Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/196 Esas 2006/204 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu 2006/4-196 E., 2006/204 K.

Ceza Genel Kurulu 2006/4-196 E., 2006/204 K. GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAK YARGI KARARLARINI UYGULAMAMAK

2709 S. 1982 ANAYASASI [ Madde 138 ] 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 257 ] 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 28 ]

"İçtihat Metni"

Görevde keyfi işlemde bulunmak suçundan sanık ...'nın, 765 sayılı TCY'nin 228/1, 59 ve 35. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5 ay süre ile kamu hizmetlerinden yasaklanmasına, hapis cezasının 647 sayılı Yasa'nın 4, 5 ve 6. maddeleri uyarınca günlüğü 6 YTL'den paraya çevrilerek 900 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezanın 1'er ay ara ile 6 eşit taksitte ödenmek üzere taksitlendirilmesine ve ertelenmesine ilişkin Yargıtay Dördüncü Ceza Dairesince verilen 25.05.2006 gün ve 9-13 sayılı direnme hükmünün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "onama" istekli, 11.07.2006 gün ve 21 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Ceza Yasası uygulamasında memur sayılan sanığın, suç tarihinde idari yargı kararı ile eski görevine iade edilen katılanı, göreve başlattıktan sonra aynı gün Eskil ilçesine süresiz olarak geçici görevle görevlendirerek, memuriyetine ait görevini kötüye kullanmak suretiyle keyfi işlemde bulunduğunun kabulüyle, 765 sayılı TCY'nin 228/1, 59, 35 ve 647 sayılı Yasa'nın 4, 5 ve 6. maddeleri ile cezalandırılmasına ilişkin hüküm, sanık müdafiinin temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulunca 24.01.2006 gün ve 167-6 sayı ile; sanığın yargı kararının sonuçlarını etkisiz hale getirmek iradesiyle değil, il yönetiminin başı olması nedeniyle ilde meydana gelebilecek asayişle ilgili sorunları çözmek iradesiyle hareket ettiği, koşulların dayatması ile ve valiliğin kendisine yüklediği sorumluluğun şevkiyle böyle bir tasarrufta bulunduğu, yargı kararını yerine getirmekten bilinçle kaçınma ve kişiyi mağduriyete uğratma amacıyla hareket ettiğinin kesinlik kazanmadığı gerekçeleriyle, oy çokluğuyla bozulmuş,

Yargıtay Dördüncü Ceza Dairesince, 25.05.2006 gün ve 9-13 sayı ile;

"Ceza Yasası uygulamasında memur sayılan sanığın, suç tarihinde idari yargı kararı ile eski görevine iade edilen katılanı, Anayasa'n/n 138/son ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu'nun 28/1. maddelerinin buyurucu hükümlerine aykırı olarak ve yargı kararını şeklen uygular görünüp, kararın hukuki sonucunu etkisiz kılmak amacıyla, göreve başlattıktan sonra aynı gün Eskil ilçesine süresiz olarak geçici görevle görevlendirmek suretiyle, memuriyetine ait vazifesini suiistimal ile keyfi işlemde bulunduğu, katılanın maddi ve manevi yönden mağduriyetine sebebiyet verdiği, ancak sanığın bu eylemini hususi bir maksat, sebep ve saik ile gerçekleştirmediği, eyleminin 765 sayılı TCY'nin 228/1. maddesi ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY'nin 257/1. maddesinde yazılı suç tipine uyduğu ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY'nin 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un "lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul" başlıklı 9/3. madde ve fıkrası hükümleri ve maddelerde yazılı temel cezaların asgari ve azami hadleri dikkate alındığında 765 sayılı Ceza Yasası'nın 228/1 ve 35. madde hükümlerinin 5237 sayılı Ceza Yasası'nın 257/1 ve 53. maddelerine göre sanık lehine olduğu," gerekçeleriyle ilk hükümde direnilerek sanığın önceki hükümdeki gibi cezalandırılmasına karar verilmiş,

Bu hüküm de, sanık müdafii tarafından atılı suçun maddi ve manevi öğeleri itibariyle oluşmadığı gerekçeleriyle temyiz edilmiştir.

İncelenen dosyada;

17.07.2001 tarihli Bakanlık onayı ile Sivas Valiliği İl Mahalli İdareler Müdürlüğü görevine naklen atanan Bekir Sami'nin atamasının, Konya İdare Mahkemesi'nin 30.04.2002 gün ve 1271/656 sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine, İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'nün 08.08.2002 tarihli yazıyla, Aksaray Valiliğinden Bekir Sami'nin, Aksaray İl İdare Kurulu Müdür-lüğü'ndeki görevine başlatılmasının istenildiği,

Katılanın 02.09.2002 tarihinde Aksaray'daki görevine başlayıp, aynı gün sanık vali'nın 02.09.2002 tarihli onayı ile, Eskil ilçesi yazı işleri müdürlüğü görevini vekaleten yürütmek üzere 5442 sayılı Yasa'nın 9/F maddesi uyarınca geçici olarak görevlendirildiği, görevlendirme yazısını tebliğ eden katılanın, 03.09.2002 tarihinde Eskil ilçesindeki görevine başladığı, bu görevinin 16.01.2003 tarihinde sona erdiği, katılanın 17.01.2003 tarihinde ildeki eski görevine başladığı,

Geçici görevlendirme ile ilgili 02.09.2002 tarihli kararın da Konya İdare Mahkemesi'nin 05.03.2003 gün ve 1259/203 sayılı kararı ile; yapılan işlemin yargı kararını etkisiz hale getirmeye yönelik olduğu, davacının fiilen görevden uzaklaştırılmasının amaçlandığı, görevlendirmenin süresiz olarak yapılmasının da hukuka aykırı olduğu gerekçeleriyle iptal edildiği,

Katılanın bu aşamada, İçişleri Bakanlığı'na gönderdiği 03.09.2002, 26.09.2002 ve 10.10.2002 tarihli yazılarda; görevlendirilmesinin yasaya aykırı olduğunu ve hakkında verilmiş yargı kararının uygulanmaması için bu yola başvurulduğunu bildirerek, sorumlular hakkında yasal işlem yapılması isteminde bulunduğu, bu şekilde başlayan soruşturma sürecinin, Yargıtay C. Başsavcılığınca görevde keyfi işlem suçundan, sanığın TCY'nin 228. maddesi uyarınca cezalandırılması istemli 25.05.2004 gün ve 21 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılmasıyla sonuçlandığı anlaşılmaktadır.

Katılan Bekir Sami; kovuşturma aşamasında da, önceki iddialarını yineleyerek, katılma isteminde bulunmuştur.

Sanık, gerek soruşturma aşamasında, gerekse kovuşturma aşamasındaki savunmalarında, Aksaray Valiliği görevine atandıktan bir süre sonra İl İdare Kurulu Müdürü olan Bekir Sami hakkında, muhtaçlık belgesi ve yeşil kart çıkartmak isteyen fakir ve eşi askere gitmiş, muhtaç genç hanımları uzun zamandır taciz ettiği, işlerini savsaklamak ve engellemek suretiyle, iş sahibi bayanları kendi çirkin nefsi isteklerini yapmaya zorladığı, bu isteklerine alet olmayanların işlerini yapmayarak mağdur ettiği şeklinde duyumlar alması üzerine,

Mağdur ve yakınlarına konunun yazılı şikayetle iletilmesini istediğini, ancak bu kişilerin kişisel ve toplumsal nedenlerle şikayetten kaçındıklarını,

Yine bu şikayet, sızlanma ve dedikoduların yoğunlaştığı sıralarda konunun, basın organlarınca kamuoyunun gündemine taşındığını,

Ortada yazılı bir şikayet olmamasına karşın Vilayeti ve fakir fukaraya hizmet veren birimlerimizi, özellikle muhtaç bayan vatandaşlarımızı zor durumda bırakan, tedirgin eden bu şahsın, hiçbir şey yapılmıyorsa bile, bir an evvel Aksaray'dan gitmesi gerektiği düşüncesiyle,

Konuyu İçişleri Bakanlığı'na intikal ettirdiğini, bu şekilde şahsın Sivas iline tayin edildiğini, bir süre sonra, Konya İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararı vermesi ve katılanın yeniden Aksaray'daki görevine döndüğünün duyulması üzerine, basın organlarından ve kamuoyundan tepkilerin yoğun bir şekilde yansıtılmaya başlandığını, konuya duyarlı kişi ve kuruluşlara; daha önce yazılı şikayetten kaçınmaları sebebiyle, şahsın İdare Mahkemesi kararıyla görevine iade edildiğini, göreve başlatmak zorunda olduğunu belirtmesi üzerine, mağdure yakınları ve olaya tanık olanlar tarafından şikayet dilekçeleri verildiğini, konunun araştırılarak, Aksaray Birinci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görevi kötüye kullanmak suçundan kamu davaları açıldığını, şahsın, bu çirkin ve uygunsuz davranışlarını sadece Aksaray'da değil, daha önceki görev yerlerinde de gösterdiğini, bu konunun da o tarihlerde basın organlarına intikal ettiğini, idari yargı kararını uygulamamak gibi bir kasıt ve düşüncesinin olmadığını, koşulların ve idari zaruretlerin zorunluluğuyla; ilin valisi olarak yapmak zorunda olduğu bir idari işlemin yargı kararını hukuken uygulamamak şeklinde değerlendirilmemesini, suçsuz olduğunu savunmuştur.

Konuyla ilgili olarak kovuşturma aşamasında bilgilerine başvurulan tanıklar;

Rauf; 2000 yılında Aksaray İl Jandarma Alay Komutanı olarak atandım. O tarihte vali yardımcısı Erhan vardı, katılan İl İdare Kurulu Müdürü idi. Fakir fukara, yardıma muhtaç kadınların fondan istifade için müracaat ettiklerinde taciz ve sarkıntılığa uğradıkları söyleniyordu. Bu konu asayiş toplantılarında da konuşuluyordu. Eşraftan ve sohbet toplantılarında da bu türlü konuşmaların olduğunu biliyorum.

İptal kararından sonra asayiş toplantısında yukarıda anlattığım hususlar konuşuldu. Vali bey kararı uygulamak zorunda olduğunu söyledi, şeklinde beyanda bulunmuş,

Mahmut; 2001 yılı Aralık ayında Aksaray İl Emniyet Müdürü olarak göreve başladım, ilin güvenlik toplantılarında il ile ilgili her konu konuşulmaktadır. Bizim önleyici zabıta olarak da olaylar meydana gelmeden bazı tedbirleri almamız gerekir, halkın içindeyiz, halktan gelen duyumları değerlendiriyoruz, Aksaray Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın yardımlarından istifade sırasında muhtaç kişilerin bazı zorluklarla karşılaştığı, bazı kadınların tacize muhatap olduğu duyumları bize ulaştı, tacizle ilgili olarak İl İdare Kurulu Müdürü Bekir Sami'nin adı geçmekte idi, özellikle iptal kararından sonra, halk arasındaki söylentiler asayişi bozabilecek düzeye gelmişti, olabilecek olayların önceden önlenmesi ve adı geçenin can güvenliğini düşünerek, Vali beye yazılı bir bilgi notu verdim, geçici bir tedbir olarak ve geçici görevli olarak bir görevlendirme yapılmasının olayları önleme yönünden etkili olabileceğini söyledim, Bekir Sami geçici görevlendirmeyle Eskil İlçesi Yazı İşleri Müdürlüğüne gönderildi, şeklinde beyanda bulunmuştur.

Bu talebin özel bir not şeklinde 23.08.2002 tarihinde valiye iletildiği, dosya arasında bulunan, kişiye özel gizli yazıdan anlaşılmaktadır.

Sanığın savunma dilekçesine ekli belgelerin incelenmesinde; Kars Hürses Gazetesi'nin 8 Temmuz 1991 tarihli nüshasında; "iki buçuk karışlık adam" başlıklı, 4 Temmuz 1991 tarihli "Herkesi kendin gibi mi görüyorsun müdür bey" başlıklı yazılarda isim zikredilmediği, 10 Temmuz 1991 tarihli Doğu Gazetesi'nde, bu şahsın kim olduğunun açıklanmasının istenildiği, 12 Temmuz 1991 tarihli Hürses Gazetesi'nde, yazıda belirtilen şahsın yine ismi belirtilmeksizin şehri terk etmesinin istenildiği, Aksaray Adalet Gazetesi'nin 5 Şubat 2003 tarihli nüshasında, "iki buçuk karışlık adam geri döndü" şeklindeki yazı ile katılandan bahsedildiği, 17 Ocak 2003 tarihli Anayurt Gazetesi'nde, "Eyvah Yandık" başlığıyla, yine katılandan bahsedildiği anlaşılmaktadır.

Dosyadaki diğer bilgi ve belgeler ise şu şekildedir;

Katılan Bekir Sami'nin, 05.07.2001 tarihli yazı ile; halkla ilişkilerinde kırıcı, gayri ciddi ve lakayt davranışlar sergilediği, iş sahiplerine karşı sarkıntılık ve iffetsizlik yaptığı yönünde duyumlar alındığı, yanlı davrandığı belirtilerek il dışına atanmasının talep edildiği, bu yazı üzerine Bekir Sami'nin 17.07.2001 tarihli Bakanlık onayı ile Sivas Valiliği İl Mahalli İdareler Müdürlüğü görevine naklen atandığı, Bekir Sami'nin bu atamasının Konya İdare Mahkemesi'nin 30.04.2002 gün ve 1271/656 sayılı kararı ile "davalı idarece işlemin gerekçesi olarak ileri sürülen hususlarda basında yer aian bazı haberler dışında yeterli ve

inandırıcı bilgi ve belgelerle kanıtlanmadığı ve soyut birer iddiadan ibaret kaldığı" gerekçeleriyle iptaline karar verildiği,

Şikayetçiler Ayşe'nin 21.01.2003, Nadire'nin 18.01.2003, Necibe'nin 13.01.2003 ve Ayşe'nin 16.01.2003 tarihinde Valilik makamına verdikleri dilekçelerde, yeşil kart için müracaat ettiklerinde, Bekir Sami'nin 1999-2000 yılları arasında kendilerini taciz ettiği, sarkıntılıkta bulunduğu ve birlikte olmayı teklif ettiğini belirterek şikayette bulunmaları, Bekir Sami'nin ilden ayrılırken bağış olarak vatandaşlara aldırdığı tv, buzdolabı gibi malzemeleri yanında götürdüğü iddiaları üzerine, 21.01.2003 tarihinde hakkında ön inceleme ve soruşturma başlatıldığı, ön inceleme raporu üzerine 06.03.2003 gün ve 10 sayı ile her iki iddia ile ilgili olarak vali tarafından soruşturma izni verildiği, yapılan itirazın Konya Bölge İdare Mahkemesi'nce 15.05.2003 gün ve 111/114 sayılı karar ile red edilerek soruşturma iznine ilişkin kararın onandığı,

Bekir hakkında bu iddialarla ilgili olarak Aksaray Asliye Ceza Mah-kemesi'ne görevi kötüye kullandığı iddiasıyla 05.12.2003 tarihinde kamu davası açıldığı,

Aksaray Birinci Asliye Ceza Mahkemesi'nce 01.06.2004 gün ve 494/292 sayı ile;

Mahkûmiyetine yeter kanıt bulunmadığı gerekçesiyle sanığın beraetine karar verildiği,

Aksaray C.Başsavcılığının 12.02.2004 tarihli iddianamesinde ise; Bekir Sami'nin 05-12.03.2003 tarihlerinde hastanede ayakta tedavi gördüğü halde, 08-09.03.2003 tarihlerinde bir partinin il kongresine hükümet komiseri olarak katıldığı ve rapor düzenleyip ücret aldığı yine aynı sürelerle ilgili olarak da harcırah aldığı iddiasıyla TCY'nin 240. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında da;

Aksaray İkinci Asliye Ceza Mahkemesi'nce 28.05.2004 gün ve 123/288 sayı ile;

Hafta sonuna tekabül eden 08-09.03.2003 tarihinde görevlendirildiğinin bildirilmesi üzerine Aksaray'a gelerek, hükümet komiserliği yapması ve rapor tanzim etmesinde, görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraetine karar verildiği,

Saptanmıştır.

Somut olaydaki kanıtlar bu şekilde serdedildikten sonra, 765 sayılı Yasa'nın 228 ve 5237 sayılı Yasa'nın 257. maddelerinde düzenlenen suç tiplerinin irdelenmesi suretiyle, sanığın hukuki durumu belirlenmelidir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın;

125/1. madde ve fıkrası: "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır, "hükmünü

138/son madde ve fıkrası: "Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini gecik-f//-e/77ez"hükmpnü ve

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 28/1. madde ve fıkrası ise: "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eyle

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat