"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 9 - 2013/244789
Mahkemesi : Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 30.05.2013
Numarası : 2012/453 - 2013/250
Suç : Yalan tanıklık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlaması veya yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verilmeden veya hükümden önce ya da aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında mahkumiyet kararı kesinleşmeden önce gerçeğin söylenmesi halinde TCK'nın 274. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanabileceği, lehe yalan tanıklık yapılıp da gerçeğe dönülmesi halinde anılan madde hükmünün uygulanamayacağı, somut olayda; Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/258 esas sayılı dosyasında kasten öldürme suçundan yargılanan sanık E.. D. ile kasten öldürme suçuna azmettirme ve yağma suçundan yargılanan katılan T.. E.. lehine soruşturma ve kovuşturma aşamasında yalan tanıklık yapan ve yalan tanıklık yaptığı kişiler hakkında hüküm verilmeden önce gerçeği söyleyen sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü kurulması yerine uygulama koşulları bulunmadığı gözetilmeden etkin pişmanlıkta bulunduklarının kabulüyle TCK'nın 274/1. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 19.11.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Sayın çoğunluk ile aramızdaki hukuki uyuşmazlık, yalan tanıklık suçunda, etkin pişmanlık hükümlerinden sadece aleyhe tanıklık yapanların mı faydalanacağına, başka bir deyişle lehe tanıklık yaparak yalan tanıklık suçunu işleyenlerin yargılama aşamasında pişmanlık göstererek gerçeği söylemeleri halinde TCK'nın 274. maddesi uyarınca haklarında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilip verilemeyeceğine ya da cezalarında indirime gidilip gidilemeyeceğine ilişkindir. Sayın çoğunluk aleyhe tanıklık yapanlar dışındakilerin örneğin lehe tanıklık yapanların etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanamayacağı kanaatindedir. Azınlık görüşü olarak yalan tanıklıkta lehe .aleyhe tanıklık ayrımı yapılmadan, hükümden önce ya da ceza davasında mahkumiyet kararı kesinleşmeden önce yapılmak kaydıyla gerçeğin söylenmesi halinde yalan tanıklık suçunu işleyen herkesin etkin pişmanlık hükmünden faydalanacağı kanaatindeyiz. Görüşümüzü ve madde yorumumuzu aşağıda açıklamaya çalışacağız.
Öncelikle çözüm için yalan tanıklıkta etkin pişmanlığı düzenleyen TCK'nın 274. maddesinin yalan tanıklığı düzenleyen TCK'nın 272. maddesi ile birlikte yorumlanması gerekmektedir. Çünkü “aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi” kavramı önce TCK'nın 272. maddede kullanılmakta, 274. maddede ise bu kavram benzer şekilde “aleyhine tanıklık yapılan kişi” kavramı ile ifade edilmektedir. Her iki kavramda aynı anlama gelmektedir. Kanun koyucu TCK'nın 272. maddesinde aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi kavramı ile yalan tanıklık sonucu bir koruma tedbirinin uygulanmasını veya gözaltına alma ile tutuklama kararı verilmesini ya da hapis cezasına hükmedilmesini suçun nitelikli bir hali olarak kabul etmiş, yalan tanıklığın sonucu olarak hakkında koruma tedbiri uygulanan ya da hapis cezasına mahkum edilerek hürriyeti tahdit edilen kişiyi ifade ederken de “aleyhine tanıklık ta bulunulan kişi” olarak yalan tanıklığın mağdurunu kastetmiştir. Esasen kullanılan tabirde bir yanlışlık olmadığı gibi kanun koyucu tarafından bunun başka bir şekilde ifade edilmesi de mümkün değildir. Kısacası, aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi ile ceza davasında hakkında koruma tedbiri uygulanan veya hakkında hapis cezası verilen kişi kastedilmektedir. Ancak yalan tanıklık suçu sadece ceza davasında işlenmeyip bir soruşturma sırasında ya da hukuk davasında da işlenebildiğinden, 274. maddedeki “bir hak kısıtlamasını veya yoksunluğunu sonuçlayacak şekilde” tabiri ile örneğin bir hukuk davasında ihtiyati tedbir kararı verilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının kullanılmasının engellenmeside kastedilmektedir. Bu nedenle hukuk davasında işlenen yalan tanıklık suçunda da etkin pişmanlık hükmünün uygulanabileceği sonucuna varmak mümkündür.
Aleyhine tanıklık yapılan kişi kavramını açıkladıktan sonra TCK'nın 274. maddesinin düzenleniş biçimi ve kapsamına ilişkin yorumumuza gelince;
Kanun koyucu madde metninde özellikle ne zamana kadar etkin pişmanlıkta bulunabileceğini belirlemiştir. Bunu da “bir hak kısıtlamasını veya yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verilmeden veya hükümden önce”, “bir hak kısıtlamasını veya yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verildikten sonra ve fakat hükümden önce”, “mahkumiyet kararı kesinleşmeden önce” cümleleri