"İçtihat Metni"
İtirazname : 2010/98578
Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
Mahkemesi : ADANA 2. Ağır Ceza
Günü : 22.03.2006
Sayısı : 394-149
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve ayaklanma suçundan sanıkların, yapılan yargılama sonucunda; ayaklanma suçundan 5237 sayılı TCY’nın 296/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 5’er ay hapis, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, her bir mağdura karşı işledikleri eylemlerinden dolayı ayrı ayrı ve toplam dokuz kez 5237 sayılı TCY’nın 109/1, 109/3-b, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 1’er yıl 8’er ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarına ilişkin, Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 22.03.2006 gün ve 394-149 sayılı hükmün, sanıklar lehine olarak o yer C.Savcısı ve sanıklar müdafileri ile sanık M. A. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 04.03.2009 gün ve 16617-3134 sayı ile;
“Sanıkların oluşa ve dosya kapsamına göre hasta olan tutukluyu revire götürmek üzere gelen infaz koruma memurları olan mağdurlara ellerindeki kesici aletleri tevcih ederek koğuşa girmelerini söyledikleri, mağdurların bu tehdit altında koğuşa girdikleri ve cezaevi görevlileri gelinceye kadar mağdurları serbest bırakmamaları biçiminde gerçekleşen eylemlerinde 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılınmamıştır.
1- Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya münderecatına göre sanıklar müdafiilerinin ve C.Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sanıklar B.Ş., Ö.A., L. Ç., E.S. ve V. Ye. haklarındaki cezaevinde ayaklanma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükmün istem gibi oyçokluğuyla (onanmasına),
2- C.Savcısının ve müdafiilerin, sanık M.A.ve T. Y. haklarında ‘ayaklanma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından kurulan hükme yönelik temyizlerine gelince;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre sanık M.A.hakkında kurulan hükme yönelik yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; ancak,
a) Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık M. A.hakkında 5237 sayılı TCK’nun 31/3. madde ve fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Sanık T. Y. hakkında kurulan hükme ilişkin olarak;
Hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesindeki koşulların varlığı halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde mahkemesince değerlendirme yapılması zorunluluğu” gerekçesiyle oyçokluğuyla bozulmasına karar verilmiş,
Daire Üyesi S.Ç..; “sanıklar hakkında TCY’nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiği”, Daire Üyesi H.A..; “sanıkların eylemlerinin bir bütün halinde ‘hükümlü veya tutukluların ayaklanması’ suçunu oluşturduğu ve dolayısıyla ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçunun dosya kapsam itibariyle oluşmadığı, kabule göre de, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda TCY’nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiği”, Daire Üyesi N.Ü.. ise; “sanıklar hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği” görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
Böylece sanıklar B.Ş., Ö. A., L. Ç., E. S. ve V.Y. haklarındaki, ayaklanma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümler onanmak suretiyle kesinleşmiştir.
Sanık T. Y. ve M.A. hakkındaki bozmaya uyan Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesince 17.11.2009 gün ve 219-432 sayı ile; sanık T. Y.hakkında CYY’nın 231. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı kabul edilerek ilk hüküm gibi karar verilmiş, sanık M.A.hakkında ise yaş küçüklüğü indirimini de uygulanmak suretiyle ayaklanma suçundan 5237 sayılı TCY’nın 296/1, 31/3, 62 ve 50. maddeleri uyarınca 1500 Lira adli para, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise 5237 sayılı TCY’nın 109/1, 109/3-b, 31/3, 62 ve 50. maddeleri uyarınca dokuz kez 6.000 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir
Bu hükmün de sanık T. Y. müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 13.10.2010 gün ve 8783-11623 sayı ile;
“Sanık T.'ın, haklarındaki mahkumiyet hükümleri kesinleşen diğer sanıklarla birlikte oluşa ve dosya kapsamına göre hasta olan tutukluyu revire götürmek üzere gelen infaz koruma memurları olan mağdurlara bazı sanıkların ellerindeki kesici aletleri tevcih ederek koğuşa girmelerini söylemeleri, mağdurların bu tehdit altında ayrı ayrı koğuşa alınmaları ve cezaevi görevlileri gelinceye kadar mağdurların serbest bırakılmamaları biçiminde oluşan ve gelişen olayda her bir mağdura karşı gerçekleştirdiği eylemi nedeniyle hakkında 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılınmamıştır.
1- Sanığa atılı cezaevi idaresine karşı ayaklanma suçunun temas ettiği yasa maddesinde gösterilen cezanın üst sınırına ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. madde ve fıkralarına göre, dava 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresine tabi olup suç ve inceleme tarihleri arasında bu sürenin dolmuş olduğu anlaşılmakla hükmün CMUK’nun 321. maddesi gereğince (bozulmasına), bu hususta karar verilmesi yeniden yargılamayı gerektirmedi¬ğinden, CMUK’nun 322 ve 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2. madde ve fıkraları gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle CMK’nun 223. maddesi de gözetilerek oybirliğiyle (düşürülmesine),
2- Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Bozmaya uyularak; yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya münderecatına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün (onanmasına)” oyçokluğuyla karar verilmiş, Daire Başkanı S.Çetinkol ile Daire Üyeleri H.Akdağ ile N.Üçkardeşler Özel Dairenin ilk kararındaki görüşlerle karşı oy kullanmışlardır.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 16.12.2010 gün ve 98578 sayı ile;
“1) Yüksek Dairenin 04.03.2009 tarih ve 2009/3134 sayılı kararı ile sanıklar B. Ş., Ö. A., L.Ç., E. S.ve V.Y. hakkında hürriyeti kısıtlama suçlamasından 9 kez kurulu mahkumiyet hükmünün onanması ile,
2) Yüksek Dairenin aynı dosyada 13.10.2010 tarih ve 2010/11623 sayılı kararı ile sanık T. Y.hakkında hürriyeti kısıtlama suçlamasından 9 kez kurulu mahkumiyet hükmünün onanmasına ilişkin kararlarına yöneliktir.
Sanık M.A.hakkında kurulu hüküm temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği için, İtiraz yasa yoluna gitme olanağı yoktur. Açıklanan nedenle itiraz kapsamı dışında tutulmuştur. İtiraz üzerine hükümlerin bozulması ve bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi durumunda, CMUK’nun 325. maddesi uyarınca bozmanın bu sanığa da sirayeti söz konusu olabilecektir.
Hürriyeti tehdit suçunun gerçekleşmesi bakımından mağdurun önemli bir tehlikeye maruz kalmadan bir yerden ç