Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/9379 Esas 2016/1291 Karar
Karar Dilini Çevir:
8. Hukuk Dairesi         2015/9379 E.  ,  2016/1291 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı (Esasen Katkı Payı Alacağı, Değer Artış Payı ve Katılma Alacağı)

... ile ... aralarındaki katkı payı (esasen katkı payı alacağı, değer artış payı ve katılma alacağı) davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 2. Aile Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için ... Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı ... ile vekili Avukat ... ve karşı taraftan davacı ... ile vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan, hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosyanın incelenmesi sonucu görülen eksikliklerin ikmali için dosyanın mahal mahkemesine iadesine, karar verilmesini takiben eksiklik tamamlanmış olmakla dosya yeniden incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, müvekkilinin evlilik birliği içinde edinilmelerinde katkıda bulunduğu bir araç, iki mesken ve bir şirketle ilgili fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000 TL katkı payı, 5.000 TL değer artış payı ve 10.000 TL katılma alacağı olmak üzere şimdilik 20.000 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, harcını da tamamladığı 07.11.2013 tarihli dilekçesi ile talebini 63.000 TL katkı, 52.000 TL değer artış payı ve 194.000 TL katılma alacağı olmak üzere 309.000 TL şeklinde ıslah etmiştir.
Davalı Bülent vekili, davacının şirkete katkısı olmadığını, meskenin birinde ziynetler ve eski araçla katkısı olduğunu ancak bu meskenin satılarak diğer dava konusu meskenin alındığını, satış parası ile ikinci mesken için çekilen kredinin kapatıldığını, araç için çekilen kredinin halen ödenmekte olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine, 57.260,00 TL katkı payı alacağının, 5.000,00 TL'sinin dava, kalan 52.260,00 TL'sinin ise ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile, 194.345,13 TL katılma alacağı ve 54.373,29 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı isteklerine ilişkindir.
.//..
01.01.2002 tarihinden önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM 170 m). TKM'de, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri malvarlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı Kanun'un 5.maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulacaktır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanun'un tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (eBK 544, TBK 646 m).
Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM 186/1 m). Her birinin malları, geliri ve kendi kazançları yine kendilerine ait kişisel mallarıdır (TKM 189 m). Kadın veya kocanın, diğerinin mal rejiminin devamı sırasında edindiği malvarlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteyebilmesi için, mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir. Bu katkı, ziynet, miras veya bağış yoluyla elde edilen başka malvarlıklarının kullanılması ile toplu olarak yapılabileceği gibi, çalışan eşin gelirleriyle de yapılması mümkündür. Çalışarak, düzenli ve sürekli gelire (maaş, gündelik, kar payı vs gibi) sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça diğer eşin sahip olduğu malvarlığına yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtay'ın ve Dairemizin devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir.
Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen tasfiyeye konu mala, eşlerin, hem başka malvarlıkları (ziynet, miras, bağış vs gibi) kullanılarak, hem de çalışma karşılığı elde ettikleri düzenli gelirleriyle katkıda bulunduklarının ileri sürüldüğü durumlarda; öncelikle, tasfiyeye konu malın edinildiği tarih itibarıyla başka malvarlıklarından elde edilen toplu para ile yapılan katkının, dava konusu malın bedelinin tamamı karşısındaki oranı saptanmalıdır. Bundan sonra da, kalan miktara her bir eşin çalışmaları ile elde ettikleri düzenli gelirleriyle katkıda bulunduklarının kabulü ile oranları ayrı ayrı belirlenmelidir.
Buna göre, öncelikle toplu katkının satın alma tarihindeki parasal değeri ile tasfiyesi istenen malın hem edinme bedeli hem de dava tarihindeki sürüm(rayiç) değerleri ayrı ayrı tespit edilmelidir.
Dava konusu malvarlığına, başka malvarlıklarından elde edilen toplu para ile yapılan katkının dışında kalan bölümüne eşlerin çalışmaları karşılığı elde edilen düzenli gelirlerle yapılan katkı oranının belirlenmesi bakımından ise; öncelikle evlenme tarihinden, malın edinildiği tarihe kadar, eşlerin çalışma sürelerine ve gelirlerine ilişkin belgeler bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilmelidir. Çalışmanın sabit olmasına rağmen, çalışılan bir kısım döneme ilişkin belgelere ulaşılamaması durumunda, ilgili meslek kuruluşlarından ve/veya bilirkişilerden o döneme ilişkin yaklaşık gelir durumu sorulup belirlenerek, malın edinildiği tarihe kadar ki eşlerin tüm gelirleri ayrı ayrı saptanmalıdır. Sonra, her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 sayılı TKM'nin 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama kendi gelirlerinden düşülerek ayrı ayrı yapabilecekleri tasarruf miktarları tespit edilmeli, daha sonra her bir eşin tespit edilen tasarruf miktarının birlikte gerçekleştirdikleri toplam tasarruf miktarı içerisindeki oranı belirlenmelidir. Bulunan bu oranlar, eşlerin çalışmaları karşılığı elde ettikleri düzenli gelirleriyle tasfiye konusu malvarlığına yaptıkları katkı oranını göstermektedir.
Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK 227 m). Denkleştirme (TMK 230 m) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK 227/1 m). Böyle bir malın daha önceden elden

çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alaca

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat