"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %09.9 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 21.15.-TL’nın mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenlerden alınmasına, 28.05.2012 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI :
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, tarafların miras bırakanı ... adına kayıtlı 20 parça taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istemiş, davalılar vekili ise, dava konusu taşınmazların sayısının çokluğu itibariyle konum ve değerleri tespit edilerek aynen taksimi, mümkün olmazsa satışı suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiştir.
Mahkemece, taşınmazların bulundukları köy ve mahalleler gözetilerek, tefrik kararı verilmek suretiyle, iki parça taşınmazın satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, davalılar vekili tarafından tüm taşınmazların birlikte değerlendirilerek aynen taksiminin mümkün olup olmadığının araştırılmadığı ve hatalı tefrik kararı verildiği nedeniyle temyiz edilmiştir.
1- USUL YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEMEDE:
Mahkemece verilen tefrik kararı, HUMK.'nun 46. maddesine uygun değildir. Zira, mahkemenin tefrik kararı, dava konusu taşınmazların bağlı bulundukları yerler, mevkiler ve sayısı nazara alındığında, tek dosyada yargılamanın sürdürülmesini zorluğu gözönüne alındığı gerekçesine dayandırılmıştır.
Oysa, HUMK.'nun 46. maddesinde; "mahkeme, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına, davanın her safhasında, istek üzerine veya kendiliğinden karar verebilir." hükmü öngörülmüştür. Görüldüğü gibi, burada birlikte açılan veya sonradan birleştirilen davaların ayrılması söz konusudur. Bu tür davalar, HUMK.'nun 43 veya 45/3 maddesi uyarınca, aralarında bağlantı olduğu kabul edildiğinden, birlikte açılan ya da açıldıktan sonra birleştirilen davalardır.
Somut olayımızda ise, muristen kalan 20 parça taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi istenilmiştir. Tarafları ve dava sebebi aynıdır. Dava konusu, terekedeki taşınmaz mallardır. Ortaklığın giderilmesine karar verilirken, tüm taşınmazların ve miras paylarının birlikte değerlendirilmesi ve buna göre hakkaniyete uygun bir çözüme ulaşılması, TMK.'nun 642/2 maddesinin buyurucu hükmü gereğidir. Ayrıca, davaların en az masrafla ve en süratli şekilde sonuçlandırılmasının yasa gereği olduğu unutulmamalıdır. Mahkemenin yasal ve hukuksal gerekçeden yoksun tefrik kararı yerinde bulunmadığından bozma nedenidir.
2-ESAS YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEMEDE:
Uyuşmazlık, muristen kalan 20 parça taşınmazın mirasçılar arasında, her bir mirasçıya bağımsız taşınmaz verilmek suretiyle aynen taksimin mümkün olup olmadığı noktasındadır.
Dairemizin bu güne kadar oluşan içtihadı, t