"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile boşandıklarını, düğünde kendisine 22 ayar 26 adet bilezik, 1 adet set takımı olmak üzere toplam 377,66 gram altın takıldığını, bahse konu ziynet eşyalarının davalı tarafından bozdurularak, davalının ablasına ... 'te satın alınan evin peşinat bedelinin karşılandığını; satın alınan bu eve ödenen peşinata dair altın bozdurma işleminin ve elde edilen altınların değerinin, davalının kendi el yazısıyla evlilik birliği içerisinde tutulan ajandaya kaydedildiğini, ziynet eşyalarının davalı tarafından kendisine iade edilmediğini ileri sürerek; toplam 22 ayar 377,66 gram ziynet eşyasının dava tarihi itibariyle değeri tespit edilerek belirlenecek olan bedelden, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000,00 TL nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı; davanın, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, düğünde takılan ziynet eşyalarının davacının uhdesinde olup, davacı tarafından bir kısmının bozdurularak yerine kolye ve küpe satın alındığını, hatta kalan bakiye bedelin kendisince karşılandığını, davacının müşterek konutu terk ederken kalan ziynet eşyalarını ise yanında götürdüğünü savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; 06.03.2017 tarihli kuyumcu bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın kabulüne, 30.575,00 TL ziynet alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi ( HUMK'nun 74. maddesi ) hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural, sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
Aynı Yasanın 176 ve devamı maddelerinde ise ıslah müessesi düzenlenmiş olup, ıslah; taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan bir yöntem olup; iddia ile savunmanın genişletilmesi yasağının istisnaların biridir. (HUMK. m.83; Prof.Dr.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, B.6.C.IV, İstanbul 2001, s.3965) Kural olarak; dava açıldıktan sonra sebebinde, konusunda, delillerde ve diğer hususlarda usulüne ilişkin işlemlerin ıslah yoluyla düzeltilmesi mümkün olduğu gibi davanın konusunda da ıslah mümkündür.Ne var ki; ıslahla kastedilen dava konusu edilen hususların genişletilmesi veya değiştirilmesidir.Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluy