MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK'nın 158/1-f,son, 168/2, 52, 53, 58 maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay hapis ve 300 TL adli para cezası ile, 5237 sayılı TCK'nın 158/1-f,son, 168/2, 52, 53, 58 maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay hapis ve 700 TL adli para cezası ile mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın ...isimli internet sitesinde laptop satışı için ilan verdiği, ilanı gören mağdur ...'ın sanık ile ilanda belirttiği cep telefonu numarası ile irtibata geçtiği ve söz konusu laptopun satımı hususunda anlaştıkları, daha sonra sanığın yönlendirmesi sonucu, sanığın göndereceği laptop bedeli olarak 700 TL'yi bankamatik üzerinden kartsız işlem ile sanığın bilgilerini bildirdiği, hakkında ek takipsizlik kararı verilen...isimli şahsa ait TC kimlik numarası üzerine 28/11/2009 tarihinde yatırdığı, ancak sanığın laptopu göndermediği gibi mağdurunda bir daha sanığa ulaşamadığı, yine sanığın, ... isimli internet sitesinde araç satışı için ilan verdiği, ilanı gören mağdur ...'ın sanık ile ilanda belirttiği cep telefonu numarası ile irtibata geçtiği ve söz konusu aracın satımı hususunda anlaştıkları, ancak sanığın araca çok fazla sayıda kişinin talip olduğunu, aracı kendisine satabilmesi için kapora göndermesi gerektiğini söyleyerek mağdurun inanmasını sağladığı ve daha sonra sanığın yönlendirmesi sonucu, araç kapora bedeli olarak 300 TL'yi bankamatik üzerinden kartsız işlem ile sanığın bilgilerini bildirdiği, hakkında ek takipsizlik kararı verilen ... isimli şahsa ait TC kimlik numarası üzerine 27/02/2010 tarihinde yatırdığı, yatan bu paranın sanık tarafından bankamatikten çekilmesine rağmen mağdurun sanığa bir daha ulaşamadığı, sanığın bu şekilde hileli eylemlerle mağdurlardan haksız menfaat temin ettiği, sanığın savunması, mağdur beyanları, güvenlik kamera kayıtları, bankamatik ve PTT havale makbuzları ve HTS kayıtları ile tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, mağdurlara karşı ayrı ayrı nitelikli dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 Sayılı TCK'nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK'nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun'un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının beirlenmesi gerekirken, adli para cezasının önce 5 gün adli para cezası olarak belirlenip, daha sonra yazılı şekilde doğrudan haksız elde olunan menfaatin iki katına yükseltilip, TCK'nın 62. maddesi uygulanırken de para cezası üzerinden indirim yapılması suretiyle ceza tayini ve ayrıca mağdurlardan elde edilen haksız menfaat miktarının karıştırılması suretiyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, (1) mağdur ...'a yönelik eylemlerine yönelik olarak adli para cezasına mahkumiyete ilişkin uygulamanın hükümden çıkartılarak yerine, “Sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 158/1-f,son maddesi gereğince 70 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 168/2 maddesi gereğince cezasından 1/2 oranında indirim yapılarak 35 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 52/2 maddeleri gereğince günlüğü 20.00 TL'den hesap edilmek üzere sonuç olarak 700 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, (2) mağdur ...'a yönelik eylemlerine yönelik olarak adli para cezasına mahkumiyete ilişkin uygulamanın hükümden çıkartılarak yerine, “Sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 158/1-f,son maddesi gereğince 30 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 168/2 maddesi gereğince cezasından 1/2 oranında indirim yapılarak 15 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 52/2 maddeleri gereğince günlüğü 20.00 TL'den hesap edilmek üzere sonuç olarak 300 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,” ifadeleri yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/04/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ

Sayın çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlığın konusu özetle;... isimli internet sitesinde sanık tarafından verilen laptop ve araç ilanlarını gören mağdurların, sanıkla yüz yüze veya telefonla görüşerek yapılan pazarlık sonucu kaparo olarak bir miktar parayı sanığın banka hesabına göndermesinden ibaret olaylardan sanığın eyleminin TCK'nın 158/1-f maddesinde düzenlenen bilişim sisteminin araç olarak kullanılması suçunu mu; yoksa aynı maddenin “g” fıkrasında düzenlenen basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanma suçunu mu oluşturduğuna ilişkindir.
Sayın çoğunluk, benzer eylemlerin TCK'nın 158/1-g maddesinde düzenlenen basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik dairemizin istikrarlı uygulamasından ayrılarak eylemin, TCK'nın 158/1-f maddesinde tanımlanan bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu kabul etmiştir.
Sayın çoğunluğun kararına, aşağıda izah edilecek nedenlerle katılmamız mümkün değildir.
1- Kitle iletişimi için kurulan internet siteleri TCK'nın 6. maddesine göre basın ve yayın aracıdır.
5237 sayılı TCK'nın 6/5-g maddesinde "Basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınlar"ın anlaşılması gerektiği belirtilmiştir. Görüldüğü üzere elektronik kitle iletişim araçları da basın ve yayın olarak tanımlanmıştır.
Öğretide ise; kitle iletişim araçları, "kitlesel bir boyutta ileti dağıtabilen araçlar" olarak kabul edilmiş, bu çerçevede internet, gazete, televizyon, radyo iletişim araçlarına örnek gösterilmiştir. (Doç.Dr. ... Üniversitesi İletişim Fakültesi Kitle İletişim Araçları ve Toplumsal Yaşam isimli makale).
Dünyada olduğu üzere ülkemizde de, basılı kağıt ortamının yanında internet gazeteciliği de yaygın olarak kullanılmaktadır. “İnternet medyası” kavramı ile tanışalı uzun zaman olmuştur. Yazılı basın organlarının bir çoğunun aynı zamanda internet üzerinden de gazetecilik faaliyeti sürdürdüğü bilinmektedir.
Peki internet medyası basın ve yayın aracı sayılır mı? Bu sorunun cevabını TC