"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş akdinin 02/08/2013 tarihinde davalı tarafından fesh edildiğini, İstanbul 15. İş Mahkemesinin 2013/837 E. dosyasında görülen işe iade davasının kendi lehlerinde sonuçlanarak Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2014/22050 E. ve 2014/36259 karar sayılı ilamı ile onandığını, davalıya .... Noterliğinin 21/01/2015 tarih 1497 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkilinin yasal süre içinde işe başlatmasını, başlatmayacaksa mahkeme kararı doğrultusunda tazminatlarının ödenmesini talep ettiklerini, davalının 22/01/2015 tarihinde ihtarnameyi teslim aldığını, İş Kanunu 21/1 istinaden davacının 23/02/2015’e kadar müvekkilini işe başlatması yada tazminatlarını ödemesi gerektiğini fakat bu tarihe kadar müvekkilinin işe alınmadığını, tazminatlarının ödenmediğini, temerrüde düştüğünü, bu nedenlerle davalı hakkında 24.02.2015 tarihinde İstanbul 1. İcra Müdürlüğü'nün 2015/4741 E. sayılı dosyası ile işe başlatmama tazminatı, boşta geçen zaman ücreti, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı alacakları için icra takibi başlatıldığını, icra takibinden 3 gün sonra davalının 27.02.2015 tarihinde, 107.484,31 TL. ödeme yaptığını ayrıca davalının icra dosyasına itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu, davalı tarafından yapılan itirazda, yasal gerekçeler doğru hesaplama yapıldığı ve ödeme yapıldığının belirtildiğini fakat davalının hesabının yanlış olduğunu, işe iade kararının onanarak kesinleşmesi nedeni ile yargıtay içtihatlarına göre yeni iş akdi feshinin 23/02/2015 tarihi olduğunu, bu nedenle 23/02/2015 tarihi itibari ile davacının maaşının ne kadar olması gerekiyorsa o kadar maaş üzerinden hesaplaması yapılması gerektiğini, müvekkilinin 02/08/2013 tarihinde 7.336,97 TL brüt ücret aldığını davalının kabule dayanan bir ücret bilgisi vermediğini bu nedenle, Yargıtay tarafından uygulama olarak kabul edilen 02.08.2013 tarihindeki net asgari ücretin 23.02.2015 tarihindeki net asgari ücrete oranının, 02.08.2013 tarihindeki ücrete oranlaması ile bulunacak ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini bu oranın 1,18 olduğunu, bu nedenle 7.336,97 TL*1,18=8.663,79 TL brüt ücretin baz alınması gerektiğini net ücretininde 6.400,00 TL olması gerektiğini, müvekkilinin 20/03/2001 işe girdiğini 02/08/2013 tarihinde iş akdinin fesh edildiğini ilk duruma göre kıdem süresinin 12 yıl, 4 ay,13 gün olduğunu, işe iadenin onanması neticesinde iş akdi feshinin 4 ay uzadığını bu nedenle yeni kıdem süresinin 12 yıl, 8 ay,13 gün olduğunu, 2015 ilk dönem kıdem tazminatı tavanının 3.541,37 TL olduğunu bu nedenle 44.646,11 TL net kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğini, ihbar tazminatının yeni ücret üzerinden 56 gün olarak net 13.623,26 TL olduğunu, işe başlatmama tazminatının 5 ay olarak belirlendiğini bu nedenle işe başlatmama tazminatının 43.318,95 TL olduğunu, boşta geçen tazminatının net ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini mahkemenin 4 ay olarak belirlediğini bu nedenle 25.600,00 TL ödenmesi gerektiğini, kıdem tazminatının, 02/08/2013 tarihinden itibaren en yüksek banka faizi ile hesaplanmasını, TCMB tarafından bu oranın 02/08/2013-02/08/2014 arası %14 olduğunu, boşta geçen ücretin Yargıtay'ın işe iade kararını onadığı tarih olan 01/12/2014 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile hesaplanması gerektiğini, TCMB’nın verilerine göre 01/12/2014 tarihinde bu oranın %16 olduğunu, işe başlatmama tazminatı 23/02/2015 tarihinden itibaren yasal faiz ile hesaplanmasını, davalının ödediği toplam tutarın 107.484,31 TL olduğunu, faizlerle beraber ana para hesabında davacının 30.913,58 TL eksik ödeme yaptığını, ana para olarakta 19.706,01 TL eksik ödeme yapıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerle itirazın iptalini, takibin devamını, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasını dava ve talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının açtığı işe iade davasının sonuçlandığını ve onandığını, işe iade talebinin kabul edildiğini, müvekkilinin 27/02/2015 tarihinde davacıya, tüm alacaklarının yasaya uygun olarak toplamda 107.484,31 TL olarak ödendiğini, davacının İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 2015/4741 E. dosyası ile icra takibi yaptığını, davacıya tüm alacaklarının ödenmesi nedeni ile takibe itiraz ettiklerini, davacının ücretinin 7.336,97 TL olmadığını, davacının iş akdinin fesh edildiği tarihte brüt ücretinin 6.900,00 TL olduğunu, davacının beyan ettiği bu ücretin dayanağı olmadığını, davacı yanın kendisinin belirlediği brüt ücret üzerinden asgari ücret ile oranlama yaparak bir ücret belirlediğini, müvekkili şirkette performansa göre zam yapıldığını, zam oranının buna göre belirlendiğini, kabul ettikleri anlamına gelmemekle davacının müvekkilinden alacağı olduğu kabul edilse bile, boşta geçen süre ücretinin işçinin işe iade alınamaması tarihinde geçerli olabilecek maaş üzerinden hesaplanmasının yanlış olduğunu savunarak davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. İşe iade davası sonunda işçinin başvurusu, işverenin işe başlatmaması ve buna bağlı olarak işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret, ihbar ve kıdem tazminatı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 21'inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur.
Yasada işçinin şahsen başvurması gerektiğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. İşçi, işe başlatılma konusundaki iradesini bizzat işverene iletebileceği gibi vekili ya da üyesi olduğu sendika aracılığı ile de ulaştırabilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen görüşü bu yöndedir (Yargıtay HGK 17.6.2009 gün ve 2009/9‑232E, 2009/278K.).
İşveren işe iade için başvuran işçiyi (1) ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır.
İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi