"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A-Sanık ... hakkında katılan ...'ya karşı hakaret ve tehdit suçlarından kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık hakkında hakaret ve tehdit suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 231/12. maddesi karşısında itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, aynı Kanun'un 264. maddesi de gözetilerek temyiz isteklerinin itiraz mahiyetinde kabulü ile merciince değerlendirilip karar verilmesi gerektiğinden, incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİNE,
B-Sanık ..., hakkında tefecilik suçundan kurulan hükmün katılan ...'nun, sanık müdafiinin ve İstanbul Vergi Dairesi'nin temyiz talepleri üzerine incelenmesinde;
Sanık hakkında tefecilik suçuna ilişkin olarak; Türk Ceza Kanunu'nun 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçu kanunun "Topluma Karşı Suçlar" başlıklı üçüncü kısmının dokuzuncu bölümünde düzenlenmiş olup suçun mağduru tüm toplumdur. Tefecilik ilişkisinde faiz karşılığı ödünç para alan kişi, iradi olarak faiz ilişkisinin tarafı olmakta olup gerçek anlamda suçun pasif failidir. Ancak kanun koyucu izlediği suç siyaseti gereği tefecilik fiilinin aktif failinin kolayca tespitini sağlamak amacıyla ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Bu halde tefecilik fiilinin pasif faili konumunda bulunan faiz karşılığı ödünç para alan kişinin suçun mağduru olarak kabulüne olanak yoktur. Bu kişilerin fail hakkında şikayetçi olmaları halinde açılan bir kamu davasındaki konumları ihbar eden niteliğindedir ve suçun doğrudan mağduru olmadıklarından davaya katılma hak ve yetkileri bulunmamaktadır. Bu nedenle sanık hakkında tefecilik suçundan açılan kamu davalarına Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 237. maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen müşteki ...'nun katılma hakkı olmadığı, bu itibarla hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından müştekiHakan Okuducu'nun temyiz talebinin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerekCeza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
İncelemenin sanık müdafiinin ve İstanbul Vergi Dairesi'nin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık hakkında tefecilik suçundan kamu davası açıldığı, Hazinenin bu suçun mağduru olduğu, bu sıfatının gereği olarak Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 233 ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve diğer haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-Tefecilik suçlarında Ceza Muhakemeleri Kan