"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Yeşilova Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2012
NUMARASI : 2006/130-2012/44
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, peşin ödenen kira parasının iadesi, kiralananda yapılan tadilat ve kiracıya ait eşya bedelleri ile kar kaybı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 1200 TL eşya bedelinin davalıdan tahsiline, diğer taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece taktir edilerek karar verilmiş olmasına ve taktirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekilinin kar kaybı alacağına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Yasasının 96.( TBK. nun 112) maddesine göre alacaklı hakkını kısmen veya tamamen istifa edemediği takdirde borçludan tazminat istenebilmesi için bu yüzden bir zarara uğramış olması ve borçlununda kusursuz olduğunu ispatlamaması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir.
Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır: kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır.
Kâr kaybı, kardan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir. Aslında kâr kaybı açısından kardan yoksun kalan tarafın malvarlığında kusurlu fesihten önce ve sonra bir değişiklik yoktur. Burada kardan yoksun kalan kusurlu fesih yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır. Kâr kaybı zararının müspet zarar kapsamında bulunduğu şüphesizdir.
Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 22/02/2005 başla