(743 S. K. m. 320)
Dava: Davacılar H. ve F. vekili Avukat C.Ç. tarafından, davalılar İ. ve M. aleyhine 16.6.1999 gününde verilen dilekçe ile kızlaranın ırzına geçmeye teşebbüsten mahkûm olan davalı İ. ile oğlu üzerinde gözetim görevini yerine getirmeyen baba M.'den kendileri için 500'er milyon TL'si manevi tazminatın müşterek müteselsilen tahsili, birleştirilen 1999/507 esas, 446 karar sayılı dosyada davacı S.'ye velayeten H.'ye vekaleten Avukat C.Ç. tarafından davalılar, İ. ve M. aleyhine 8.9.1999 gününde verilen dilekçe ile ırzına geçilmeye teşebbüs edilen S.Y. için 600.000.000.- TL'si manevi tazminatın davalılardan müşterekenmüteselsilen tahsilinin istenmesi üzerine her iki dosyanın birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda davalı M. hakkında açılan davanın reddine, davalı İ. hakkında açılan ve birleştirilen her iki davanın da kısmen kabul-kısmen reddi ile davacılar H., F., S. için 250'şer milyon TL'si manevi tazminatın davalı İ.'den tahsiline dair verilen 21.12.1999 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili Avukat C.Ç. tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
Karar: Davacılardan H. ve F. ile diğer davacı S.'nin davalılar aleyhine ayrı ayrı açtıkları ve daha sonra birleştirilen dava dilekçelerinde davalı İ. davacı S.'nin ırzına geçme girişiminde bulunduğu bu yüzden hükümlülüğüne karar verildiği, adı geçen davalının bu hareketi ile kişilik haklarının saldırıya uğradığı iddia edilerek manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.
Davacılar, dava dilekçesinde; haksız eylemi işleyen İ.'nin olay tarihinde yaşının küçük olması nedeniyle diğer davalı M.'nin baba olarak aile başkanı sıfatı ile sorumlu olduğu nedenine dayanmışlardır.
Mahkemece, davalı İ. hakkındaki istemin kısmen kabulüne, diğer davalı M. hakkında ise açılmış bir kamu davası bulunmadığı, hükümlülüğüne de karar ve