Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/201 Esas 2009/81 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2008/1-201 E.  ,  2009/81 K.
"İçtihat Metni"

İtirazname:  267270
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Mahkemesi      : SİİRT Ağır Ceza
Günü            : 06.07.2006
Sayısı            : 255-177

Hukuka uygunluk nedenlerinde sınırın aşılması suretiyle taksirle öldürme suçundan sanık G. Y.’in “...sanığın kastının maktulü öldürmek olmadığı, tamamen kendisini ve araç içerisindeki askerleri savunmak için hareket ettiği anlaşıldığından, eyleminin 5237 sayılı TCK' nun 27/2. maddesinde belirtildiği üzere kendisine ve yanında bulunan askerlere karşı yapılan haksız saldırıdan korunmak amacıyla içinde bulunduğu heyecan ve korku sebebiyle meşru savunma sınırlarını aştığı...” şeklindeki kabulle, 5237 sayılı TCY’nın 27/2 ve 5271 sayılı CYY’nın 223/3-c maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin Siirt Ağır Ceza Mahkemesince verilen, 06.07.2006 gün ve 255-177 sayılı hükmün katılanlar vekili tara¬fından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 03.07.2008 gün ve 6758-5652 sayı ile;
 “Oluşa ve dosya içeriğine göre; Olay tarihinde Siirt Jandarma Özel Harekât Tabur Komutanlığı emrinde uzman çavuş olarak görev yapan sanığın, yanında bulunan jandarma erleri tanıklar A. ve S. ile birlikte, kendisine verilen emir gereği bir ihale dosyasını getirmek üzere İl Jandarma Komutanlığından tabura giderken, İl merkezinde olay yerine geldiklerinde, önlerindeki aracın hız keserek durması üzerine aracını durdurmak zorunda kaldığı, bu sırada daha önce basın açıklaması yapan ve akabinde terör örgütü ile elebaşı lehine yasadışı sloganlar atan, emniyet güçlerinin dağıtmak istemesi üzerine, taş ve sopalarla cadde üzerindeki işyerlerine, araçlara ve kolluk güçlerine saldıran 150–200 kişilik grubun ‘Türk askerine ölüm, kahrolsun TC.’ vb. sloganlar atarak, askeri araç içinde bulunan sanığa ve yanındaki jandarma erlerine saldırdıkları, öndeki aracın hareket etmemesi üzerine sanığın ve yanındaki jandarma erlerinin içinde bulundukları araçla grubun içerisinde kaldıkları, grup içerisinden sanığa ve yanındaki jandarma erlerine yönelik yoğun şekilde taşlı saldırıda bulunulduğu, sanığın ve yanındaki jandarma erlerinin atılan taşlar nedeniyle yara¬landıkları, askeri aracın camlarının kırıldığı ve hasar gördüğü, sanığın sözlü olarak saldıran şahıslara eylemlerine son vermeleri konusunda uyarıda bulunduğu, şahısların saldırılarına devam etmeleri üzerine, sanığın kendisine ve yanında bulunan askerlere yönelik saldırıyı önlemek maksadıyla yanında bulunan adına zimmetli 9 mm. çaplı MP-5 makineli tabancayı eline alarak, tekrar şahıslara saldırmamaları konusunda uyarıda bulunduğu, şahısların uyarıya karşı çıkmaları üzerine, sanığın askeri aracın ön sol penceresinden silahını çıkartıp sol eliyle namlusunu havaya doğru yönelterek tetiğe dokunduğu, silahın seri atış pozisyo¬nunda bulunması nedeniyle birden fazla ateş edildiği, gruptaki şahısların saldırılarına son vermeleri ve öndeki aracın hareket etmesi üzerine sanığın olay yerinden uzaklaşarak en yakın askeri birliğe ulaştığı, sanığın uyarı amacıyla ateş ettiği esnada, olay yeri yakınında bulunan maktulün sağ temporal bölgeden isabet alması sonucu hayatını kaybettiği olayda;
Sanığın, kendisinin ve yanında bulunan askerlerin vücut bütünlüğüne yönelik gerçek¬le¬şen haksız saldırıyı defetmek amacıyla meşru savunma altında eylemini gerçekleştirirken, maruz kalınan saldırı karşısında içine düştüğü heyecan, korku ve telaş nedeniyle meşru savunma sınırını aştığı anlaşılmakla, mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik görülmemiş ve tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunu meşru savunma sınırının korku, heyecan, telaş nedeniyle aşılması şartları içerisinde işlendiğinden bahisle 5237 sayılı TCK.nun 27/2. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde isabet¬sizlik görülmemiş olduğu...” gerekçesiyle oyçokluğuyla onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 31.07.2008 gün ve 267270 sayı ile karşıoy gerekçesini esas alarak;
“...Tüm oluş koşulları gözetildiğinde, sanık yasal savunma içinde iken,  yasal savunma sınırlarını, devam eden bu saldırı nedeniyle ‘mazur görülebilecek biçimde’ kapıldığı heyecan, korku ve telaş nedeniyle aştığı kabul edilemeyeceğinden, olayda TCY'nın 27/2. maddesinin koşulları oluşmamıştır. Ancak yasal savunma halinde iken silah kullanma konusunda göste¬receği dikkat ve özen yükümlülüğünü kabul edilen oluş koşulları içerisinde ihlal ederek, ateşli silah kullanmada uyacağı kurallar sıralamasını gözetmeyerek yasal savunma sınırlarını kast olmaksızın aşmıştır. TCY'nın 27/1. maddesinin uygulanabilmesi için yasal savunma sınırla¬rının, kast olmaksızın aşılması yeterlidir. Olayın seyri gözetildiğinde bilinçli taksir hali de söz konusu olmadığından, TCY'nın 27/1. maddesi yoluyla TCY'nın 85/1. maddesi uyarınca sanı¬ğın cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, TCY'nın 27/2. maddesinin koşullarının oluştuğunun kabulü yerinde değildir...” görüşüyle Özel Dairenin onama kararının kaldırılarak yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmesi istemiyle itiraz yasa yoluna başvurmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığa gön¬derilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlen¬dirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık hakkında 5237 sayılı TCY’nın 27/2 ve 5271 sayılı CYY’nın 223/3-c maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen somut olayda, Yargıtay C.Başsavcılığı ile Özel Daire arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; yasal savunma sırasında sınırı aştığı kabul edilen sanığın eyleminin 5237 sayılı TCY’nın 27. maddesinin 1. fıkrasının mı yoksa 2. fıkrasının mı kapsamında kaldığına ilişkindir.
Yasal savunma, 5237 sayılı TCY’nın 25/1. maddesinde; “Gerek kendisine ve gerek baş¬kasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan hak¬sız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorun¬luluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez” şeklinde düzenlenmiştir. 765 sayılı TCY sadece “nefs ve ırz”ı savunmaya değecek nitelikte değerler olarak kabul ederken, 5237 sayılı TCY, kişinin kendisinin veya başkasının yasal savunma ile korunabilecek her türlü hakkını bu kapsama dahil etmiştir.
Gerek öğretide, gerekse yerleşmiş yargısal kararlarda vurgulandığı üzere; 765 sayılı TCY’nın 49/2. ve 5237 sayılı TCY’nın 25/1. maddelerinde düzenlenen ve hukuka uygunluk neden¬lerinden birini oluşturan yasal savunma, hukuka aykırılığı ortadan kaldırmakta ve bu nedenle de eylemi suç olmaktan çıkarmaktadır. Bir olayda yasal savunmanın oluştuğunun kabul edilebilmesi için saldırıya ve savunmaya ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
1- Saldırıya ilişkin koşullar:
a) Bir saldırı bulunmalıdır. Saldırının var olmasını geniş olarak anlamak, başlayacağı muhakkak olan ve başladığı takdirde savunmayı olanaksız kılacak veya güç hale getirecek bir saldırıyı başlamış, keza bitmiş olmasına rağmen tekrarından korkulan bir saldırıyı da henüz sona ermemiş saymak zorunludur.
b) Bu saldırı haksız olmalıdır.
c) Saldırı yasal savunma ile korunabilecek bir hakka yönelik olmalıdır. Bu hakkın, kişinin kendisine veya bir başkasına ait olması arasında fark yoktur.
d) Saldırı ile savunma eşzamanlı bulunmalıdır.
2- Savunmaya ilişkin koşullar:
a) Savunma zorunlu olmalıdır. Zorunluluk ile kastedilen husus, failin kendisine veya başkasına ait bir hakkı koruyabilmesi için savunmadan başka olanağın bulunmamasıdır.
 b) Savunma saldırana karşı olmalıdır.
 c) Saldırı ile savunma arasında oran bulunmalıdır.
Savunmanın, yasal savunma koşullarının bulunduğu sırada başladığı, ancak orantılılık ilkesinin ihlal edilmesi nedeniyle yasal savunmanın gerçekleştiğinin kabul edilmediği durum¬larda, “sınırın aşılması” söz konusu olabilmektedir.
Sınırın aşılmasını 765 sayılı TCY’na göre oldukça farklı şekilde düzenleyen 5237 sayılı TCY’nın 27. maddesinde; “(1)Ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması halinde, fiil taksirle işlendiğinde de cezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda yer alan cezanın altıda birinden üçte birine kadarı indirilerek hükmolunur. 
(2) Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez” denilmektedir. Yasa maddesi ve gerekçedeki anlatımın aksine öğretide kabul edilen görüşe göre, “Ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması” ibaresini “Hukuka uygunluk hallerinde sınırın aşılması” olarak anlamak gerekir. (ÖZGENÇ İzzet, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayınevi, 3. bası, Ankara, 2008, s. 386-395; ŞEN Ersan,Yeni TCK Yorumu, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2006, C.1, s.74-77; KOCA Mahmut, Yeni TCK’nda Hukuka Uygunluk Nedenleri, Ceza Hukuku Dergisi, S.1, Ekim 2006, s.111 vd.; BAKICI Sedat, Ceza Hukuku Genel Hükümleri, 2. bası, s.615 vd.; METİNER Haydar- KOÇ Ahsen, TCK Genel Hükümleri, Ankara, 2008, C.1, s. 692 vd.)   Nitekim 5271 sayılı CYY’nın hüküm çeşitlerini düzenleyen 223. maddesinin sistematiği de bu anlayışı desteklemektedir.
5237 sayılı TCY’nda dört hukuka uygunluk nedeni düzenlenmiştir: yasal savunma, hakkın kullanılması, kanunun emrini ifa ve ilgilinin rızasıdır. Hukuka uygunluk nedeninin bulunması, eylemin suç olmasını engelleyeceğinden, fail hakkında 5271 sayılı CYY’nın 223. maddesinin 2. fıkrasının d bendi uyarınca beraat kararı verilecektir. Buna karşın, “sınırın aşılması” bir hukuka uygunluk nedeni olmayıp, TCY’nın 27. maddenin 1. fıkrasındaki durum itibarıyla kusurluluğu azaltan, 27. maddenin 2. fıkrasındaki durum itibarıyla da kusurlul

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat