"İçtihat Metni"
Ruhsatsız silah taşıma ve kavgada korkutmak amacı ile ateş etmek suçlarından sanık ...'nın, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 13/1, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 466/2, 59/2 (iki kez), 72 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4/1. maddeleri gereğince 1.963.333,00 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair Kartal 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/06/1995 tarihli ve 1995/521 esas, 1995/389 sayılı kararını müteakip, sanığın memnu hakların iadesi talebi üzerine, yasaklanmış haklarının bulunmadığından bahisle memnu hakların iadesi talebinin reddine ilişkin TRABZON 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/03/2016 tarihli ve 2016/1 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, adı geçen sanığın ruhsatsız silah taşıma ve kavgada korkutmak amacı ile ateş etmek suçlarından almış olduğu mahkumiyet kaydının 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 14. ve geçici 2. maddeleri gereğince arşive alınmış bulunduğu ve aynı Kanun'un 6290 sayılı Kanun ile değişik 12. maddesi uyarınca arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren yasaklanmış hakların geri verildiği tarihe göre arşivden silinme süresi hesaplanacağı, somut olayda mahkemesince memnu hakların iadesi talebi üzerine, yasaklanmış haklarının bulunmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, sanık hakkındaki mahkumiyet kararında her hangi bir hak yoksunluğu yer almasa da, adli sicil arşiv kaydının bulunmasının yasaklanmış hak kavramına dahil olduğu, sanığın cezasının infaz edildiği tarih olan 01/09/1995 tarihinden itibaren 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 13/A maddesinde yer alan 3 yıllık sürenin dolduğu ve sanığın daha sonra yeni bir suç işlemediği anlaşılmakla, mahkemesince yapılacak değerlendirmede sanığın hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 31.10.2016 gün ve 10902 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.11.2016 gün ve KYB/2016-388018 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Cezanın amaçlarından birisinin de mahkûmun ıslahı olması karşısında; bunu ispat eden/gösteren kişinin ömür boyu hak yoksunluğuna muhatap olması, adil de değildir. İşte ortaya çıkabilecek bu gibi sakıncaların giderilebilmesi için, mahkûmun belirli bir süreyi iyi halli olarak geçirmesi ve kanunda açıklanan diğer koşullara uymuş olması halinde yoksun kaldığı hakları tekrar kullanması, "yasaklanmış hakların geri verilmesi (memnu hakların iadesi) kurumu ile olanaklı hale gelmektedir. Bu yolla mahkûm, toplumsal yaşamın gerektirdiği etkinlikleri normal bir şekilde sürdürmesini sağlayan haklarına yeniden kavuşmanın yanı sıra, mahkûmiyet sonucu yıpranan manevi itibarını da elde etme olanağına kavuşmuş olacaktır.
765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu'nun 121-124. maddeleri ile 1412 sayılı mülga Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 416-420. maddelerinde düzenlenen "yasaklanmış hakların geri verilmesi" kurumuna ilişkin ne 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda ne de 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nda herhangi bir hükme yer verilmiş, ancak daha sonra 06.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un 38. maddesiyle 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'na 13/A maddesi eklenmek suretiyle Türk Hukukundaki yerini tekrar almıştır.
"Yasaklanmış hakların geri verilmesi" başlığını taşıyan 5352 sayılı Kanun'un 13/A maddesi:
"(1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanunu'nun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.
(2) Mahkûm olunan cezanın infazına genel af veya etkin pişmanlık dışında başka bir hukukî nedenle son verilmiş olması halinde, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilmesi için, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmesi gerekir. Ancak, bu süre kişinin mahkûm olduğu hapis cezasına üç yıl eklenmek suretiyle bulunacak süred