Ceza Genel Kurulu 2006/8-317 E., 2006/319 K. CEZALARIN İÇTİMAI KAMU DAVASINA KATILMA ŞARTLA SALIVERME ZORUNLU MÜDAFİ
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 42 ] 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 237 ] 5275 S. CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA ... MÜKERRİRLERE ÖZGÜ İNFAZ REJİMİ VE DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİ 5320 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ... [ Madde 4 ]
"İçtihat Metni"
Sanık Alpaslan'ın, korku, kaygı ve panik yaratacak şekilde ateş etmek suçundan, 5237 sayılı TCY hükümlerinin daha lehine olduğu kabul edilmek suretiyle aynı Yasanın 170/1-c maddesi uyarınca 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına; sanık Ali Ulvi'nin ise, korku, kaygı ve panik yaratacak şekilde ateş etmek suçundan 5237 sayılı TCY'nin 170/1-c ve yasak silah taşımak suçundan ise 6136 sayılı Yasa'nın 13/1. maddeleri uyarınca sonuçta cezalar da toplanmak suretiyle 1 yıl 6 ay hapis ve 91.00 YTL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, 350 YTL maktu vekalet ücretinin sanıklardan alınarak katılana verilmesine ilişkin (Kadıköy Dördüncü Asliye Ceza Mahkemesi)'nce 09.06.2005 gün ve 571-498 sayı ile verilen kararın sanık Alpaslan müdafii ve sanık Ali Ulvi tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay Sekizinci Ceza Dairesi'nce 28.09.2006 gün ve 5119-7053 sayı ile;
"İşyeri kurşun/anan müştekinin kamu davasına müdahil olarak katılmasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebiignamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir, "açıklamasıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C. Başsavcı lığı ise 04.12.2006 gün ve 190857 sayı ile;
"1- 765 sayılı TCK'nın 264/7. maddesinde öngörülen hapis cezasının üst sınırına göre, 5271 sayılı CMK'nın 150/3-2. maddesi uyarınca sanık Ali Ulvi'ye müdafi atanmadan yargılamaya devamla mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle, sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
2- Davaya katılma kurumu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 237 vd. (mülga 1412 sayılı CMUK'nın 365 vd.J madde/erinde düzenlenmiştir. Buna göre, suçun mağduru veya suçtan doğrudan zarar gören gerçek veya tüzel kişinin davaya katılması olanaklıdır. Dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez (YCGK 04.07.2006 gün ve 2006/5.MD-127 esas, 2006/180 karar).
Sanıklar haklarında tatbiki istenilen 765 sayılı TCK'nın 264/7. maddesi, aynı Yasanın "cürümler" başlıklı ikinci kitabının, "Devlet idaresi aleyhinde cürümler" başlığını taşıyan üçüncü bab'ında, yargılama sonunda tatbik edilen 5237 sayılı TCK'nın 170/c maddesi de aynı Yasanın "özel hükümler" başlıklı ikinci kitabının "topluma karşı suçlar" başlığındaki üçüncü kısmının "genel tehlike yaratan suçlar" başlığını taşıyan birinci bölümünde yer almıştır.
Korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda ateş etme suçu, her iki yasada da düzenlenen yapı ve niteliği itibariyle müstakil mağduru bulunmayan, ancak kamuya yönelik işlenmiş suçlardandır.
Zira, Yüksek Yargıtay Sekizinci Ceza Dairesi de dilekçeye örneği ekli 08.04.2004 gün ve 2003/1645 esas, 2004/3091 karar sayılı kararında, "TCK'nın 264/7. madde ve fıkrasında tanımlanan suçun niteliği ve yapısı itibariyle müstakil mağduru bulunmayıp kamuya karşı işlenmiş suçlardan olması nedeniyle müştekinin bu suçtan açılan davaya katılamayacağı halde verilen müdahale kararı hükmü temyiz yetkisi vermeyeceği" şeklindeki gerekçe ile katılan vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermiştir.
Diğer yandan;
765 sayılı TCK'nın 264/7. madde ve fıkrasında, "... silahla ateş ederse eylem bir başka suçu oluştursa bile ayrıca... cezalandırılır"denilmek suretiyle, failin işlediği suçun yanında ayrıca bu suçtan da cezalandırılması gerektiği kabul edilmiştir. Böylece eylemin birden fazla maddeyi ihlal etmesi halinde, suçlar arasında tüketen-tüketilen norm ilişkisi kaldırılmış, her iki suçtan da sanığın cezalandırılması gerektiği hükme bağlanmıştır (YCGK 17.12.1996-8/264-287).
İtiraz konusu 29.05.2000 günü saat 02.00 dolaylarında meydana gelen olayda, yakınana ait işyerinin içerisinde hiç kimsenin bulunmadığı sırada cam ve duvarının zarar gördüğü dosya içerisinde mevcut 29.05.2000 tarihli olay yeri inceleme raporundan anlaşılmış ise de; yakınanın, davaya katılmasını gerektirir, mala zarar verme suçundan yöntemince açılmış bir kamu davası veya şahsi dava da bulunmadığı, diğer korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda ateş etme ve 6136 sayılı Yasa'ya aykırılık suçlarının ise mağduru ve bu suçlardan dolayı doğrudan zarar gören kişi konumunda da olmadığı gözeturneden, dayaya katılan olarak kabulü ve lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi,
3- 765 sayılı TCK'nın 71. maddesinde, "Aynı neviden şahsi hürriyeti bağlayan muvakkat cezalara mahkumiyet halinde bu cezaların mecmuu tatbik olunur"şeklinde hüküm bulunmasına karşın, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'da bu konuda bir düzenleme bulunmadığı ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 99/1. maddesi uyarınca ancak kesinleşmiş hükümler yönünden mahkemesinden bir toplama kararı istenebileceği gözetilmeden, sanık Ali Ulvi hakkında, korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda ateş etme ve 6136 sayılı Yasa'ya aykırılık suçlarından verilen cezaların toplanması,
Usul ve yasaya aykırı bulunmuştur" görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak, Özel Daire kararının kaldırılmasına ve Yerel Mahkeme hükmünün anılan nedenlerle bozulmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşu