"İçtihat Metni"
Kasten öldürme suçuna teşebbüsten sanık Kadir’in, 5237 sayılı TCY’nın 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son, 29/1, 31/3, 62/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 02.12.2010 gün ve 136-325 sayılı hükmün o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 15.09.2011 gün ve 5544-5175 sayı ile;
“Hükmün tefhim edildiği 02.12.2010 tarihli oturuma ait duruşma tutanağının başlık kısmında oturuma Üye Hakim olarak Burhanettin katıldığı yazılı olduğu halde, duruşma tutanağının Üye Hakim Ceren tarafından imzalanması suretiyle CMK’nun 220. maddesine muhalefet edilmesi” isabetsizliğinden diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 28.10.2011 gün ve 105388 sayı ile;
“02.12.2010 tarihli son duruşmada, oturum tutanağı başlığında Üye Hakim Cevdet adı yazılı olduğu halde, 119104 sicil numaralı üye Hakim Ceren tarafından imzalandığı görülmüş, sanık savunmanı tarafından, belirtilen durum için herhangi bir sahtecilik iddiası da görülmemiştir. Uyap üzerinden alınan duruşma tutanağında da, Üye Hakim Ceren ‘in adı, sicili ve imzasının olduğu görülmüştür.
CMK'nun 219 (1). maddesinde; ‘Duruşma için tutanak tutulur. Tutanak, mahkeme başkanı veya hâkim ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır. Duruşmada yapılan işlemlerin teknik araçlarla kayda alınması halinde, bu kayıtlar vakit geçirilmeksizin yazılı tutanağa dönüştürülerek mahkeme başkanı veya hâkim ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır’,
220 (l)-c. maddesinde; ‘Hâkimin, Cumhuriyet savcısının ve zabıt kâtibinin adı ve soyadı belirtilir’,
222 (1). maddesinde; Duruşmanın nasıl yapıldığı, kanunda belirtilen usul ve esaslara uygun olarak yapılıp yapılmadığı, ancak tutanakla ispat olunabilir. Tutanağa karşı yalnız sahtecilik iddiası yöneltilebilir’.
288 (1). maddesinde; ‘Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır’.
288 (2) maddesinde; ‘Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır’.
289 (1). maddesinde; ‘Temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olmasa da aşağıda yazılı hâllerde hukuka kesin aykırılık var sayılır.
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hâkimin hükme katılması.
c) Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükme katılması veya bu istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hâkimin hükme katılması.
e) Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması’
294 (1). maddesinde; ‘Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır’.
294 (2). maddesinde; ‘Temyiz sebebi, ancak hükmün hukukî yönüne ilişkin olabilir’.
301 (1). maddesinde; ‘Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar’.
302 (2). maddesinde; ‘Yargıtay, temyiz edilen hükmü, temyiz başvurusunda gösterilen, hükmü etkileyecek nitelikteki hukuka aykırılıklar nedeniyle bozar. Bozma sebepleri ilâmda ayrı ayrı gösterilir’.
302 (4). maddesinde; ‘Hükmün bozulmasına neden olan hukuka aykırılık, bu hükme esas olarak saptanan işlemlerden kaynaklanmış ise, bunlar da aynı zamanda bozulur’ .
304 (2). maddesinde; ‘Yargıtay, dosyayı 303 üncü maddede belirtilenlerin dışında kalan hâllerde yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere hükmü bozulan bölge adliye mahkemesine veya diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderir’ şeklindedir.
Belirtilen hükümler incelendiğinde, öncelikle, duruşma tutanaklarının ancak sahteliğinin iddia edilebileceği hususu gözden kaçırılmamalıdır. Esasen, temyiz incelemesinde bir sahtecilik iddiası da bulunmamaktadır. Sadece hukuki yönün temyize konu edilebileceğine dair CMK’nun 294/2. maddesi esas alındığında, sahtecilik iddiasının bulunmaması halinde, duruşma tutanağının şekline ilişkin itirazlara temyiz incelemesi sırasında bakılmaması gerektiği düşünülmektedir. Zira bozma kararı verilmesi halinde, itirazlara konu olgulara ilişkin yeni işlemlerin yapılabilir olması gerekir. Yargıtay, CMK’nun 302/2. maddesinde de açıkça belirtildiği üzere, temyiz edilen hükmü, hükmü etkileyecek nitelikteki hukuka aykırılıklar nedeniyle bozmalıdır. Yoksa CMK’nun 304/2. maddesinin uygulanma olanağı bu