Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/1307 Esas 2013/151 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2012/6-1307 E.  ,  2013/151 K.HIRSIZLIK SUÇUNA TEŞEBBÜSKONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ SUÇU5271 SAYILI CMK'NUN 225/1 MADDESİNE AYKIRI DAVRANILMASISUÇTA TEKERRÜR VE ÖZEL TEHLİKELİ SUÇLULARDAVASIZ YARGILAMA OLMAZ İLKESİCEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 225CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN (5275) Madde 108TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 116TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 58TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 63TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 53TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 35TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 142CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 170TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 145
"İçtihat Metni"

Sanık Bünyamin B.'nin hırsızlık suçuna teşebbüsten 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b, 35/2, 53, 63 ve 58. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan ise aynı kanunun 116/1, 53, 58 ve 63. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba ve cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin, Sincan 3. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 07.12.2005 gün ve 31-43 sayılı hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 26.09.2011 gün ve 11550-40059 sayı ile;

                “1-Hırsızlık suçundan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108/2. hükmü de gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 58/7. maddesinin uygulanma koşullarının değerlendirilebilmesi için, sanığın tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyet hükmünün denetim olanağı verecek biçimde karar yerinde gösterilmemesi,

                2- Hırsızlık suçundan 5237 sayılı Yasanın 53/3. maddesi göz ardı edilerek, 53/1-c bendinde belirtilen haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmiş olması,

                3- İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre; sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozmak suçundan dava açılmadığı halde ek iddianame düzenlenmesi yerine ek savunma ile dava konusu dışına çıkılarak, yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK'nun 225/1. Maddesine aykırı davranılması" isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir. 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 25.10.2011 gün ve 62686 sayı ile;

                “İtiraz sebeplerini Yüksek Yargıtay 6. Ceza Dairesinin her üç bozma sebebi yönünden irdelemek gerekmektedir.

                1 numaralı bozma sebebi yönünden:

                Yüksek Daire sanığın tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyet hükmünün denetime olanak verecek biçimde karar yerinde gösterilmemesini bozma sebebi olarak kabul etmiştir.

                ...1 numaralı bozma sebebi tamamen infazı ilgilendirmektedir. Hükmün açıklanan nedenle bozulmasının yerinde olmadığını düşünmekteyiz.

                2 numaralı bozma sebebi yönünden:

                TCK'nun 53. maddesinin yasaya aykırı olarak uygulanmasından söz edilebilirse de bu husustaki yanlışlığın düzeltilerek onama müessesesi yoluyla giderilmesi mümkün görülmektedir.

                Keza, hükmün bu yönden de düzeltilerek onanması yerine bozulmasına karar verilmesinde isabet olmadığını düşünmekteyiz.

                3 numaralı bozma nedenine gelince:

                Yüksek daire sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan açılmış bir dava olmadığını, bu itibarla sanık hakkında anılan suçtan ek iddianame ile dava açılmadan ek savunma ile dava dışına çıkılarak konut dokunulmazlığını ihlal suçundan da hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğunu kabul etmiş ve bu sebeple hükmün bozulmasına karar vermiştir.

                Oysa kanaatimizce sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan açılmış bir davanın bulunduğunun kabulü gerekir.

                Hükmün konusu iddianamede açıklanan maddi eylemdir. Mahkemece, iddianamede açıklanan eylem dışına çıkarak, dava konusu yapılmayan bir eylemden dolayı hüküm kuramaz. Ancak itiraza konu dosyada böyle bir durum varit değildir.

                İddianamede sanığın zemin kat pencere demirlerinden balkona tırmandığı, burada müştekinin uyanması üzerine yakalanmamak için kapıyı açıp evden dışarı çıktığı, ancak müşteki ve diğer apartman sakinlerince merdiven boşluğunda yakalandığı açıkça belirtilmektedir.

                İddianamede konut dokunulmazlığını ihlal suçundan sevk maddesi gösterilmemiş olması anılan suçtan dava açılmadığını da göstermez. Bu eksiklik sanığa TCK'nun 116/1. maddesinden ek savunma hakkı verilmek suretiyle de giderilmiştir. Bu itibarla söz konusu bozma nedeninin de yerinde olmadığını düşünmekteyiz” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurarak, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve TCK’nun 53. maddesinin uygulanması yönünden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur.

CMK'nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesince  27.09.2012 gün ve 16862-16171 sayı ile; itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Özel Daire arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;

1- Hırsızlık suçundan kurulan hükümle ilgili olarak, 5237 sayılı TCK’nun 58/6. maddesi uyarınca sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilirken tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olup olmadığı,

2- Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümle ilgili olarak, belirtilen suçtan açılmış bir dava olup olmadığı,

Noktalarında toplanmaktadır.

Uyuşmazlık konularının sırasıyla değerlendirilmesinde yarar bulunmaktadır.

 5237 sayılı TCK’nun 58/6. maddesi uyarınca sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilirken tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olup olmadığına ilişkin birinci uyuşmazlık konusunun değerlendirilmesi:

İncelenen dosya içeriğine göre; sanığın adli sicil kaydında altı adet mahkûmiyet ilamının yer aldığı, yaş küçüklüğü nedeniyle indirim uygulaması yapılan üç ilamın tekerrüre esas nitelikte olmadığı, diğer üç ilamın ise tekerrüre esas alınabilir nitelikte olduğu ve yerel mahkemece sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilirken tekerrüre esas alınan ilamın karar yerinde gösterilmediği anlaşılmaktadır.

Tekerrür, 765 sayılı TCK’da cezanın artırım nedeni olarak öngörülmüş iken, yeni sistemde koşullu salıverilme süresini de etkileyecek şekilde bir infaz rejimi kurumu olarak düzenlenmiştir.

5237 sayılı TCK'nun “suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular” başlıklı 58. maddesi;

“(1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.

(2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;

a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,

b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl,

Geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.

(3) Tekerrür hâlinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur.

(4) Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz. Kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları hariç olmak üzere; yabancı ülke mahkemelerinden verilen hükümler tekerrüre esas olmaz.

(5) Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz.

(6) Tekerrür hâlinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.

(7) Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir.

(8) Mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması, kanunda gösterilen şekilde yapılır.

(9) Mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin, itiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi veya örgüt mensubu suçlu hakkında da uygulanmasına hükmedilir ” şeklinde düzenlenmiştir.

Maddenin 1. fıkrasında önceden işlenen suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanacağı, tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki hükmün kesinleşmesi ve ikinci suçun kesinleşmeden sonra işlenmesi yeterli olup, cezanın infaz edilmiş olmasına gerek bulunmadığı belirtilmiştir. Kanun koyucu tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki cezanın infaz edilmesi şartını aramadığı halde, 2. fıkrada ise infazdan sonra belirli bir sürenin geçmesi halinde tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağını hüküm altına almıştır. Buna göre, beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, beş yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına mahkûmiyet halinde ise cezanın infaz tarihinden itibaren üç yıl geçmekle tekerrür hükümleri uygulanmayacaktır.

5237 sayılı TCK'nun 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için, ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun 1 Haziran 2005 tarihinden sonra işlenmesi yeterli olup, ilk suçun 1 Haziran 2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin ise mükerrirlik açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.

Maddenin 4. fıkrasında  tekerrüre esas alınamayacak suçlar sayılmış 5. fıkrasında ise fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış kişiler hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı belirtilmiştir.

Maddenin 3. ve 6. fıkralarında mükerrirliğin sonuçları düzenlenmiş, 3. fıkrada sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis ve adli para cezası öngörülmesi durumunda hapis cezasının seçilmesi gerektiği, 6. fıkrasında ise hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü inf

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat