"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 24. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın esası hakkında karar tesisine yer olmadığına dair karar verilmiş olup, davalının istinaf kanun yoluna müracaat etmesi üzerine, bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan inceleme neticesinde davalının istinaf talebinin esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; TOKİ ile imzalanan arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı sözleşmesi uyarınca tarafından yapılan bina yönetimi adına abonelik tesis ettirmek üzere başvurduğunda davalı idarenin kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli adı altında ücret talep ettiğini, bu borcu ödediğini, buna rağmen kullanıcılara ait aboneliklerin yapılmadığını, tekrar abonelik tesisi için yaptığı başvuruda ise bu kez de şebeke hissesi ve atık su katılım bedellerinin talep edildiğini ayrıca bu bedeller için çift hat üzerinden hesaplama yapıldığını, TOKİ projelerinin kamu menfaati olan projeler olduğunu, İmar Kanunu'nun 23. maddesinin 6. fıkrası hükmüne istinaden yüklenici firmadan bina numarası katılım payı ve harçlarına ilişkin olarak herhangi bir bedel alınmaması gerektiğinin ifade edildiğini, 5492 sayılı kanunun 2. maddesi ile 9. maddesine eklenen 2. fıkrada Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nca inşa edilen yahut gayrimenkullerin inşası için başka şirketlere devredilen TOKİ arazilerinin birçok harçtan muaf tutulduğunu ve davaya konu katılım bedelleri ve şebeke hissesinin de bu muaf tutulan harçlardan olduğunu beyan ederek abonelik sözleşmelerinin tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; şebeke bedeli ve katılım payının yasa gereği idarece sunulan hizmet karşılığı ilk malikten alınan bir bedel olduğunu, arsa üzerinde alınan bedelin inşaata başlangıç aşamasında şantiye aboneliği sırasında arsanın emlak vergi değerinin %2'sini geçmeyecek şekilde hesaplanarak avans mahiyetinde şantiye aboneliğine başvuran gerçek veya tüzel kişilerden alınan bedel olduğunu, ferdi abonelik esnasında alınan bedelin inşaat tamamlandıktan sonra hesap kesim işlemi yapılarak inşaat aboneliğinin iptal edilmesine binaen her bir bağımsız bölüm için ferdi aboneliğe geçiş sırasında, daha önce avans olarak alınan kısım düşülerek kalan kısım yine binanın emlak vergi değerinin %2'sini geçmeyecek şekilde hesaplanarak ferdi abonelik nedeni ile bu hizmette yararlanacak gerçek veya tüzel kişilerden tahsil edildiğini, ferdi aboneliğe geçiş esnasında tahsil edilen kısmın fark mahiyetinde olup mükerrer tahsilatın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; yargılama sırasında abonelik tesisi yapıldığı gerekçesi ile dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar tesisine yer bulunmadığına karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adl