Ceza Genel Kurulu 2007/4-117 E., 2007/175 K. BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ BASINDA MESULİYET HAKARET VE SÖVME CÜRÜMLERİ
5187 S. BASIN KANUNU [ Madde 3 ] 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 482 ] 5680 S. BASIN KANUNU (MÜLGA) [ Madde 16 ]
"İçtihat Metni"
Sanığın sorumlu yazı işleri müdürü olarak görev yaptığı Gözcü Gazetesi’nin 12.04.2002 günlü sayısında, “
“Seçmeler Saçmalar..”
” isimli köşede yayınlanan yazı ile katılana karşı sövme suçunun işlendiği iddiasıyla yapılan yargılama sonunda; Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesince 25.03.2003 gün ve 1164-180 sayı ile; “
“…Yazı bir bütün olarak yasa ve yerleşik Yargıtay İçtihatları ile birlikte değerlendirildiğinde; suça konu olan yazının haber ve eleştiri niteliğinde kaleme alındığı, katılanın kişilik haklarına saldırı niteliğinde söz ve cümlelerin kullanılmadığı, atılı yayın yolu ile hakaret suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı yönünden tam bir kanaat hasıl olmakla,…
…” şeklindeki gerekçe ile sanığın beraatına karar verilmiş, katılan vekili tarafından temyiz edilen bu hüküm, Yargıtay 4. Ceza Dairesince 13.03.2006 gün ve 6449 gün ve 6713 sayı ile; “
“…Sanık Uğur S...’ya ilişkin hükme yönelik temyizde,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Sanık Uğur S....ı’nın sorumlu yazı işleri müdürü olduğu gazetede “
“Seçmeler Saçmalar…
…” başlıklı köşede takma adla bir kişinin yazdığı yazıda katılan hakkındaki “
“Çöl İbişi K......’nin emrinde çavuş mu ne olan kişi…
…” biçimindeki ibarenin haber verme amacını aşan, eleştiri sınırları dışında kalan, kişiyi küçük düşürücü değer yargısı niteliğinde olması karşısında 765 ve 5237 sayılı Ceza Yasaları karşılaştırılıp sanığın lehine olan hükmün saptanıp uygulanması gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle beraat kararı verilmesi…
…” isabetsizliğinden bozulmuş ise de; Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesince 25.01.2007 gün ve 143-23 sayı ile; önceki hükümde direnilmek suretiyle tekrar beraat kararı verilmiştir.
Bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının 14.05.2007 gün ve 85348 sayılı onama istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık Uğur S.... hakkındaki hükme hasren yapılan incelemede;
A)Yargılama konusu maddi olayın;
Sanığın sorumlu yazı işleri müdürü olarak görev yaptığı G..... Gazetesi’nin 12.04.2002 tarihli sayısının 3. sayfasında yer alan “
“Seçmeler Saçmalar…
…” isimli köşede “
“İlahi, bu da sorulur mu?.. E.....’ın işi bu!..Çöl İbişi Kaddafi’nin emrinde çavuş mu ne, olan biri, başka ne yapacak?..Aslında, “
“Yaaa öyle mi? Diyeceksin, E......’ı oraya, İsraillilerle savaşa göndereceksin!...Cihadı, burada oturduğu yerden değil, oradan açacak…
…Bakalım o zaman E.....’ı bulabilir misin?..Artık İsviçre’ye mi kaçar, Amerika’ya mı orası belli olmaz…
…Ama ortadan toz olacağı kesindir!..”
” şeklindeki bir yazının yayınlanması, tarzında gerçekleştiği,
B)Yargıtay 4. Ceza Dairesi ile Yerel Mahkeme arasında çıkan ve Genel Kurul’ca çözülmesi gereken hukuki ihtilafın;
Söz konusu yazıda, basın özgürlüğünün sınırlarının aşılıp aşılmadığına, dolayısıyla suçun sübutuna ilişkin olduğu,
Bu kapsamda; yerel mahkemece suçun sübut bulmadığı yönünde ısrar edilirken;, Özel Dairece haber verme amacının aşıldığı, eleştiri sınırlarının dışına çıkıldığı ve kişiyi küçük düşürücü ifadeler kullanıldığı gerekçesiyle suçun unsurlarının oluştuğunun kabul edildiği,
C)Genel Kurul’ca yapılan değerlendirmede;
1-Suça konu yazının; G.... Gazetesi’nin 12.04.2002 tarihli sayısının 3. sayfasında yer aldığı anlaşılan “
“Seçmeler Saçmalar”
” isimli köşede yer aldığı, köşenin yazarı olarak Cemil T....’un görüldüğü, ancak daha sonra Cemil T.... diye birisinin gerçekte olmadığının anlaşıldığı, yazıyı kimin yazdığının ise sanık tarafından hiçbir aşamada açıklanmadığı,
2-Yazının; “
“E....’ın cihadı!”
”, “
“Rauf yine ofsaytta!”
”, “
“Şaşkın ördek!”
”, “
“Kazığa oturduk!”
” ve “
“Uçtu paralar! İsimlerini taşıyan 5 ana başlıktan oluştuğu, her başlığın altında değişik bir köşe yazarından bir paragraflık alıntı yapıldığı, onun altında da yazarın sert ve abartılı bir üslupla kendi değerlendirmesini yaptığı,
On paragraftan meydana gelen yazıda, her başlığın altında iki paragrafın bulunduğu, dolayısıyla, yazının bütünlük arz etmeyen 5 ayrı ve birbirinden bağımsız konudan meydana geldiği,
Yazıdaki ilk iki paragrafın olayımızla ilgili olduğu, bu bölümün başlığının; “
“E.....’ın cihadı!”
” olarak belirlendiği, başlığın altındaki paragrafta H..... Gazetesi yazarı Ertuğrul Ö......’ün bir yazısından; “
“Eski R.... Partisi Genel Başkanı Necmettin E......’ın cihat bildirisine imza attığı örgüt ve kişilerin listesine bakın. Bu liste Türkiye’nin 28 Şubat’ta nasıl bir badireden kurtulduğunun kanıtı olamaz mı? Türkiye’de başbakanlık yapmış bir insanın Hamas’la, Müslüman Kardeşler’le aynı cihat çağrısında işi ne?”
” şeklindeke alıntının yapıldığı,
Yazının ve bölümün 2. paragrafında ise, Ertuğrul Ö....’ün bu yazısına istinaden, davamızın konusunu oluşturan; “
“İlahi, bu da sorulur mu?.. E.....’ın işi bu!..Çöl İbişi Kaddafi’nin emrinde çavuş mu ne, olan biri, başka ne yapacak?..Aslında, “
“Yaaa öyle mi? Diyeceksin, E....’ı oraya, İsraillilerle savaşa göndereceksin!...Cihadı, burada oturduğu yerden değil, oradan açacak…
…Bakalım o zaman E.....’ı bulabilir misin?..Artık İsviçre’ye mi kaçar, Amerika’ya mı orası belli olmaz…
…Ama ortadan toz olacağı kesindir!..”
” biçimindeki satırlara yer verildiği,
Bundan sonraki bölümlerin olayımızla hiçbir ilgisinin bulunmadığı,
3-Necmettin E..... vekili olan Av. Ahmet Ö......’in, 17.04.200