MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleştirilen tazminat ve ecrimisil davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davaların kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacı ile asıl ve birleşen davalardan davalı Kooperatif vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı kooperatif arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre müvekkiline verilmesi gereken ve davalı kooperatifin diğer davalı ...'ya tahsis ettiği D Blok 5 nolu bağımsız bölümün, aradaki ihtilafların yargıya taşınması sonucunda, 19.12.2005 tarihinde kesinleşen mahkeme ilamıyla müvekkili adına tesciline karar verildiğini, müvekkilinin, davalılara 26.07.2007 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile dairesinin tahliyesini ve teslimini talep ettiğini, davalıların, ihtarname gereğini yerine getirmemesi nedeniyle açılan tahliye davası esnasında 02.05.2008 tarihinde daireyi teslim ettiklerini, davalı kooperatifin diğer daireleri 1996 yılında kur'a ile üyelerine dağıttığını, böylelikle müvekkilinin 13 yıl sonra dairesini teslim alabildiğini, aradan geçen zaman içerisinde dairenin eskimesi nedeniyle değer kaybına uğradığını, öte yandan ihtarname tebliği tarihi ile teslim tarihi arasında müvekkilinin ecrimisil alacağı doğduğunu ileri sürerek, teslim aldığı daire ile aynı özelliklerdeki yeni bir daire arasındaki değer farkı için şimdilik 10.000,00 TL 'nin ve 26.07.2007 ile 02.05.2008 tarihleri arası için toplam 2.250,00 TL ecrimisil bedelinin, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini; birleşen davada ise aynı gerekçelerle D Blok 1 nolu bağımsız bölümün eskimiş olması nedeniyle, teslim aldığı bu daire ile aynı özelliklerdeki yeni bir daire arasındaki değer farkı için şimdilik 10.000,00 TL 'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada, davalı S.S. ...Konut Yapı Kooperatifi vekili, davacının dava konusu bağımsız bölümler için açtığı tapu iptal ve tescil davasında tazminat hakkı bulunmadığının belirlendiğini, ayrıca sonradan açılan tahliye davalarında da kira bedeli talep edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; dava konusu bağımsız bölümlerin, 02.05.2008 tarihinde davacıya teslim edildiği, davalı kooperatif tarafından yapılan diğer konutların aboneliklerinin 1998 yılı içerisinde açıldığı, böylelikle davacının yeni daire yerine 13 yıllık eski daireleri teslim aldığı, aradaki değer farkından davalı kooperatin sorumlu olduğu, davacı ile asıl davanın diğer davalısı ... arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığından, bu davalının değer farkından sorumlu olmadığı, ayrıca kooperatif üyesi sıfatıyla kur'a sonucu 5 nolu dairede oturan davalı, kötüniyetli olmadığından ecrimisil bedelinden de sorumluluğunun bulunmadığı, ayrıca davalı kooperatifin de dairelere zilyet olmadığı, kaldı ki taşınmazın geç teslimi nedeniyle oluşan değer farkından sorumlu tutulan davalı kooperatifin aynı zamanda ecrimisil bedelinden de sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olduğu gerekçesiyle, davalı kooperatif yönünden asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile dairelerin geç teslimi nedeniyle oluşan 5.000,00'er TL değer farkının, her bir bağımsız bölüm için ayrı ayrı davalı kooperatiften tahsiline, ecrimisil bedeli isteminin reddine, davalı ... yönünden asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
1) Asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Asıl ve birleşen davada, davacı vekilinin temyizine gelince; asıl ve birleşen davada davacı vekiline, karar 09.07.2012 tarihinde; asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekilinin temyiz dilekçesi ise 03.08.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olup, gerek doğrudan, gerekse katılma yolu ile temyiz süresi içinde olmak üzere karar "temyiz ve temyize cevaplarımız" başlıklı dilekçe ile 06.08.2012 tarihinde temyiz edilmiş, doğrudan temyiz sebepleri sıralanmış, bunların temyize cevap olarak da sayılması talep edilmiştir. HUMK.nın 433/2. maddesinde öngörülen “katılma yoluyla