"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, verilen hüküm davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiş, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili ve Demir Sigorta A.Ş. vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 12.09.2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden asıl birleşen dava davalısı asil ... ve asıl dosyada ihbar olunan vekili Av.... geldi. Temyiz eden asıl ve birleşen dosya davacısı vekili vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili 13.06.2008 tarihli dava dilekçesinde; davacıya ait ... 176 parsel sayılı taşınmazın, içlerinde ... 1.(eski) Noter Başkatibi davalı ... ...'ın da bulunduğu çete tarafından, ... 1.Noterliğinde düzenlenen sahte vekaletname ile dava dışı 3.kişiye satıldığını, davacının durumu öğrenince ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde 2004/381 Esas ile yolsuz tescil nedeni ile tapu iptali ve tescil davası açtığını, yolsuz tescilin yapıldığı 2002 tarihinden bu yana davacının gayrimenkulden faydalanıp gelir elde edemediğini, gelir kaybına uğradığı için 10.000 TL (birleşen 07.05.2010 tarihli dava ile 1.000.000 TL) maddi tazminat ve yargılama devam ederken davacının şahsına feragat için tehdit ve silahlı saldırılar yapılması nedeniyle 25.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Davalı (Noter Başkatibi ... ...) vekili cevabında, iddiaların yersiz olduğunu, davalının ilgili servisteki memurların düzenlediği belgeyi imzaladığını, davalının çabasıyla tapunun gerçek sahibi adına tescil edildiğini, Noterlik Kanunu 162. maddeye göre Noterin sorumlu olduğunu savunmuştur.
Davalı (Noter ...) vekili Cevabında, davacı talebinin zamanaşımına uğradığını, başkatibin hatasından değil cürmünden dolayı Noterin sorumluluğunun düşünülemeyeceğini, manevi tazminat talebi ile davalının ilgisi bulunmadığını, faydalanmama iddiasının yersiz olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
İhbar olunan ve birleşen davalı (... ) vekili cevabında; zamanaşımı ve esastan davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, asıl dosyada davalı ... aleyhine açılmış bir ceza davası mevcut olmadığından, ... ve birleşen dosya davalısı ... hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, manevi tazminat talebinin davacının şahsı ile ilgili haksız fiil ikası dosyaya yansımadığından reddine, davalı ... ... aleyhine açılan iş bu dosyada ve birleşen dosyada 1.000.000 TL kira zararı olduğu, kira ile ilgili herhangi bir belge sunulmadığı, bilirkişi raporlarının belgesiz hali ile düzenlendiği, bu nedenle %80 oranında indirim yapılması gerektiği gerekçe gösterilerek, 202.000 TL'nin 06.06.2002 tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davacı vekili ve davalı ... ... vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 18.04.2013 gün ve 2013/1402 Esas- 2013/6660 Karar sayılı ilamı ile " Davacı vekili davada ve birleşen davada davalıların sorumlu olduğu sahte vekaletnamenin düzenlenmesi ve 176 parselde kayıtlı taşınmazının sahte vekaletname ile elinden alınması neticesinde mahkeme kararının kesinleştiği tarihe kadar (21.05.2009) geçen süre içerisinde mahrum kaldığı kira geliri nedeniyle maddi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
TMK 6.maddesine göre, herkes iddiasını dayandırdığı maddi olguları ispatla yükümlüdür. Davacı anılan olaylar nedeniyle taşınmazın kiralanamaması nedeniyle gelirden mahrum kaldığı miktarını ispat etmekle yükümlü olup, bilirkişi raporu ispat için tek başına yeterli kabul edilemez. Kaldı ki, mahkemece 3 kez ayrı ayrı bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmış ise de; bilirkişi raporlarında davacı talebi ecrimisil gibi değerlendirilerek (son raporda taşınmaz değerinin %5'ini esas alınmak suretiyle) görüş bildirilmiş, ayrıca dosyada mevcut emsal kira sözleşmeleri incelenmediği gibi, raporla soyut rakamsal değerlere göre hazırlanmıştır. Oysa, bilirkişiler raporlarını hazırlarken, raporun dayanağı olan özel ve somut nedenlerini belirtmek zorundadırlar. Ayrıca, raporun denetime elverişli olması da gerekir.
Bilirkişi raporları mahkemece de denetlenemediğinden soyut ve afaki bulunup, mahkemece yasal dayanağı gösterilmeden, davacının toplam talebi üzerinden % 80 oranında indirim yapılmıştır.
Bu nedenle mahkemece yapılacak iş; soyut bilirkişi raporları somutlaştırılmak üzere dosyada mevcut kira sözleşmeleri, davacının dayandığı diğer emsaller daha önce davacı tarafından bu yer kiralanmış ise, buna ilişkin kira sözleşmeleri, dosyaya celp edilmek suretiyle, davacının gelir kaybına ilişkin denetime elverişli bilirkişi raporu almak suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek olmalıdır.
Mahkemece, dene