"İçtihat Metni"
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanıklar Rahman ve Raim hakkında, 5237 sayılı TCY'nın 109/2, 3-a-b ve 62. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin, Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 10.11.2010 gün ve 75-238 sayılı hükmün, sanıklar müdafii ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 04.10.2011 gün ve 4342-40491 ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C. Başsavcılığı ise 03.11.2011 gün ve 69837 sayı ile;
“5237 sayılı TCY’nın ‘Etkin Pişmanlık’ başlıklı 110. maddesinde ‘Yukarıdaki maddede tanımlanan suçu işleyen kişi, bu suç nedeniyle soruşturmaya başlanmadan önce mağdurun şahsına zararı dokunmaksızın, onu kendiliğinden güvenli bir yerde serbest bırakacak olursa cezanın üçte ikisine kadar indirilir’ şeklinde düzenleme yer almaktadır.
5237 sayılı TCK’nun 110. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünden failin faydalanması için aşağıdaki koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir.
1- İşlenen fiilin TCK’nun 109. maddesi kapsamında bir suç olmalıdır,
2- Suç tamamlanmış olmalıdır.
3- Fail hürriyetinden mahrum ettiği kimseyi kendiliğinden serbest bırakmalıdır,
4- Fail hakkında henüz ‘soruşturmaya başlanmadan önce’ mağdur serbest bırakılmış olmalıdır.
5- Fail hürriyetinden mahrum ettiği kimsenin şahsına bir zarar vermemiş olmalıdır,
6- Son olarak mağdur ‘güvenli bir yerde’ serbest bırakılmış olmalıdır.
İtiraza konu uyuşmazlığın temelini teşkil eden olayda sanıklara ait şirket ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle 30.000 USD olan müşteki borcunun tahsili amacıyla müştekinin sanıkların işyerine getirildiği ve silah zoruyla 30.000 USD tutarında senet imzalatıldığı ve sonrasında herhangi bir soruşturma başlatılmadan önce zarar verilmeksizin burada serbest bırakıldığı, eylemin İstanbul – N. Mahallesi ndeki işyerinde meydana geldiği de gözetildiğinde ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.04.2011 gün, 2010/6-208 E. 2011/64 K. sayılı kararı da değerlendirildiğinde, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin onama kararının kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak, Özel Dairenin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İtirazın kapsamına göre inceleme kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCY’nın 110. maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasının gerekip gerekmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Konfeksiyon ürünleri pazarlamacısı olan mağdur Rıdvan'ın, tekstil firması bulunan sanıklara mal alışverişinden kaynaklanan 30.000 USD borcunun olduğu, bu borca karşılık olmak üzere 15.000 USD değerinde çek verdiği, yakalanamayan şüpheli Sinan’ın sanıkların borcun tamamının ödenmemesine yönelik konuşmalarını duyduğu ve “ben onun ödemesini sağlarım, telefon numarasını bana verin” dediği, numara temin edildikten sonra olay günü Sinan’ın mağduru arayıp İranlı bir müşteri ile tanıştıracağını söyleyerek görüşmeye çağırdığı, buluştuktan sonra mağdurun aracıyla sanıkların tekstil firmasına gittikleri, mağdurun kuşkulanarak “neden buraya geldik” diye sorması üzerine Sinan’ın müşterinin içeride olduğunu söylediği, birlikte dükkana girdikten sonra Sinan’ın mağduru iterek odaya girmesini sağladığı, dışarıda olan sanıklar Rahman ve Raim’in de kısa bir süre sonra dükkana geldikleri, Sinan’ın mağdurdan sanıklara olan borcunu ödemesini isteyip çıkardığı senedi imzalamasını söylediği, sanıkların da “Sinan bizim abimizdir ne diyorsa yap” dedikleri, mağdurun imzalamayacağını belirterek ayağa kalkıp gitmek istediği ancak, Sinan’ın onu yine iterek koltuğa oturttuğu ve belindeki silahı gösterdiği, Sinan’la aralarında çıkan arbede sonucu mağdurun 30.000 USD bedelli senedi imzalayarak işyerinden ayrıldığı,
Sinan'ın açık kimliğinin tespit edilememesi nedeniyle hakkındaki soruşturma dosyasının ayrıldığı,
İş Bankasının 0…numaralı hesabından Adnan tarafından keşide edilen 31.12.2009 tarihli ve 15000 USD bedelli çekin ilk olarak Rıdvan, ikinci olarak da Raim tarafından ciro edildiği, sonraki cirolar üzerinde ise iptal şerhinin olduğu, 11.01.2010 tarihinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmadığı,
Sanıklar Raim ve Rahman hakkında nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kamu davalarının açıldığı,
Müşteki Rıdvan Mete ’nin aşamalarda, sanıklara bir mal alışverişinden dolayı borçlu olduğunu, olay günü de Sinan adlı bir şahsın telefonla arayarak kendisini bir müşteri ile görüştüreceğini söylediğini, buluştuktan sonra sanıkların işyerine götürüp büroda iterek bir odaya soktuğunu, sanıklar da geldikten sonra zorla bir senedi imzalamasını istediğini, ortağını aramak ve dükkandan çıkmak istemesi üzerine Sinan’ın “ortağını arayamazsın, buradan da çıkamazsın” dediğini, sanıkların da “Sinan bizim abimizdir ne diyorsa yap” diye desteklediklerini, kalkmak isteyince Sinan’ın yine itmek suretiyle koltuğa oturttuğunu, baskı sonucunda 30.000 USD bedelindeki senedi imzalayıp oradan ayrıldığını, dükkana girmesi ile dükkandan çıkması arasındaki sürenin tahminen iki saat olduğunu, olayla ilgili olarak şikâyette bulunduktan sonra 11 yaşındaki bir çocuğun kapının önüne bıraktığı bu senedi alıp yırttığını, sanıklardan herhangi bir şikâyeti bulunmayıp Sinan adlı kişinden şikayetçi olduğunu belirttiği,
Beraat eden sanık Hüseyin’in aşamalarda benzer olacak şekilde; “Ben müştekiyi 5-6 seneden beri tanırım. Son bir seneden beri de şirketimizle alış veriş yapar. Kendisinin şirketimize 31.000 küsur dolar borcu vardı. 15.000 dolarlık da bir çek vermişti. Çekin vadesi gelmediği için ödeme ile ilgili herhangi bir şey konuşmadım. Sinan isimli kişi de bizim firmaya olaydan 1-2 ay kadar önce bir defa gelmişti. Bu nedenle tanırım. Ancak açık kimliğini bilmiyorum. Çünkü kendisiyle bir alışverişimiz olmadı. Müşteri işlerine ben bakıyorum. Olay esnasında ben dükkanda yoktum. Olay günü olaydan sonra akşam üstü müşteki beni arayarak Sinan’ın kendisine bizim alacağımızdan dolayı silah çektiğini ve senet imzalattığını söyledi. Bu olayı ortaklarımın yaptırdığından şüphelendiğini bana söyledi. Ben de diğer sanıkları 15 yıldan beri tanıdığım için ve aynı şirkette ortak olduğum için böyle bir şey yapmayacaklarını söyledim. Daha sonra müştekiyle konuştuk. Benden senedi istedi. Ben de akşam üstü dükkana gelerek olayı diğer sanıklara anlattım. Onlar da Sinan isimli kişinin tek başına hareket ettiğini, senedin kendilerinde olmadığını, Sinan’ın alıp götürdüğünü söylediler” şeklinde açıklamada bulunduğu, sanıklar ve müdafilerinin istemi ile tanık olarak bilgisine başvurulan yedi şirket çalışanının olayla ilgili görgüye dayalı bilgilerinin ve esasa etkili bir anlatımlarının bulunmadığı,
Sanık Rahman’ın, aşamalarda kardeşi Raim ile birlikte tekstil işi ile uğraştıklarını, mağduru müşterileri olması nedeniyle tanıdığını belirttikten sonra; “…Rıdvan Mete toplam olarak 31.000 dolarlık malzeme almıştı. Bu malzemeyi bir defada değil peyder pey almıştı. Ancak toplam borcu 31.000 doları bulmuştu ancak bu şahıs bize ödeme yapmadı. Sadece 15.000 dolarlık çek verdi. Bu çekin de tahsilinde sıkıntılar yaşadık. Şahsın bize borcu olduğunu malzemeci olan Sinan isimli şahıs bizim iş yerimizde duymuştu. Kendisi bize ‘ben Rıdvan Mete’yi tanırım. Bu borcu tahsil edebilirim’ demişti. Biz de oralı olmadık. Ancak suç tarihinde işyerinde olmadığım ve cuma namazında olduğum zaman diliminde Sinan isimli şahıs ne şekilde getirdiğini bilmediğim Rıdvan Mete’ye silah zoru ile 30.000 dolarlık bir senet imzalattırmıştır. Ben cuma namazından çıkıp işyerine geldiğimde olayları öğrendim. Alacağımızı tahsil etmek için Sinan isimli şahsa herhangi bir talimat vermedim. 30.000 dolarlık senet hiç bir zaman elimize geçmedi. Hep Sinan'da idi, en son duyduğum kadarıyla 30.000 dolarlık senedi Sinan, Rıdvan