"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davasının kısmen kabulüne dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulü ne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, tarımsal sulama abonesi olduğunu, davalı elektrik şirketinin sayacın hane sayısının hatalı okunduğunu tespit ederek geriye dönük tüketim miktarı için 200.800,60 TL ve 21.316,00 TL’lik iki fatura tahakkuk ettirdiğini, gönderilen faturalara itiraz ettiğini, itirazı üzerine faturaların iptaline, 448.440,00 kw aktif tüketimin aynı şekilde kalması yönünde karar verdiğini, buna istinaden 122.542,90TL tutarındaki faturanın tahakkuk ettirildiğini, fatura incelendiğinde 05.11.2005 ile 05.11.2015 tarihleri arasında geçen geriye dönük 10 yıllık tüketim borcuna ilişkin hesaplandığının anlaşıldığını, Yönetmelik hükümlerine göre en fazla geriye dönük 1 yıl için eksik hesap edilen tüketim bedelini talep edebileceğini, kendisine atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığını, bu nedenle tüketim miktarının hesabında alınacak esas sürenin 12 ay olduğunun tespitine, bu süreyi aşan tüketim miktarının bilirkişi marifeti ile tespit olunarak tespit edilecek miktar kadar davacının 122.542,90TL bedelli faturadan borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, tahakkuk işleminin mevzuata uygun olduğunu,davacının yıllarca eksik fatura ödediğini, davanın haksız olduğunu davacı yan lehine sebepsiz zenginleşme söz konusu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi uyarınca tüketim miktarının hesabında alınacak esas süresinin 12 ay olması gerektiği, hatalı okumanın idarenin kusurundan kaynaklandığı, buna göre 9.381,45 TL den sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 122.542,90 TL'lik faturanın 113.161,43 TL'lik kısmından davacının borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 20. maddesine göre geriye dönük olarak 12 aylık süre esas alınarak yapılan hesaplama uygun bulunduğundan davalının hükme yönelik istinaf itirazlarının reddine, davacının talebinin davaya konu faturanın tamamından sorumlu olmadığının tespitine yönelik olmayıp bilirkişi tarafından belirlenecek 12 aylık döneme isabet eden miktar dışındaki kısımdan sorumlu olunmadığının tespitine yönelik olduğu, mahkemece de bu yönde inceleme yapılarak hüküm kurulduğu, dolayısıyla davada reddedilen kısmın bulunmadığı anlaşılmakla davacının hükme yönelik istinaf itirazının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık; davalı elektrik şirketi tarafından yapılan eksik faturalandırılmanın hatalı sayaç okumasından mı aksi halde müşteri olan davacının kusuru dışında sayacın doğru tüketim kaydetmemesinden mi kaynaklandığı, buna göre de tahakkuk yapılması gereken sürenin tespitine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümünde esas alınması gereken mevzuata bakıldığında;
A) Hatalı sayaç okunması, yanlış tarife veya yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı ve/veya bedelinin hatalı hesaplanması durumunda;
A-1) 09.11.1995 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin "Abonenin Kusuru Dışındaki Hususlar" başlıklı 44. maddesinde; "Abonenin kusuru dışında olan hususlara kaçak elektrik işlemi uygulanmaz. Ancak kaçak ve usulsüz elektrik kullanımı dışında kalan hatalı okuma, hatalı hesaplamalar sonucunda şirket veya müşteri lehine doğan alacaklarda doğru kaydetmiş sayaç değerleri var ise sayaç değerleri, yok ise 41 inci maddeye göre ortalama aylık tüketim hesaplanarak ait olduğu tüketim dönemlerindeki birim fiyatlar dikkate alınmak suretiyle fatura düzenlenir." hükmü yer almaktadır.
Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğini yürürlükten kaldırarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23. maddesinde ise; "Ödeme bildirimine ilişkin hatalar; hatalı sayaç okunması, yanlış tarife veya yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı ve/veya bedelinin hatalı hesaplanması ya da mükerrer ödeme bildirimi düzenlenmesi gibi hususlardır.
Hatalı bildirimlere karşı, müşteri tarafından fatura tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde perakende satış şirketine itiraz edilebilir. İtirazın yapılmış olması ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. İtiraza konu tüketim bedeli ile müşterinin bir önceki tüketim döneminde ödemiş olduğu tüketim bedeli arasındaki farkın yüzde otuzdan fazla olması durumunda müşteri, bir önceki dönem tüketim bedeli kadarını son ödeme tarihinden önce ödeyebilir. Bu durumda müşteriye 24 üncü madde hükümleri uygulanmaz.
.... İnceleme sonucuna göre itirazın haklı bulunmaması halinde, itiraza konu tüketim bedelinin eksik tahsil edilen kısmı, müşteriden tahsil edilir." hükmüne yer verilmiştir.
Bu iki madde birlikte değerlendirildiğinde; anılan hükümlerin, yanlış çarpım faktörü uygulanması sonucu dağıtım şirketi lehine doğan alacaklarda, tüketimin hesaplanacağı süre konusunda bir sınırlama getirmediği, dolayısıyla gerek önceki yönetmelik gerekse de yürürlükte olan yönetmeliğe göre ödeme bildirimine ilişkin bu ve benzeri hatalar açısından, hatanın başlangıç tarihi itibariyle tüketimin hesaplanacağı belirlenmektedir.
Ancak, davacı şirketin endeks okumalarında yanlış uygulaması nedeniyle davaya konu uyuşmazlığın doğduğu dosyadaki belgelerle sabittir. Bu nedenle kural olarak; davacı idarenin kendisine düşen edimi ifada ihmal gösterdiği, dolayısıyla TBK 114 (BK.nun 98/2'nci) maddesi delaletiyle sözleşme ilişkilerine de uygulanması gereken TBK 52 (BK.nun 44.) maddesi uyarınca müterafik kusurlu olduğu açıktır. (HGK.'nun 22.05.2002 günlü ve 2002/19-340 E.-2002/420 K., 13.Hukuk Dairesinin 19.01.2003 günlü ve 2003/321 E.- 2003/72 K. sayılı ilamlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir.)
A-2) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğini yürürlükten kaldıran 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesinde ise;
(1) Bu madde kapsamındaki hatalar; sayacın hatalı okunması, yanlış tarife veya reaktif ve aktif enerjiye ilişkin yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı ve/veya bedelinin hatalı hesaplanması gibi hususlardır. Mükerre