Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2010/202 Esas 2010/251 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2010/5-202 E.  ,  2010/251 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname : 2010/199013
Yargıtay Dairesi : 5. Ceza Dairesi
Mahkemesi : MANİSA 1. Ağır Ceza
Günü : 23.02.2010
Sayısı : 500-28

Sanıkların zorla ırza geçmek suçundan eylemlerine uyan 765 sayılı TCY'nın 416/1, 80, 417 ve 59/2. maddeleri uyarınca 10 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına, sanıklar hakkında 31. maddenin uygulanmasına,
Reşit olan mağdureyi zorla alıkoyma suçundan eylemlerine uyan 765 sayılı TCY'nın 429/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası cezalandırılmalarına ilişkin, Manisa Ağır Ceza Mahkemesince verilen 12.05.2006 gün ve 229–400 sayılı hükmün, sanıklar müdafiince temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesince 08.11.2006 gün ve 8638-8751 sayı ile;
“Sanıkların, eylemlerini mağdurenin rızasına dayalı olarak gerçekleştirdikleri, mağdurenin menfaat temin etmek gayesi ile kendilerine iftira attığına ilişkin savunmaları karşısında, Turgutlu C. Savcılığının 2004/739 Takipsizlik karar sayılı dosyasının yeniden getirtilerek onaylı örneğinin dosyaya konulması, sanık İsmail’in savunmasında cinsel ilişki sırasında mağdurenin cep telefonu ile konuştuğunu ileri sürmesi, ayrıca mağdurenin kullandığı bildirilen telefonun dökümünden olay saatlerinde çeşitli görüşmeler yapıldığının anlaşılmasına göre; görüşme yapılanlar tespit edilerek konuşmaların içeriği konusunda anılan kişilerle H.. B...nın tanıklıklarına başvurulmasından sonra oluşa dair iddia ve savunmaların değerlendirilmesi bakımından sanıklar ve mağdure olay mahallinde hazır bulundurulmak suretiyle kaçırmanın başladığı yer ile ırza geçmenin gerçekleştirildiği yerin konumu, özellikleri ve egemenlik kurulmasına müsait olup olmadığı tatbiki keşif yapılarak belirlendikten sonra sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri yerine eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması” isabetsizliğinden bozma kararı verilmiştir.
Bozmaya uyan Manisa Ağır Ceza Mahkemesince 20.11.2008 gün ve 811–486 sayı ile;
Sanıklar C...A....ve A...Ç...’nin ırza geçme ve alıkoyma suçlarından ayrı ayrı beraatlarına,
Sanık İ... K...'nın reşit olan mağdureyi zorla alıkoyma suçundan eylemine uyan 765 sayılı TCY'nın 429/1 ve 59. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Sanık İ... K...'nın nitelikli cinsel saldırı suçundan lehe olan ve eylemine uyan 5237 sayılı TCY'nın 102/2, 102/3-d ve 62. maddeleri uyarınca 8 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında 53. maddenin uygulanmasına ilişkin olarak verilen hükmün, sanıklar müdafii ile Cumhuriyet savcısı tarafından sanıklar aleyhine temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesince 24.06.2009 gün ve 5899-8282 sayı ile;
“İ... K... hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan mahkümiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Nitelikli cinsel saldırı suçunu zincirleme biçimde işlediği anlaşılan sanığa verilen cezanın TCK'nun 43. maddesi ile arttırılması ve lehe yasanın buna göre belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanıklar A...Ç....ve C... A... Haklarında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mağdurenin aşamalardaki tutarlı ve tüm sanıkların kendisini zorla kaçırıp alıkoyarak zorla ırzına geçtiklerine dair anlatımları, tanık C...'ye sanıkların kendisine eziyet ettiklerini söylemesi, tanık Y... Yi telefonla arayıp sanıkların eylemlerini ilk olarak gerçekleştirdikleri bağ damının yerini tarif ederek yardım istemesi, telefon görüşmesinin saati ve adı geçen tanığın polisleri mağdurenin bildirdiği bu yere götürdüğüne ilişkin tanık beyanları, tutanaklar, telefon kayıtları ve tüm dosya içeriğinden anlaşılması karşısında sanıkların atılı suçlardan mahkûmiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlerına karar verilmesi” isabetsizliklerinden bozma kararı verilmiştir. (Sanık İ... K... Hakkında zorla kaçırıp alıkoyma, inceleme dışı bırakılan sanık M... B... hakkında ise zorla kaçırıp alıkoyma ve ırza geçme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin, Özel Daire kararı ile onanmasına karar verilmiştir.)
Bozmadan sonra yeniden yargılama yapan Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesince 23.02.2010 gün ve 500–28 sayı ile;
“Savunmalar, bu savunmaları destekleyen mağdurenin çok sayıda erkekle yaptığı görüşmeye ilişkin telefon kayıtları, bu kayıtlarda ismi belirlenen kişilerin tanık sıfatıyla verdikleri ifadeler, olayın oluş şekli ve tüm dosya kapsamından mağdurenin para karşılığı erkeklerle birlikte olarak hayatını kazanan bir hayat kadını olduğu ortaya konulmuştur. Tanık Yılmaz'ın ise tüm dosya kapsamından mağdurenin dostu olduğu ortaya çıkmaktadır.
Olayı izah edebilmek ve mağdurenin hangi aşamada rızasının var olduğu hangi aşamada rızanın ortadan kalktığı hususunu belirleyebilmek için öncelikle mağdurenin ilk olay yerine hangi sebeple ve ne şekilde gittiği ortaya konulmalıdır. Nüfusu 100.000’i aşan Turgutlu İlçe Merkezinde onlarca kasap var iken mağdurenin et almak için sanık M...'nin arabasına binerek mezbahaneye gittikleri iddiası samimiyetten uzaktır. Sanıklar mağdureyi mezbahanenin 25 m ilerisindeki patlıcan tarlasında bulunan kulübeye götürmüştür. Sanıkların samimi savunmalarına göre 4 kişi olmalarını beklemeyen mağdure, M...'ye hitaben ‘bana yanlış yaptın her zaman birlikte geliyorduk, bu kez kalabalık geldin bir yanlışlık olmasın’ diyerek memnuniyetsizliğini dile getirmiştir. Bu cümleden iki ayrı sonuç çıkmaktadır. Birincisi mağdure sanık M... İle sık sık para karşılığı cinsel ilişkiye girmek için buluşmaktadır. Bu sonuç da bizi mağdurenin daha yola çıkmadan nereye gideceklerini bildiği sonucuna götürmektedir. Mağdure bunu bildiğinden dostu olan Y...'ın da bildiğini iddia etmek yanlış olmasa gerekir. Zaten mağdurenin rızasını sona erdiği andan sonra Y...'a telefon açarak ya da mesaj çekerek ayrıntılı tarifte bulunmak imkanı yoktur. Olay akşamı saat 22:21 de tanık Y... telefon ile mağdureyi çaldırmıştır. Bu çaldırma mağdureyi yoklama, herşeyin yolunda olup olmadığını sorma anlamındadır. Mağdurenin ise saat 23:53'te Y..yi arayabildiği ve 9 sn görüştüğü telefon kayıtlarından tespit edilmiştir.
Bizzat mağdurenin emniyet ifadesinde belirtildiği üzere sanıklar, sırayla mağdure ile bir kez cinsel ilişkiye girdikten sonra pet şişe ile su getirip yıkanmasının istemişlerdir. Mağdure de bu suyla yıkandığını ve üzerini giyinirken sanık M...'nin tekrar gelip ‘giyinme arkadan bir sefer yapacağım’ dediğini devamında kendisinin ‘arkadan yapma’ dediğini, bunun üzerine M...'nin ‘bir kere yapsam ne olur’ dediğini, korkudan seslenemediğini, arkadan yaptıktan sonra M...'nin bir el silah sıktığını belirtmektedir. Bizzat mağdurenin bu beyanı M...'nin arkadan yapma isteğine kadar geçen zaman içerisinde mağdurenin herhangi bir şeye zorlanmadığını göstermektedir. Sanıkların zorla kaçırıp tecavüz ettikleri mağdureye su getirip yıkanmasını istemelerinde hiç bir mantıklı sebep görülemez. Mağdurenin ilişki sonrası yıkanmasının her zaman yaptığı bir uygulama olması ve buna riayet eden sanıkların su temin ettiklerinin kabulü oluşa uygundur.
Mağdure, M...'nin bir kere arkadan yapsam ne olur diye teklif getirdiğini söylemektedir. Eğer o ana kadar tüm sanıklar bir kez zorla mağdurenin ırzına geçmişler ise akabinde M...'nin ‘bir kere arkadan yapsam ne olur’ diye talepte bulunması mantıkla izah edilemez. Madem dört sanık mağdureyi zorlamıştır, M...'nin arkadan yapma düşüncesinden sonra bunu mağdureden istemesi ancak o ana kadar zorlama meydana gelmediği düşüncesiyle açıklanabilir. Zaten mağdurenin rızasının kırıldığı an M...'nin mağdureyi arkadan cinsel ilişkiye girmeye zorladığı andır. Bu aşamaya kadar sanıkların, ilişkiden sonra mağdureye para verdiklerine ilişkin samimi beyanları da hayat kadını olan mağdurenin daha önceden bildiği olay mahalline rızası ile geldiği, kalabalık gördüğü sanıklar için şahsen tanıdığı M...'nin garanti istediği, hepsinin birer kez ilişkiden sonra eve bırakılmayı bekleyen mağdurenin yıkanmasının temin edildiği, sonrasında üzerini giyinirken mağdure ile ters ilişkiye niyetlenen M...'nin bu ilişki için mağdurenin rızasını istercesine bir kere yapsam ne olur diye talepte bulunduğu şeklinde sübuta eren olayın oluş şekline daha uygun düşmektedir.
Mağdurenin beyanına göre, sanıklar mağdureyi saat 20:30 sıralarında almışlardır. Dostu olan tanık Y... Mağdurenin numarasını çaldırarak yoklaması 22:21 dedir. yani 2 saate yakın görünmeyen mağdurenin işinin bitmiş olması gerektiğini düşünmektedir. Telefon kayıtlarından bir sonraki aramanın 23:53'te yine tanık Y...'ın telefonu ile yapıldığı ve mağdurenin telefonu ile 9 sn görüşüldüğü anlaşılmaktadır. Ancak bundan sonra saat 02:32'de mağdure Y...ı aramıştır. Tanık Y... Emniyet ifadesinde özellikle 23:53'teki bu aramadan bahsetmemiştir. Oysaki bu aramadan sonra tanık Y... Emniyete gitmiştir. Müşteki S.. duruşmadaki beyanında Y...'ı kendisinin arayarak durumundan haberdar ettiğini söylemektedir. Oysa ki müştekiyi arayanın Y... Olduğu sabittir. Y...'nın araması ne amaçla nereye gittiğini bildiğinden dolayıdır. Ancak burada madem Y.... aradığında müşteki S.. telefona cevap verebilecek bir imkana sahiptir. Niçin ırzına geçildiği iddiasının kendisi Y...'yi arayarak dile getirmemiştir. Bu durumun garipseneceğini bildiği için arayanın kendisi olduğunu belirtmiştir. Mağdureyi zorla kaçırıp ırzına geçen dört sanığın o sırada mağdurenin cep telefonunu almamaları üstelik çalan cep telefonuna cevap vermesine seslenmemeleri de mağdurenin o ana kadar zorlanmadığı gerçeğiyle bağdaşmaktadır.
Sanıklar niyetlerini bozduktan sonra mağdureyi aynı mekanda tutmalarının mümkün olmadığını ve yakalanabileceklerini bilmektedirler. Bu amaçla mağdureyi bilinmeyen ikinci mahale götürmüşlerdir. Ve artık rızası dışında silah göstererek M...'nin ters ilişkiye girmesi ve akabinde mağdureyi bilinmeyen ikinci mahale götürmeleri eylemi esnasında mağdurenin rızasının devam ettiği kabul edilemez.
Mağdurenin bu aşamada dönen C... ile A...'nin kendisine menfi yaklaştıklarına dair hiçbir beyanı yoktur. Sanık M... İlk kulübede zorla ters ilişkiye girdikten sonra ikinci kulübede de mağdure ile cinsel ilişkiye girmiştir. Ayrıca M.. ile birlikte kalan İsmail de ikinci kulübede mağdure ile bir kez cinsel ilişkiye girmiştir.
Sonuç olarak;
Sanık M...'nin mağdure ile ters ilişkiye girmek istemesi ve buna mağdurenin rıza göstermemesi sebebiyle başlangıçtan beri varolan rıza hali sona ermiş, sanıkların kalabalık olması, M...'nin silahlı olup ısrar etmesi ve o anda ıssız bir bölgede olması nedeniyle korkuya kapılan mağdurenin çaresiz kaldığı, rızası hilafına yapılan bu ilişki sonrası sanıkların mağdurenin dostu tarafından bilinen bu mahalden mağdureyi götürmek istedikleri, mağdurenin ikinci kulübeye rızası dışında götürüldüğü ve zorla tutulduğu, burada M... Ve İsmail'in birer kez mağdurenin rızası dışında ilişkiye girdikleri, sanık M...'nin , mağdure tarafından kabul edilemeyecek ters ilişki teklifi, zaten 4 kişinin gelmesiyle gönülsüz başlayan mağdurenin bu teklife karşı koyarak rızası bulunmadığını ortaya koyduğu gerçeğini, bu aşamadan sonra mağdurenin hala geceye devam etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olup sanıkların da mağdureyi bilinmeyen ikinci mahalle götürmeleri gerçeği, tanık Yılmaz ile olay yerine sanıklar tarafından götürülen C...'nin beyanları telefon kayıtları, mağdurenin anal bölgesinde çevresel hiperimi ve 3 adet fissürün bulunduğuna ve anüs ve muhitinde hafif ödem, hiperimi ve yüzeysel sıyrık saptandığına ve bu bulguların akut livata fiili sırasında bir iki gün içerisinde meydana gelebilecek bulgular olabileceğine dair Turgutlu Devlet Hastanesinin 29.04.2004 tarihli raporu ile ATK İzmir Şube Müdürlüğünün 29.04.2009 tarihli raporu ve tüm dosya kapsamından sabit görülmüştür.
Sanıklardan İ..., ilk kulübede henüz mağdurenin para karşılığı rızası ile ilişkiye girdiği zaman dilimi içerisinde bir kez mağdure ile cinsel ilişkiye girmiştir. Mağdurenin bu aşamaya kadar olay yerine rızası ile gittiği, her ne kadar dört sanığın gelmesini beklememekte ise de M...'nin bir yanlışlık olmayacağı garantisini alarak rızası ile cinsel ilişkiye girdiği, aralarında para alış verişi olmasından ve hatta mağdurenin yıkanmasından sonra M...'nin ters ilişki teklifine karşı koymasıyla sanıkların niyetlerini bozduğu ve bu aşamadan sonra mağdurenin rızasının bulunmadığı kabul edildiğinde İ...'nin ilk cinsel ilişki eylemi suç teşkil etmemektedir. Ancak ikinci yerdeki eylemi zorla mağdurenin ırzına geçme eylemi olup bu suçtan cezalandırılmıştır. Sanıklar C... Ve A... Yönünden yukarıdaki açıklamalarda belirtildiği üzere ilk kulübedeki cinsel ilişki mağdurenin rızasına dayanmakta olup ikinci olay yerinde mağdureye karşı cinsel bir yaklaşımda bulunmadıkları böylece sanıkların cinsel ilişkiye dair bu eylemlerinin suç teşkil etmediği kabul edilerek bu yönden yapılan bozma ilamına karşı direnilmiştir” gerekçesiyle cinsel saldırı suçundan tüm sanıklar yönünden direnilerek önceki karar gibi hüküm kurulmuş, sanıklar C.. ve A...yönünden katılanı hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden ise, bozmaya uyularak sanıkların hükümlülüğüne karar verilmiştir.
Hükmün sanıklar müdafii ve Cumhuriyet savcısı tarafından sanıklar aleyhine temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C. Başsavcılığının “bozma” istekli 24.09.2010 gün ve 199013 sayılı tebliğnamesiyle, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İnceleme, sanıklar A.. Ç.., C... A... Ve İ... K... hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılmıştır.
Cinsel saldırı suçundan sanık İ...'in cezalandırılmasına, sanıklar A...ve C...'nin beraatlarına karar verilen somut olayda, Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklar A...Ç...ve C... A...'nün üzerlerine atılı nitelikli cinsel saldırı suçunun sabit olup olmadığı ve sanık İ... K....'nun nitelikli cinsel saldırı suçunu zincirleme şekilde işleyip işlemediği noktalarında toplanmaktadır.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Tutanak başlıklı 29.04.2004 günlü belge içeriğine göre; 29.04.2004 günü saat 24:30 sıralarında karakola gelerek müracaatta bulunan Y... K...isimli kişinin beraber yaşadığı S. A.. isimli bayanın tanımadığı kişiler tarafından kaçırılarak mezabahane yakınlarında bulunan dam tabir edilen bahçe evinde olduğuna ilişkin beyanı üzerine belirtilen yere gidildiğinde evin önünde herhangi bir araç ve evde bulunan kimse olmadığının belirlendiği,
Zaptetme tutanağı başlıklı 29.04.2004 günlü belge içeriğine göre; 29.04.2004 günü saat 03:30 sıralarında karakola gelerek müracaatta bulunan S...A... İsimli bayanın ovada eriklik bahçesi içerisinde tecavüz, fiili livata ve gasp edildiği iddiasında bulunduğunun belirtildiği,
Mağdure hakkında Turgutlu Devlet Hastanesince düzenlenen 29.04.2004 günlü raporda; hymende eski yırtık olduğu, anal dış mukozanın hafif hiperemik olduğu, 3 adet kızarıklık bulunduğu, şahsın alınan sürüntü örnekleriyle birlikte İzmir Adli Tıp Kurumu’na gönderildiğinin bildirildiği,
Adli Tıp Kurumu İzmir Şube Müdürlüğünce düzenlenen 29.04.2004 günlü rapor içeriğine göre; livata muayenesinde, halen anüs ve muhitinde hafif ödem, hiperemi ve yüzeyel sıyrık saptandığı, kronik livata bulgusuna rastlanmadığı, sağ elmacık bölgede hafif ödem ve hiperemi ile dokunmakla hassasiyet saptandığı, şahsın hayatının tehlikeye maruz kalmadığı ve 2 gün mutad iştigaline engel halin oluştuğunun belirtildiği,
Katılan ve sanıklar tarafından kullanılan cep telefonları ile olay tarihi ve öncesinde yapılan görüşmeleri gösterir HTS raporlarının dosya içerisinde bulunduğu,
Anlaşılmaktadır.
Katılan S... A... 29.04.2004 tarihinde kollukta verdiği ifadesinde; “28.04.2004 günü saat 20.30 sıralarında kasap M.... Olarak tanıdığım bana telefon açarak et var alır mısın dedi, ben de alırım dedim ve hastanenin önüne gittim, kasap M...'nin ordaydı, bana et yeni bitti ayak ve kelle var dedi bunları alır mısın dedi ben de almam dedim, o da bana ‘halaoğlu da kesti gel beraber gidelim alalım’ dedi ve kendisinin kullanmış olduğu ......... Plaka sayılı beyaz renkli toros marka taksiye binerek istasyon altında bulunan ve yerini tam olarak bilemediğim yere gittik ve belirtilen yere geldiğimizde halasının oğluna ‘sen de et var mı’ diye sordu o da ‘bende kalmadı mezbahaneye gidelim alalım’ dedi tam o sırada taksiye kendilerini tanımadığım ve halasının oğlunun söylemiş olduğu kişi ile birlikte 2 kişi daha bindi ve ben kasap M....’ye ‘bunlar kim’ diye sordum, o da bana ‘arkadaşlarım’ dedi ve beni alarak mezbahaneye gelmeden sol tarafa arazi yoluna girdi ve ben kendisine ‘nereye gidiyorsun’ diye sorduğumda o da bana ‘mezbehanenin önüne çıkacağım’ dedi ve mezbehaneye yakın yerde bulunan kulübenin önüne geldi taksiyi durdurdu arabada bulunan herkes indi ve ‘burası nere’ diye sorduğumda ‘burası benim eriklik istersen erik al’ dedi ben de ‘erik istemiyorum beni aldığın yere bırak’ dedim. Kasap M... dışında olan şahısların soyadlarını bilmediğim topal olan şahısın ismi A... diğerlerin ismi de Ş..., bu sırada ben bunların niyetini anladım ve eriklerin olduğu yere doğru kaçmaya başladım, bu sırada Kasap M... ile uzun boylu olan benim arkamdan koştular ve yakaladılar bana tokat vurdular ben de bunlara ‘beni bırakın’ dedim bunlar da bana ‘sende ..m var bizde de ..k var aşınacak mı’ dediler ve uzun boylu beni yere yatırdı kollarımdan tutarak kasap M... beni tamamen soyundurdu ve ırzıma geçti ve ‘A... abi sen gel’ dedi A... isimli topal olan şahıs geldi o da benim ırzıma geçti daha sonra sarı şahıs geldi ve o da ırzıma geçti, daha sonra esmer uzun boylu olan şahıs geldi ve o da ırzıma geçti daha sonra kasap gelerek tekrar ırzıma geçti ve topal olan şahıs geldi ve doğru dürüst bu sefer yapamadı bu s

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat