"İçtihat Metni"
Tebliğname : 2007/197002
Yargıtay Dairesi : 3. Ceza Dairesi
Mahkemesi : İZMİR 14. Asliye Ceza
Günü : 27.06.2007
Sayısı : 262-308
Kasten yaralama suçundan, sanık O.B.’nin, 765 sayılı TCY’nın 456/2, 457/1, 51/1, 59 ve 81/2-3 maddeleri uyarınca 1 sene 8 ay 1 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, İzmir 14. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 16.12.2003 gün ve 230-1103 sayılı hüküm, sanığın temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 22.06.2005 gün ve 23272-7083 sayı ile yürürlüğe giren yeni yasaların değerlendirilmesi amacıyla bozulmuştur.
Bozmaya uyarak lehe yasa değerlendirmesi yapan İzmir 14. Asliye Ceza Mahkemesince 05.10.2005 gün ve 557-688 sayı ile, sanığın aynı yasa maddeleri uyarınca aynı ceza ile cezalandırılmasına karar verilmiş, sanık müdafiinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 28.03.2007 gün ve 4551-2715 sayı ile;
“Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak;
Sanığın; mağdurun kendisine tornavida ile saldırarak yaralaması üzerine mağduru belirtilen şekilde yaraladığı, olayda eylemin işleniş şekli, niteliği, tornavidanın sanığın vücuduna isabeti sırasında duyduğu şiddetli acı ve elem ile atılı suçu işlemiş olması karşısında tahrikin 765 sayılı TCK’nun 51/2. maddesi kapsamında olacağı gözetilmeden hafif tahrik olarak kabul edilmesi sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi” isabetsizliğinden hüküm bozulmuştur.
Yerel mahkeme ise, 27.06.2007 gün ve 262-308 sayı ile;
“5237 sayılı TCK’ya göre aynı bilirkişiden alınan 27.06.2007 tarihli raporda; sağ gluteal bölgedeki (kalçadaki) 0,5 cm. çaplı üzeri kurutlu sıyrık tarzındaki yaranın kişinin hayatını tehlikeye sokmadığı, kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğunu bildirmiştir. Bu nitelikteki bir yaralanmaya maruz kalan sanığın ağır tahrike kapıldığını kabul etmek mümkün değildir” gerekçesiyle ilk hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay C. Başsavcılığının “bozma” istemli 09.05.2009 gün ve 197002 tebliğnamesiyle Yargıtay 3. Ceza Dairesine, Özel Dairece de 16.12.2009 gün ve 11501-22809 sayı ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Mağdur M. S.B.’i bıçakla kasten yaralama suçundan sanık O. B.’nın, 765 sayılı TCY’nın 456/2, 457/1, 51/1, 59 ve 81/2-3 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay 1 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen somut olayda, Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; tahrikin derecesinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden:
Suç tarihinden bir gün önce sanığın, mağdurun arkadaşı olan Ö.Ç.’ye 4 adet oto teyp hoparlörü satmak istediği, Ö.’nün bunları kontrol ettirdikten sonra parasını vermesi konusunda anlaştıkları, ertesi günü 19.03.2003 tarihinde saat 22.00 sıralarında sanığın, Ö’nün yanına gittiği ve hoparlörlerin parasını istediği, Ö’nün hoparlörlerin kaliteli olmadığını söyleyerek bunları iade etmesi üzerine aralarında tartışmanın başladığı, bu tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüştüğü, birbirlerine vurmaya başladıkları, bu sırada Ö.’nün arkadaşı olan mağdur M. S. B.’nin de kavgaya katıldığı, mağdurun sanığın sağ kalçasına tornavida ile vurarak onu yaraladığı, aracına koşan sanığın aldığı bıçakla mağdurun sol arka koltuk altına bir kez vurarak hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığı ve olay yerinden kaçarak uzaklaştığı, olaydan iki gün sonra 21.03.2003 tarihinde sabah saatlerinde kolluğa teslim olduğu; olayın bu şekilde gerçekleştiği hususunda yerel mahkeme ile Özel Daire arasında da herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı,
Dosyada bulunan adli raporlara göre, mağdurun sol arka koltuk altı bölgesinden hayati tehlike geçirecek ve 25 gün mutad iştigaline engel olacak şekilde kesici delici aletle yaralandığı,
Sanık O. B..hakkında, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesince 21.03.2003 günü saat 09.00 sıralarında ve Adli Tıp İzmir Şube Müdürlüğünce aynı gün, saat 11.30 sıralarında düzenlenen raporlarda; sanığın ortopedik bakısında sağ omuzda ağrı deformite (vücuttaki şekil bozukluğu) apolet belirtisi mevcut olup nörodefisiti olmadığı, sağ omuz luksasyonu (çıkık) saptandığı, kapalı redüksiyon (kırık çıkığı düzeltme işlemi) yapıldığı, velpau bandajı (omzu sabitleme bandajı) yapıldığı, sağ gluteal bölge (kalçanın arkasında, kaba etlere denk gelen anatomik bölge) orta hatta yaklaşık 0,5 cm çaplı üzeri kurutlu yara mevcut olduğu, kalçadaki yaranın sıyrık tarzında olduğu, bu haliyle hayati tehlikesinin bulunmadığı, 15 gün mutad iştigaline engel teşkil edeceğinin belirtildiği,
Mahkeme huzurunda 15.12.2003 tarihli oturumda bilirkişi olarak beyanı alınan Adli Tıp Uzmanı Dr. K. G.’nin; sanığın sağ gluteal bölgedeki (kalçadaki) 0,5 cm çaplı üzeri kurutlu sıyrık tarzındaki yarasının hayati tehlikeye neden olmadığı ve mutad iştigaline engel teşkil etmeyeceğini beyan ettiği,
Anlaşılmaktadır.
Haksız tahrik, ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak kabul edilmiş, 765 sayılı TCY’nın 51. maddesinde ve 5237 sayılı TCY’nın 29. maddesinde de cezadan indirim nedeni olarak düzenlenmiştir. Her iki düzenleme arasındaki farklardan birisi; 765 sayılı TCY’nda tahrikin hafif ve ağır olmak üzere iki şeklinin öngörülmesine karşılık, 5237 sayılı TCY’nda ise bu ayrımın kaldırılmış olması, diğeri ise 765 sayılı TCY’nın 51. maddesinde “suçun haksız bir tahrikin meydana getirdiği gazap ve elemin tesiri altında işlenmesi halinde haksız tahrik nedeniyle indirim yapılabilirken 5271 sayılı TCY’nın 29. maddesine göre, “suçun, haksız bir eylemin doğurduğu öfke veya elemin etkisi altında kalınarak işlenmesi durumunda” indirim yapılabilmesidir.
Sanık hakkında lehe yasa olduğunda kuşku bulunmayan 765 sayılı TCY’nın 51. maddesinde;
“Bir kimse haksız bir tahrikin husule getirdiği gazap veya şedit bir elemin tesiri altında bir suç işler ve bu suç ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasını müstelzim bulunursa müebbet ağır hapis cezasına ve müebbet ağır hapis cezasını müstelzim bulunursa yirmi dört sene ağır hapis cezasına mahkûm olur. Sair hallerde işlenen suçun cezasının dörtte biri indirilir.
Tahrik ağır ve şiddetli olursa ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası yerine yirmi dört sene ve müebbet ağır hapis cezası yerine on beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası verilir. Sair cezaların yarısından üçte ikisine kadarı indirilir” şeklinde yasal bir indirim nedeni olarak düzenlenen haksız tahrik, ceza hukuku bakımından, failin haksız bir tahrikin yarattığı gazap veya şiddetli elemin etkisi altında hareket ederek bir suç işlemesini ifade eder. Bu halde fail, haksız bir tahrikin doğurduğu öfke veya elemin tesiri altında, suç işleme yönün