, Mahkememiz Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunda yapılan tartışma ve değerlendirmeler sonunda ... 14. İş Mahkemesinin 30/11/2017 gün ve 2016/365 Esas 2017/642 karar sayılı kararını inceleyen Mahkememiz 7. Hukuk Dairesinin 26/03/2019 gün ve 2018/654 esas 2019/795 karar sayılı kesin kararı ile, ... 44. İş mahkemesinin 16/11/2017 gün ve 2016/299 esas 2017/693 karar sayılı kararını inceleyen Mahkememiz 5. Hukuk Dairesinin 04/04/2019 gün ve 2018/145 esas, 2019/743 karar sayılı kesin kararı ve ... 21. İş mahkemesinin 27/12/2016 gün ve 2015/2007 esas, 2016/852 karar sayılı kararını inceleyen mahkememiz 9. Hukuk Dairesinin 18/04/2017 gün ve 2017/1084 esas 2019/945 karar sayılı kesin kararı arasında aynı konuya ilişkin olmalarına rağmen uyuşmazlık bulunduğu kanaatine varıldığından 7079 sayılı Kanunun 87.maddesi ile kanunlaşan 696 sayılı KHK'nın 92.maddesi ile değişik 5235 sayılı Kanunun 35/3 maddesi uyarınca Yargıtay 22. Hukuk Dairesine başvurulmasına,
2) Uyuşmazlığın Mahkememiz 5. ve 9. Hukuk Dairesinin kesin kararları ve raportör daire başkanı...'nın raporundaki görüş doğrultusunda giderilmesinin uygun olacağının Başkanlar Kurulunun görüşü olarak bildirilmesine,
3) Başkanlar Kurulu kararı ve raportör üyenin raporunun başvuran Avukat ...'e tebliğine,
4) Başvuru dilekçesi ve ekleri ile uyuşmazlık bulunduğu değerlendirilen karar örnekleri ve inceleme raporunun karar ekinde Yargıtay 22. Hukuk Dairesine gönderilmesine,”
karar verilmiştir.
III-BAŞVURU KONUSU ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİNİN 2018/654 - 2019/795 E.K. SAYILI DOSYASI
A)Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı işveren nezdinde şef tekniker olarak görev yapmakta iken zorla emekli edildiğini, davacıya kapsam dışı personel yönetmeliği ile ... ücret zamlarının yansıtılmasının gerektiğini, ancak bunun yapılmadığını beyanla ...'den kaynaklı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı Cevabının Özeti (... ...):
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Alacakların zamanaşımına uğradığını, sözleşmeye göre ücret artış yetkisinin Yöneti Kurulu'nda olduğunu, öte yandan 26.09.2008 tarihinde İş Mevzuatına Tabi (kapsam dışı) olan personelin ücret ve fazla çalışmala esaslarının 4. Maddesinin yürürlükten kaldırıldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesinin 26/03/2019 Tarihli Kararı:
Davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince;
“İstinaf nedenlerine göre; öncelikle davacının çalışma koşullarında 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi kapsamında değişiklik yapılıp yapılmadığı, buna bağlı olarak fark işçilim alacaklarının bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı Kanun'un "Çalışma Koşullarında Değişiklik ve İş Sözleşmesinin Feshi" başlıklı 22. maddesinde iş yeri şartlarında yapılacak esaslı değişikliklerin yapılabilme şartları düzenlenmiştir.4857 sayılı Kanun'un 22. Maddesinde açıkça, işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliğin ancak durumun işçiye yazılı olarak bildirmesi suretiyle yapılabileceğini ve bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamayacağı düzenlenmiştir.
Davalı işyerinde 31.08.2000 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Kapsam Dışı Personel Yönetmeliğinin 75/E maddesinde "İş kolunda geçerli olan Toplu İş Sözleşmesi ile kapsam içi işçilere verilen ücret zammı oranı ve dönemleri personel ücretlerine aynen yansıtılır." yönünde düzenleme bulunmaktadır.Aynı tarihli "... ... A.Ş. İş Mevzuatına Tabi (kapsam dışı ) Olan Personelin Ücret ve Fazla Çalışma Esasları” başlıklı uygulamanın 4. maddesinde de, yönetmeliğe uygun şekilde "İş kolunda geçerli olan toplu iş sözleşmesi ile kapsam içi işçilere verilen ücret zammı oranı ve dönemleri personel ücretlerine aynen yansıtılır." hükmü kabul edilmiştir.
Yukarıda açıklanan yazılı işyeri uygulamalarının yürürlükte bulunduğu dönemle sınırlı olmak üzere, kapsam içi işçilerin iş kolunda geçerli toplu iş sözleşmesinde düzenlenen ücret zammı oranlarının kapsam dışı personele de uygulanması gerektiği açıktır.
Söz konusu yönetmeliğin ve esasların yürürlüğünün sona erdiği dönem ise 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi hükmü esas alınarak belirlenmelidir.
Somut olayda Davalı işveren yönetim kurulunun 01.07.2008 tarihinde kabul ettiği "İnsan kaynakları çalışma esasları" başlıklı yazılı uygulamayla, önceki yönetmelik ve esasların yürürlükten kaldırıldığı kabul edilmiş, ücret artışlarına ilişkin bir artış oranı ya da dönemi belirlenmemiştir.
Taraflar arasında en son imzalanan sözleşmenin imza tarihi 19.09.2008 tarihi olup, sözleşmenin 4. maddesinde davacı, davalı şirketin personele ilişkin esaslarının ve ilgili düzenlemelerinin uygulanmasını kabul etmiştir. 01.07.2008 tarihli " insan kaynakları çalışma esasları" başlıklı düzenlemeye,19.09.2008 tarihinden önce işçi tarafından yazılı onay verildiğine ilişkin bir belge sunulmadığından, belirtilen yeni işyeri uygulamasının 19.09.2008 tarihinde davacı işçi bakımından yürürlüğe girdiği , bu suretle önceki düzenlemelerin yürürlükte kalktığı kabul edilmelidir. Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2015/33415 E ve 2018/14556 K sayılı ilamı ile 2014/3871 E -2015/6505 K sayılı ilamları da aynı yöndedir. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda, davalının istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiş ve tüm dosya kapsamına göre aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
I-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince KABULÜ İLE, İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ KALDIRILMASINA,
II- Davanın REDDİNE”
karar verilmiştir.
A)Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalının Tokat İl Müdürlüğünde şef tekniker olarak çalışırken 26.09.2014 tarihinde emekli olduğunu, davalının kapsam dışı personel yönetmeliğinin 75/e maddesinde taahhüt ettiği halde davacıya toplu iş sözleşmesi zamlarını vermediğini, 2009 yılından beri uygulanan ve işyeri şartı haline gelen performans primi ödemesini de 2012 yılında hak ettiği halde ödemediğini, teşvik priminin de verilmediğini ileri sürerek ücret farkı, ilave tediye farkı, ikramiye farkı ve performans primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabının Özeti (... ...):
Davalı vekili; ücret artışlarının sözleşme ve eki düzenlemelere uygun olarak yapıldığını, ücretlerde yapılacak artışın enflasyon oranı ve şirket performansı dikkate alınarak icra kurulunca her yıl kararlaştırılacağı yönünde düzenleme olduğunu, bu düzenlemenin ücretlere zam yapılmasının zorunlu olduğuna ilişkin emredici bir hüküm taşımadığını, davacının kapsam dışı personel olarak çalıştığını, ... ile belirlenen ücret artışlarından yararlanmasının söz konusu olmadığını ayrıca davacının hiçbir alacağı kalmadığını, ikale sözleşmesini imzaladığını, 2012 yılına ait performans prim ödemesinin yapıldığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince özetle;
“Davacının hizmet süresi 01.09.1983-23.09.2014 tarihleri arasıdır.
Davacının 19.09.2008 tarihli sözleşmesinde ücreti brüt 2.724,00-TL olarak belirlenmiştir. Dosyaya davacının 01.01.2010 ve sonrası döneme ait bordroları sunulmuş, ... hükümleri dayanağında olması gereken ücretler bilirkişi raporunda tablolar halinde belirlenmiştir.
Islahdan sonra zaman aşımı def'inde bulunulduğundan, zaman aşımına uğrayan kısımlar belirlenerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur”
gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı :
Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince;
“Yapılan inceleme sonucunda; davacının 01/09/1983-23/09/2014 tarihleri arasında davalı iş yerinde şef tekniker olarak çalıştığı, iş yerinin özelleştirilmesi nedeniyle Tip 1 sözleşmesi imzaladığı, 19/09/2008 tarihi itibariyle brüt ücretinin 2.724,00 TL olduğu, 01/01/2010 sonrası ... gereği alması gereken ücret farkının bilir

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat