"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddine
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, ve suç tarihine göre dosya görüşüldü;
Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında, nitelikli yağma suçundan verilen cezaların sürelerine göre, sanıklar savunmanlarının duruşmalı olarak temyiz inceleme istemlerinin, 5271 sayılı Yasanın 298 ve 299. maddeleri gereğince REDDİNE,
Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında, Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 27/12/2016 gün, 2016/313 Esas ve 2016/420 Karar sayılı ilamı ile, mağdurlar ... ve ...’a yönelik eylemleri nedeniyle, birden fazla kişi tarafından, silahla ve kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle birlikte yağma ve her iki mağdura yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine karşı, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... savunmanlarının, CMK'nın 272 ve müteakip maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurması üzerine; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi’nce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen 15.02.2017 gün, 2017/301 Esas ve 2017/318 Karar sayılı karar ile, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş;
Karar, sanıklar ..., sanık ... savunmanı tarafından 03.03.2017 tarihinde, sanıklar ... ve ... savunmanları tarafından 09.03.2017 tarihinde temyiz edilmiş;
Sanıklar savunmanları dilekçelerinde özetle, “... mahkumiyet için yeterli, somut ve her türlü şüpheden uzak delilin bulunmadığını, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiğini...” belirtip, mahkumiyet hükümlerinin bozulmasını talep etmişlerdir.
Sanıklar savunmanlarının usulüne uygun olarak temyiz davalarını açtıkları ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.11.2017 gün ve 2017/22367 sayılı, [“Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükmün eleştiri dışında usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf isteminin esastan reddine dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadığından, sanıklar savunmanlarının temyiz itirazlarının CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca reddiyle, istinaf mahkemesinin esastan red hükmünün ONANMASI” şeklinde ] esas hakkında görüş içeren tebliğname ekinde gönderilen istinaf başvurusunun esastan reddine dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve bu karara karşı açılan temyiz davası CMK'nın 288 - 289. maddeleri kapsamında re'sen incelendi;
1-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun, mağdur sayısınca oluştuğu düşünülmeden, TCK'nın 43. maddesi ile uygulama yapılması, karşı temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; sanık ... hakkında kurulan hükmün usul ve mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf isteminin esastan reddine dair verilen kararda, eleştiri dışında, hukuka aykırılık bulunmadığından, sanık savunmanının temyiz itirazlarının CMK'nın 302/1. maddesi gereğince reddiyle, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 15.02.2017 gün, 2017/301 Esas ve 2017/318 Karar sayılı esastan red hükmünün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
2-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Ceza muhakemesinin asıl amacı maddi gerçeğe ulaşmaktır. Bu da usul kurallarının öngördüğü ilkeler doğrultusunda olacaktır. Bu nedenle hüküm kesinleşinceye kadar inceleme
olanağı bulunan kanıtların ele alınıp değerlendirilmesi, diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşmesi için; olaya ışık tutabilecek nitelikte tüm yasal kanıt ve belgelerin araştırılıp, elde edilen tüm delillerin, akla, mantığa, bilimsel verilere, fiziksel kurallara, herkesçe bilinen somut duruma, gündelik hayatta elde edilen karine niteliğindeki bilgilere uygun olup olmadığı belirlenerek, bu konuda varsa yanılgılar sonlandırılıp, birini diğerine üstün kılan anlatım ve/veya deliller açıklanıp, hukuki sonucun temyiz merciince denetlenebilir bir gerekçe ile yazılması gerekir.
Öte yandan, yağma olaylarında genelde tanık yoktur, bu nedenle mağdurun beyanı ve teşhisi önemlidir. Birebir olayın muhattabı olan mağdurun beyanı tutarlı ve istikrarlı ise önde ve üstün niteliktedir. Şayet bu konuda duraksama varsa ortada yenilmesi gereken bir şüphenin olduğunun düşünülmesi gerekir. Bütün isnat araçları delildir. Soyut olarak da deliller eşdeğerdedir. Bu nedenle deliller yeterince araştırılmamış veya soruşturma eksik ise bu hususlar giderilmelidir. Soruşturma evresinde toplanmamış delilleri mahkemenin toplaması gerekir. Hakimin sanık lehine ve aleyhine olan delilleri araştırıp; tam bir inanışla özgürce değerlendirerek kuşkudan arınmış bir sonuca ulaşması gerekir. Kuşkular yenilmelidir. Yani hükümde varsayıma dayalı kuşkulu kalan hususlar olmamalıdır. Maddi gerçeğin olayın bir bütünü veya parçasını temsil eden kanıtlardan ortaya çıkarılması gerekir. Bir takım varsayımlara dayanılarak karar verilmesi ceza muhakemesinin amacına kesinlikle aykırıdır. Kuşku ve çelişki yenilmeden karar verilemez. Bir suç varsa bunun failini belirleyebilmek ancak kanıtların yorumu ile olanaklıdır. Ceza mahkûmiyeti bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa imkan vermemelidir. Yükse