"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalı Vakıf Emeklilik AŞ vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen davada, müvekkillerinin murisinin davalı bankadan üç ayrı kredi kullandığını, kullandığı kredilere bağlı olarak diğer davalı nezdinde hayat sigorta poliçesi düzenlendiğini, murisin poliçe teminat süresi içinde vefat ettiğini açıklayıp, öncelikle hayat sigortası poliçe teminat bedelinden banka kredi borcunun karşılanmasını, kredi borcundan arta kalan hayat sigortası teminat bedelinin müvekkillerine ödenmesini talep ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL’nin, asıl davada davalı ... 'den, birleştirilen davada Vakıf Emeklilik AŞ'den tahsilini talep etmiş, 13.10.2015 tarihli dilekçesi ile talebini 5.206,73 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, bozma ilamı, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre asıl dava yönünden verilen karar temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden asıl dava hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleştirilen davada 5.206,73 TL’nin davalı Vakıf Emeklilik AŞ’den tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı Vakıf Emeklilik AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı Vakıf Emeklilik AŞ vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davacıların murisinin kullandığı kredilerin teminatı kapsamında davalı Vakıf Emeklilik AŞ ile muris arasında hayat sigorta poliçelerinin düzenlendiğini ve murisin 01.02.2013 tarihinde vefat ettiğini belirterek iki yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açtıkları davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL talep etmiş, 13.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 5.206,73 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili ise ıslahla arttırılan kısmın zamanaşımına uğradığını savunmuştur.
Bozma ilamından önce verilen kararda davanın Vakıf Emeklilik AŞ aleyhine kabulü ile 5.206,73 TL’nin tahsiline karar verilmiş, anılan kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26/09/2019 gün, 2016/17945 esas, 2019/8568 karar sayılı bozma ilamı ile davalı tarafın ıslah dilekçesinin zamanaşımına uğradığı ile ilgili defi yönünden Türk Ticaret Kanunu ve Hayat Sigortası Genel şartları irdelenerek olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerektiği yönünden bozulmuş, bozma ilamına uyulmasının ardından mahkemece, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının dava dilekçesinde açıkça belirtilmiş olduğu, dava konusu alacak açısından, poliçe limiti belirli ise de, murisin vefat tarihinde kullanmış olduğu üç ayrı kredi nedeni ile ödenmemiş taksit ve kalan borç miktarının ve davacıların talep edebileceği tazminat miktarının, bankadan temin edilecek bilgi ve belgelerin toplanması ve poliçe kapsamında tazminat limitinden ödenen kredi miktarının tespiti ile belirlenebileceği, sigorta özel şartlarında "sigortalının vefatı halinde, ödenecek tazminattan o tarihte borçlu bulunduğum bakiye kredi ve faiz miktarının, daini mürtehin olan Vakıflar Bankası T.A.O.'na ödenmesinden sonra kalan meblağın, lehdarıma ödenmesine.." şeklinde ibarenin yer aldığı, poliçe kapsamından alacaklı bankaya ne kadar ödeme yapıldığının davacılar açısından bilinemeyeceği, dava tarihinde talep edilebilecek tazminat miktarının belirsiz nitelikte olduğu gözönüne alındığında davanın 6100 sayılı HMK'nın 107. maddesine göre açılabileceği ve davacının hukuki yararının bulunduğu, TBK 154/2 maddesinde davanın açılması ile zamanaşımının kesileceğinin düzenlendiği, belirsiz alacak davasında dava tarihi itibariyle alacağın tamamı açısından zamanaşımı kesileceğinden dava tarihi olan 16.12.2014 tarihinde zamanaşımının kesildiği, TBK 156. maddesinde zamanaşımının kesilmesi ile yeni bir sürenin işlemeye başlayacağ