Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/1247 Esas 2012/1842 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2012/6-1247 E.  ,  2012/1842 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname :2010/143430
Yargıtay Dairesi : 6. Ceza Dairesi
Mahkemesi : BAKIRKÖY 3. Çocuk
Günü : 23.12.2009
Sayısı : 57-522

Hırsızlık suçundan sanık O. A. hakkında 5237 sayılı TCK’nun 145. maddesi uyarınca ceza vermekten vazgeçilmesine ilişkin, Bakırköy 3. Çocuk Mahkemesince verilen 26.11.2007 gün ve 590-1464 sayılı hükmün o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 25.02.2009 gün ve 9704-3807 sayı ile;
“5237 sayılı TCK'nun 145. maddesindeki 'malın değerinin azlığı' kavramının, 765 sayılı TCK'nun 522. maddesindeki 'hafif' veya 'pek hafif' ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, 'değerin azlığının' 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alma olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak da gerekiyorsa ceza vermekten vazgeçilebileceği ölçüdeki düşük değerler esas alınmak, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanmak koşuluyla uygulanabileceği düşünülmeden, bu maddeye düzenleniş amacının dışında yorumlar getirilerek, değer az kabul edilip ceza vermekten vazgeçilmesine karar verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bakırköy 3. Çocuk Mahkemesi ise 23.12.2009 gün ve 57-522 sayı ile;
“Olay tarihinde sanıkların, müştekinin araç camını kırıp içinden mal çalma konusunda anlaştıkları, sanık R.’ın camı kırıp içinde malları aldığı ve gözcülük yapan O.’e parfümü verdiği, daha sonra polislerce sanıkların yakalandıkları, her ne kadar sanıkların suçu sabit olmuşsa da, olayın cereyan tarzı, malların değeri, sanık O.’ün şahsi hali nazara alınarak ceza verilmemek suretiyle onun topluma kazandırılmasının daha uygun olacağı" gerekçesiyle direnmiştir.
Bu hükmün de o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C. Başsavcılığının "zamanaşımından bozma ve düşme” istekli 30.06.2012 gün ve 143430 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Direnme kararının kapsamına göre inceleme sanık O.A. hakkında kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmaktadır.
Sanık hakkında yerel mahkemece 5237 sayılı TCK’nun 145. maddesi uyarınca ceza vermekten vazgeçilmesine karar verilen somut olayda Özel Daire ile yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlık; sanık hakkında TCK’nun 145. maddesinin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkin ise de, öncelikle dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmeli ve bu değerlendirme yapılırken TCK’nun 143. maddesindeki artırımın zamanaşımının hesabında dikkate alınıp alınmayacağı da ele alınmalıdır.
İncelenen dosya içeriğinden; 14.09.1991 doğumlu olup suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan sanık O. ile incelemeye konu olmayan sanık R.'ın mağdura ait sokağa park edilmiş otomobilden hırsızlık yapmak için anlaştıkları, sanık O.'ün gözcülük yaparken sanık Ramazan'ın aracın sağ arka kelebek camını kırdığı, aracın içinden çaldıkları eşya ile yürüdükleri sırada gece 02.30 sıralarında devriye görevi yapan kolluk güçlerini görünce kaçmaya başladıkları, kovalamaca sonucu yakalandıkları, yapılan üst aramalarında, kafa kısmı olmayan bir adet oto teybi, oto teyp kumandası, 3 adet parfüm, 9 adet müzik CD’si, bir adet teyp kasedi, kelebek bıçak ve tornavida ele geçtiği, teybin değerinin 175-190 Lira olarak tespit edildiği, mağdurun mahkeme aşamasındaki beyanına göre bu eşyanın kendisine iade edildiği anlaşılmaktadır.
Öncelikle dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği ve TCK'nun 143. maddesindeki artırımın zamanaşımının hesabında dikkate alınıp alınmayacağı değerlendirilmelidir:
5237 sayılı TCK'nun “Dava zamanaşımı” başlıklı 66. maddesi; “(1) Kanunda başka türlü yazılmış olan hâller dışında kamu davası;
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,
c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,
d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,
e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl,
Geçmesiyle düşer.
(2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer.
(3) Dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâlleri de göz önünde bulundurulur.
(4) Yukarıdaki fıkralarda yer alan sürelerin belirlenmesinde suçun kanunda yer alan cezasının yukarı sınırı göz önünde bulundurulur; seçimlik cezaları gerektiren suçlarda zamanaşımı bakımından hapis cezası esas alınır…” şeklinde düzenlenmiştir.
Buna göre 5237 sayılı Kanunun 66. maddesinde, 765 sayılı Kanunun zamanaşımını düzenleyen 102. maddesine göre daha uzun süreler öngörülmüş böylece kamu davalarının zamanaşımına uğramasının önüne geçilmek istenmiş, buna karşın çocuklar hakkında yaş gruplarına göre kademeli olarak daha kısa zamanaşımı süreleri getirilmiştir. Bu kapsamda 5237 sayılı TCK’nun 66/2. maddesindeki; “Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının… geçmesiyle kamu davası düşer” şeklindeki düzenleme ile 12-15 yaş grubunda bulunan çocuklar açısından zamanaşımı yetişkin sanıklara göre yarı oranında kısaltılmış bulunmaktadır.
5237 sayılı TCK'nun 66. maddesinin 3. fıkrasında, zamanaşımının belirlenmesinde suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerinin de göz önünde bulundurulacağı belirtildiğinden, uyuşmazlık konusunda sağlıklı bir çözüme ulaşılabilmesi açısından, aynı kanunun 143. maddesindeki düzenlemenin suçun nitelikli halini mi, yoksa ağırlatıcı nedenini mi oluşturduğu hususunun öncelikle belirlenmesi gerekmektedir.
Sanığa atılı hırsızlık suçu 5237 sayılı TCK’nun 141/1. maddesinde; “Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alma” olarak tanımlanmıştır. TCK'nun "Nitelikli hırsızlık" başlıklı 142. maddesinin konumuza ilişkin ilk fıkrası;
"(1) Hırsızlık suçunun;
a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında,
b) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında,
c) Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında,
d) Bir afet veya genel bir felâketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında,
e) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında,
f) Elektrik enerjisi hakkında,
İşlenmesi hâlinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur" şeklinde, suçun gece vakti işlenmesi ise aynı kanunun 143. maddesinde; "Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte birine kadar artırılır" biçiminde düzenlenmiştir.
765 sayılı Kanunun sisteminde, suçun temel şekline göre cezanın arttırılmasını veya azaltılmasını gerektiren hususlara "ağırlaştırıcı sebepler" ve "hafifletici sebepler" denilmekte iken 5237 sayılı Kanunda, suçun temel şekline göre cezanın artırılmasını veya azaltılmasını gerekt

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat