Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/203 Esas 2009/3 Karar
Karar Dilini Çevir:

Ceza Genel Kurulu 2008/6-203 E., 2009/3 K. CEZANIN BELİRLENMESİ NİTELİKLİ YAĞMA YAĞMAYA TEŞEBBÜS

5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 53 ] 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 116 ] 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 148 ] 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 149 ] 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 150 ]

"İçtihat Metni"

Sanık M..... Ş...’nin konut eklentisinde yağmaya teşebbüs suçundan, 5237 sayılı TCY’nın 148/1 ve 35/2. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hakkında aynı Yasanın 63. maddenin uygulanmasına, mükerrir olması nedeniyle hakkında Yasanın 58/6-7. bentlerinin uygulanmasına, aynı Yasanın 53/1. fıkrasının a, b, d ve e bentlerindeki haklardan cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, c bendindeki haktan ise şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına, şartla tahliye edilen sanık hakkında, bu kararının geri alınması konusunda Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesine ihbarda bulunulmasına ilişkin Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 22.12.2006 gün ve 386-446 sayılı hüküm, O yer C.Savcısı tarafından sanık aleyhine ve Sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 13.12.2007 gün ve 10997-14365 sayı ile;

“Yağma suçunun işlendiği apartman merdivenlerinin eklenti niteliğinde olup konuta dahil olduğu gözetilmeden, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile 5237 sayılı Yasanın 149/1-d maddesi yerine, aynı Yasanın 148/1. maddesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması;”

” isabetsizliğinden bozulmuştur.

Yerel Mahkemece 14.03.2008 gün ve 67-81 sayı ile;

Devamlı veya geçici olarak kişilerin yerleşmek ve barınmak amacıyla oturmalarına elverişli yerlere konut, mesken veya benzeri yapıların kullanış amaçlarından herhangi birini tamamlayan diğer yapılar ve yerlere ise eklenti (müştemilat) denilmektedir. Apartman sahanlığı, merdivenler ve daire giriş kapısı önü konutun eklentisi kapsamında olup, olay müştekinin kaldığı apartmanın boşluğundaki merdivende, konutun eklentisinde gerçekleşmiştir.

5237 sayılı TCY'nın 149/1-d maddesinde sadece konut tabiri kullanılmış, konutun eklentisinden bahsedilmemiştir. Yasa, eklentiler hakkında uygulama yapılacak hallerde açıkça ve ayrıca eklentiden bahsetmiştir. TCY’nın 116. maddesindeki "konut veya eklentilerine" ibaresi buna örnektir. Konutun eklentisi sayılan apartman merdivenlerinde işlenen yağma suçunda 5237 sayılı TCY'nın 148/1. maddesi ile uygulama yapılmalıdır.

5237 sayılı TCY'nın 2. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesinde suç ve ceza içeren hükümlerin kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamayacağı belirtilmektedir.

Mahkemeler Yasa'da yer alan metinle bağlıdırlar. Yasal metinde yer almayan bir unsurun, geniş yorum yapıldığından bahisle uygulamaya dahil edilmesi mümkün değildir, gerekçeleriyle ilk hükümde direnilmiştir.

Bu hükmün de, O yer C.Savcısı ve Sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının “

“bozma”

” istekli 11.07.2008 gün ve 142861 sayılı tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca incelenmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Sanığın apartmanın 3. katının merdiven boşluğunda gerçekleştirdiği yağma eyleminde, suçun sübutu konusunda Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında bir uyuşmazlık bulunmayıp, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, apartmanın 3. katının merdiven¬

¬lerinde gerçekleştirilen yağma suçunun, konutta yağma suçunu yaptırıma bağlayan 5237 sayılı TCY’nın 149/1-d bendi kapsamında mı, yoksa basit yağma suçunu yaptırıma bağlayan 148. maddesi kapsamında mı değerlendirilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır.

Yağma suçları 5237 sayılı Türk Ceza Yasası’nda Özel Hükümler Kitabında, Kişilere Karşı Suçlara ilişkin ikinci kısmın malvarlığına karşı suçlar başlıklı onuncu bölümünde 148 ila 150. maddelerinde düzenlenmiştir.

Yasanın 148. maddenin 1. fıkrasında yağma suçunun temel şekli, 2. fıkrasında senedin yağması, 3. fıkrasında ise cebir karinesine yer verilmiş, 149. maddesinde nitelikli yağma, 150. maddede ise kişinin hukuki bir ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla yağma ile yağmada değer azlığı yaptırıma bağlanmıştır.

Yağmanın temel şekli, 5237 sayılı Yasanın 148. maddesinin 1. fıkrasında tanımlamıştır.

5237 sayılı Yasanın 148/1. maddesi uyarınca; kişinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceği ya da malvarlığı bakımından büyük bir zarara uğratılacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya alınmasına karşı koymamaya mecbur bırakılması yağma suçunu oluşturur. Suç anılan değerlere yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit veya cebir kullanılması suretiyle gerçekleşir.

Yağma; başkasının zilyetliğindeki taşınabilir malı, zilyedin rızası olmadan faydalanmak amacıyla cebir veya tehdit kullanmak suretiyle almaktır. Bu itibarla “

“zor yoluyla hırsızlık”

” bir kişiye karşı kullanılan icbar araçlarıyla haksız bir menfaat elde etmek, şeklinde de tanımlanmıştır.

765 sayılı TCY’nda “

“gasp”

” olarak tanımlanan yağma, esasında cebir veya tehdit kullanmak suretiyle yapılan hırsızlıktan ibarettir. Yani cebri hırsızlıktır. Şu hale göre yağma; bir kimsenin menkul malını cebir, tehdit kullanarak almaktır. Hırsızlık ile yağma suçları aynı ortak unsurlara malik olup ayrıldıkları tek nokta ya da başka bir deyişle yağmanın, hırsızlığa oranla sahip olduğu ilave unsur, malı almak için cebir veya tehdit kullanılmasıdır. Failin malı almak için mağdura karşı cebir veya tehdit kullanması yağma suçunu hırsızlıktan ayırır.

Yağma, tehdit veya cebir kullanma ile hırsızlık suçlarının bir araya gelmesiyle oluşmuş bileşik bir suçtur. Bu itibarla, birden çok hukuki değeri korumaktadır. Kendisini oluşturan suçların korudukları hukuki değerler olan, kişi özgürlüğü, zilyetlik ve mülkiyet yağma suçunun da koruduğu hukuksal değerlerdir. Yağma suçu birden çok suçun bir araya gelmesiyle oluşmuş olsa da, onlardan ayrı ve bağımsız bir suçtur. Bu nedenle hırsızlık suçu için öngörülen suçu etkileyen nedenler yağma suçunda uygulama alanı bulmayacağı gibi, iki farklı suç olmaları nedeniyle yağma ve hırsızlık suçları arasında zincirleme suç ilişkisinden de bahsedilemez.

Yağma suçunun nitelikli halleri ise, 5237 sayılı TCY’nın 149/1. fıkrasında 8 bent halinde düzenlenerek faili hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.

Aynı fıkra içinde yer alan nitelikli hallerin bir kaçının somut olayda gerçekleşmesi halinde de fail hakkında 149. madde bir kez uygulanacağından, bu durum 5237 sayılı TCY’nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayini aşamasında, cezanın asgari haddin üzerinde tayini suretiyle değerlendirilmelidir.

5237 sayılı Yasanın 149/1-d bendinde, yağma suçunun yol kesmek ya da konut veya işyerinde işlenmesi nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Bu hallerin nitelikli hal sayılmasının nedeni, kişilerin aynı zamanda seyahat özgürlüğünün kısıtlanması, konut veya işyeri dokunulmazlığının ihlal edilmiş olmasıdır.

Anılan düzenlemenin kısmi karşılığı 765 sayılı Yasanın 497. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesindeki yol kesmek suretiyle yağma suçunun işlenmesidir. Yağma suçunun konut veya işyerinde işlenmesinin karşılığı 765 sayılı Yasada bulunmamaktadır. Yasa koyucu, konut veya işyerine girilerek yağma suçunun işlenmesi halinde, yeni bir bileşik suç yaratmıştır. Bu durumun nitelikli hal sayılmasının nedeni, özel kullanıma tahsis edilen yerlerin huzur ve güvenliğinin ihlal edilmesidir.

Bu nitelikli halin gerçekleşebilmesi için, yağma suçunun mağdurun bulunduğu konut veya işyerinde işlenmesi, yani yağma suçunun araç hareketlerinden olan cebir veya tehdidin veya malın alınması unsurundan birinin konut veya işyerinde gerçekleştirilmiş olması yeterlidir.

Yağma suçunun konut veya işyerinde işlenmesi nitelikli hal sayıldığından, bileşik suç hükümleri uyarınca faile ayrıca “

“konut veya işyeri dokunulmazlığının ihlali”

” suçundan dolayı ceza verilmesi mümkün değildir.

Suçun işlendiği konut veya işyeri mağdura ait olabileceği gibi, sanığa veya üçüncü bir kişiye de ait olabilir. Bentte mağdurun konut veya işyerinde bahsedilmediğinden, suçun konut veya işyeri niteliğine sahip bir yerde işlenmesi bu nitelikli halin uygulanması için yeterlidir.

Madde metninde, sadece konut veya işyerinde bahsedilip, bunların eklentilerine yer verilmemiş olması nedeniyle, eklentilerde işlenen yağma suçları bu nitelikli hal kapsamında değerlendirilebilecek mi, bu sorunun çözümünde sağlıklı bir sonuca ulaşabilmek için, konut ve eklenti kavramlarının açıklanması ve yasa koyucunun bu kavramlara yer verdiği suç tiplerinin incelenmesinde zorunluluk bulunmaktadır.

Yargıtay CGK’nun 11.03.1991 gün 25-67 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; "konut, devamlı veya geçici olarak kişilerin yerleşmek ve barınmak amacıyla ot

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat