"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL 25. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2014
NUMARASI : 2013/26-2014/288
Taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 28.04.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalılardan asiller O.. A.., D.. A.. ile vekili Av.İ.. B.. G.. geldi. Karşı taraf davacılardan asil A.. A.. ile vekili Av.İ.. Y.. geldi. Açık duruşmaya başlandı ve işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili dilekçesinde, müvekkilleri olan davacılar ile davalıların murislerinin kardeş olduklarını, babaları Osman'ın 1979 yılında vefat etmesinden sonra, üç kardeş eşit hisse ile birlikte adi ortaklık kurup çalıştıklarını, adi ortaklıktaki hisselerin 1/3 A.. A.., 1/3 M.. A.., 1/3 S.. A..'na ait olduğunu, davalıların murisi S.. A..'nun 29/01/2012 tarihinde vefat ettiğini, ortak olarak işler yaptıklarını, davalıların murisinin üniversite mezunu olması nedeni ile de, kazanılan paralar ve hesapların davalıların murisi üzerinde görüldüğünü; bu işlerden elde edilen kazançlar ile de bir takım taşınmazlar satın alındığını; ancak taşınmazların davalıların murisi üzerine kayıt edildiğini; murisin ölümü ile de, davalı mirasçılara intikal ettiğini; dava konusu taşınmazlar, her ne kadar, davalıların murisi adına tescil edilmiş ise de; bunların ortaklık kazancı ile alındığını, tüm hissedarların taşınmazlarda hak sahibi olduklarını; ayrıca, .. Caddesindeki .. kadın giyim üzerine olan dükkan da halen adi ortaklığın aktif olarak devam ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, Alim, Mümin ve S.. A..'nun arasında adi ortaklık ilişkisinin olduğunun tespitine, adi ortaklığın tasfiyesi ile adi ortaklık geliri ile davalıların murisi S.. A.. üzerine alınmış olan gayrimenkullerin davalılar üzerindeki 2/3 hissenin iptaline ve davacılar adına 1/3'er oranında tapuya tesciline; .. Caddesindeki .. Tekstil dükkanında bulunan adi ortaklığa ait malların ve marka hakkının tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasında adi ortaklık bulunduğunun yazılı delillerle ispatlanması gerektiğini, davacılar tarafından dosyaya sunulan belgelerin, muris ile davacılardan Alim ve üçüncü şahıslar tarafından 1992 yılında kurulan .. Turizm Limited Şirketine ait belgeler olduğunu; müteveffanın, bu şirketteki hisselerini İstanbul 31.Noterliğinde 24/04/2000 yılında davacılardan Alim'e 12.500,000,00 TL bedelle devir ederek, taraflar arasında ki ortaklığı bu tarihte sonlandırdığını; ancak, davacılar tarafından, 13 sene önce son bulan bir ortaklık dayanak gösterilerek, bu ortaklığın da adi ortaklık olarak gösterilmesinin, ticari teamüllere, hayatın olağan akışına ve hukuk normlarına aykırı olduğunu; müteveffanın, kardeşi A.. A..'na .. Turizm Ltd. Şirketindeki hisselerini devrettikten sonra, 2001 yılında, .. isimli işyerini kurduğunu ,bu işyeri ile davacıların bir ilgisinin bulunmadığını; dava konusu taşınmazların, murisin kişisel malı olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; 1-Davacılar ile davalıların murisi arasında adi ortaklığın tespiti talebinin kabulüne ve adi ortaklığın varlığının tespitine,
2-Dava konusu taşınmazların, davalılar adına olan hisselerin 2/3 'ünün iptali ile 1/3'er hisse olarak davacılar adına tesciline,
3-Armoda Tekstil dükkanı üzerinde adi ortaklığının varlığının tespitine,
4-Adi ortaklığın 6098 sayılı yasanın 639.Maddesi gereğince davalıların murisinin ölümü itibariyle sona erdiğinin tespitine, ( fesh olunduğunun tespitine )
5-Yukarıdaki karar adi ortaklığın tasfiyesi anlamında olmayıp, adi ortaklığın varlığı ve feshinin tespiti ayrı, tasfiyesi ise ayrı usule tabi olup; tasfiye için, adi ortaklığa dair tüm mal varlıklarının ortaya konması gerekir. Bu sebeple, tasfiyeye ilişkin talebin, mahkememizin ayrı esasına kaydedilerek, yukarıda adi ortaklığın varlığının tespitine ve tapu iptaline dair kararın kesinleşmesinin beklenmesine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında, adi ortaklık ilişkisinin bulunup bulunmadığı tasfiyesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Adi ortaklık sözleşmesi geçerlilik yönünden herhangi bir şekle tabi olmayıp, sözlü yapılan adi ortaklık sözleşmesi geçerli ise de; inkarı halinde, bu ortaklığın varolduğunu ileri süren kişinin bu ortaklığı, uygulanması gerekli HUMK'nun 287-288 ve 290 maddeleri gereğince (yasal sınır aşıldığından) ispatı gerekir.
Türk Medeni Kanunu madde 6 gereğince, "Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür."
Dava konusu olayda, davalı, davacı ile aralarındaki ortaklık ilişkisini reddettiğine göre; ispat yükü, bunu ileri süren davacı tarafa ait olacaktır.
Kural olarak, adi ortaklık ilişkisinin geçerliliği herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ihtilaf çıktığında, adi ortaklık ilişkisinin varlığını ispat yükü iddia edene düşer. Bu iddiayı ileri süren taraf, adi ortaklık ilişkisi bir sözleşme olduğundan, iddiasını HMK. md.200 gereğince senet (kesin delil) ile ispat etmelidir.
Somut olayda,