"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, ücret farkı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 2000 yılı nisan ayından itibaren davalı ... bünyesinde İş Kanunu hükümlerine uygun olarak ve ... kapsamında hizmet akdi ile çalıştığını, bu çalışmasını halen. Ulaşım Daire Başkanlığı bünyesinde sürdürdüğünü, işveren nezdinde yaptığı işlerin özelliği nedeniyle, son derece yorucu, stresli olan görevlerde çalıştırıldığını ve halen de çalıştırılmaya devam ettiğini, işveren tarafından konumu ve yaptığı işler dikkate alınarak Başkanlık Makamının 22.04.2004 tarihinde tespit edilen yevmiye üzerinden ücret ödenmesine karar verildiğini ve bir süre bu yevmiye üzerinden ücret ödendiğini, bu karardan sonra akdedilen ... hükümlerinde de yevmiyenin muhafaza edildiğini, davalı işverenin yazılı muvafakati olmaksızın, ekonomik sebepler ve unvan değişikliklerini bahane ederek 26.06.2009 tarihinde onay ile müktesep haline gelen ... hükümleriyle de taraflar arasında akit halini almış olan yevmiyesinin hukuka aykırı şekilde tek taraflı işlem ile 61,39 TL den 48,84 TL ye İndirildiğini ve 15 Haziran 2009 tarihinden dava tarihine kadar geçen zaman içerisinde her türlü aylık fazla çalışma, hafta sonu ile dini ve milli bayramlarda ki çalışma ücretlerinin eksik yevmiyeden hesaplanarak ödendiğini, kendi rızası dışında yapılan haksız durum karşısında davalı belediyeye 05.10.2009 tarihli dilekçe ile müracaat ettiğini, davalı idarenin ise 06.10.2009 günü verdiği cevapta bu talebini reddettiğini belirterek fark işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, kamu kurumunda Belediye Başkanlık Makamının 12.05.2003 tarihinde ve 22.04.2004 tarihinde dava dosyasında mevcut listede adı geçen işçilerin Toplu İş Sözleşmesi ile belirlenen miktarların çok üstünde miktarlar şeklinde artış yapılarak belirlendiğini ve kişilere ödemeler başkanlık oluru ile belirlenen bu miktarlar üzerinden yapıldığını, davacının adının da listede ekli olduğunu, kurumun... denetimine tabi olduğundan... tarafından 2006, 2007, 2008, 2009 yıllarında yapılan denetimlerde kurum yetkililerine kamu zararı ve zimmet çıkarıldığını, yapılan bu denetimlerde kurum yetkililerinin de savunmalarının alındığını 've kamu zararının çıkarıldığını,... müfettişlerince kamu zararı ve zimmet çıkarıldıktan sonra yine başkanlık oluru ile 26.09.2009 tarihinde hukuka aykırı olarak bir kısım işçilere tanınan bu hakkın kaldırıldığını ve işçilere yapılan Toplu İş Sözleşmesi çerçevesinde belirlenen emsal personel seviyesine ödenen tutara göre yeniden düzenlendiğini, davacının talep etmiş olduğu alacakların zamanaşımına uğradığını, başbakanlık makamının 03.04.2007 tarihinde işçi personelden koordinatör ve koordinatör yardımcısı şekline yapılan görevlendirmeler iptal edildikten sonra 26.09.2009 tarihinde hukuka aykırı olarak bir kısım işçilere tanınan bu hakkın kaldırıldığını ve işçilere yapılan toplu iş sözleşmesi çerçevesinde belirlenen emsal personel seviyesine ödenen tutara göre yeniden düzenlendiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, benzer nitelikte açılan seri davalar sonucunda Yargıtay 22. Hukuk dairesinin bozma ilamında belirtmiş olduğu gerekçeye itibar edilerek, davalı ... işyerinde çalışan davacının, 2004 yılında Başkanlık onayı ile koordinatör olarak görevlendirildiği ve bu unvana karşılık olarak da ücretinin arttırıldığı, ancak işveren, işçinin koordinatör olarak görevlendirilmesi işleminin asli ve sürekli hizmetlerin devlet memurları vasıtasıyla yapılmasının zorunlu olduğundan bahisle hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptal ederek, 2009 yılında pozisyon değişikliğine bağlı olarak ücretini de yeniden belirlediği, bu durumun, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 62. maddesinin ihlali anlamına da gelmediği, önceki iptal edilen pozisyon ile sağlanan ücretin kazanılmış hak olarak yorumlanması ve ileriye yönelik kabulünün mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Öncelikle Anayasa’nın 128. Maddesi uyarınca “Devletin, kamu ik...adî teşebbüsleri ve diğer kam