Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/1464 Esas 2013/61 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2012/9-1464 E.  ,  2013/61 K.KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ SUÇUSORGUSU YAPILIRKEN İDDİANAMENİN SANIĞA OKUNMAMASI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 191TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 52TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 50TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 62TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 116
"İçtihat Metni"

Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçundan sanık N. Paçıcı'nın 5237 sayılı TCK’nun 116/1, 62, 50/1-a, 52/1-2 maddeleri uyarınca 3.000 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, Adalar Asliye Ceza Mahkemesince verilen 02.06.2009 gün ve 44-56 sayılı hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 14.05.2012 gün ve 3010-6106 sayı ile;

"...2- Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme ilişkin temyize gelince;

Sanığa CMK'nın 191/3-b maddesi uyarınca iddianame okunmadan sorgusu yapılıp hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.

Yargıtay C.Başsavcılığı ise 30.07.2012 gün ve 18146 sayı ile;

“Soruşturma sonucunda hazırlanan iddianame, mahkeme tarafından duruşma günü ile birlikte sanığa tebliğ edilmiştir.

Kamu davası yargılaması aşamasında, sanık sorgusunun yapıldığı 09.09.2008 tarihli celseye katılmıştır. Bu celsede sanığa CMK’nun 147. maddesinde düzenlenen hakları okunmuş ve yüklenen suç anlatılmıştır. Kaldı ki, anılan maddenin 1. fıkrasının b bendinde de, sanığa yüklenen suçun anlatılması gerektiği belirtilmektedir.

Sanık sorgusunda iddianame ile uyumlu bir savunma yapmıştır. Yine aynı celsede, dosyada var olan diğer kanıt ve belgeler sanığa okunmuştur.

CMK’nun 191/3-b maddesinde iddianamenin duruşmada hazır bulunan sanığa okunması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Bu düzenleme ile amaçlanan, sanığın hangi eyleminden dolayı yargılandığı hakkında bilgi sahibi olması ve mahkeme huzurunda kendisini savunabilmesidir.

Ancak somut yargılamada iddianame kendisine tebliğ edilen, CMK’nun 147. maddesinde düzenlenen hakları hatırlatılan, yüklenen suç anlatılan, dosyadaki kanıt ve belgelere yüzüne karşı okunan sanık, hangi suçlama ile karşı karşıya olduğunu açık ve net bir şekilde öğrenmiştir. Dolayısıyla, sorgu sırasında iddianamenin okunmaması sanığın savunma hakkını kısıtlamamaktadır” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurarak, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.

6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nun 308. maddesi uyarınca  dosyanın gönderildiği Yargıtay 9. Ceza Dairesince 06.11.2012 gün ve 8294 - 12093 sayı ile; itiraz nedenlerinin yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

                TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Konut dokunulmazlığının ihlali suçuyla sınırlı olarak yapılan incelemede, Özel Daire ile Yargıtay Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, yerel mahkeme hükmünün, Özel Dairece iddianamenin okunmadığından bahisle bozulmasının isabetli olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.

İncelenen dosya içeriğine göre;

Sanık hakkında katılanın duvarla çevrili bahçesinin içinde bulunan kestane ağacını bir işçi tutarak kestirdiği iddiasıyla kamu davası açıldığı, 23.05.2008 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesine göre iddianamenin sanığa tebliğ edildiği,

Sanığın 10.06.2008 ve 08.07.2008 tarihli oturumlara katılmadığı, katılan ve tanığın yer aldığı 10.06.2008 tarihli ilk oturumda duruşmaya başlandıktan sonra iddianamenin kabulü kararının okunduğu,

Tebligata rağmen duruşmaya gelmeyen bu nedenle hakkında zorla getirme kararı verilen sanığın 09.09.2008 tarihli üçüncü oturuma katıldığı, açık kimliği ve adresinin tespit edildiği, ikamet adresi olarak tebligatın çıkarıldığı adresi verdiği, CMK’nun 147. maddesi gereğince kendisine yüklenen suçun anlatıldığı ve aynı maddedeki diğer hakları hatırlatılarak sorgusuna geçildiği,

Savunmasında, üzerine atılı suçu kabul etmediğini, katılanın evinin kendi oturduğu apartmanın ön kısmında olduğunu, kendisinin de apartmanın en üst katında oturduğunu, katılana ait ağaçların kendisini hiçbir zaman rahatsız etmediğini, işçi olarak tuttuğu söylenen M. Akyol'un daha önce kendi apartmanında bahçıvan olarak çalışdığını, 5-6 yıl kadar önce yöneticilik yaptığı dönemde apartman sakinleri tarafından kışlık sezon ücreti vermemek için işten çıkarıldığını, bundan dolayı hakkında böyle bir iftirada bulunduğunu beyan ettiği,

Aynı oturumda hazır bulunan müdafiinin de, müvekkilinin bu olayla ilgisi olmadığını, müştekiye ait ağaçları kesmekte herhangi bir menfaati bulunmadığını, kaldı ki dosyaya ibraz ettiği resimlerden de anlaşılacağı üzere suça konu olan ağacın kesilmeyip budandığı şeklinde anlatımda bulunduğu,

Anlaşılmaktadır.

5271 sayılı CMK’nun 176/1. maddesinde iddianamenin çağrı kağıdı ile birlikte sanığa tebliğ edileceği hükme bağlanmış, aynı maddenin son fıkrasında da iddianamenin tebliği ile duruşma günü arasında en az bir hafta süre bulunması gerektiği belirtilmiştir.

CMK’nun “ifade ve sorgunun tarzı” başlıklı 147. maddesinin 1. fıkrasında; “Şüphelinin veya sanığın ifadesinin alınmasında veya sorguya çekilmesinde aşağıdaki hususlara uyulur:

a) Şüpheli veya sanığın kimliği saptanır. Şüpheli veya sanık, kimliğine ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırmakla yükümlüdür.

b) Kendisine yüklenen suç anlatılır” denilmek suretiyle sorguya çekilmeden önce sanığa yüklenilen suçun anlatılması gerektiği vurgulanmıştır.

Aynı kanunun "Duruşmanın başlaması" başlıklı 191. maddesinin 3. fıkrasında ise;

“Duruşmada, sırasıyla;

a) Sanığın açık kimliği saptanır, kişisel ve ekonomik durumu hakkında kendisinden bilgi alınır, 

b) İddianame veya iddianame yerine geçen belge okunur,

c) Sanığa, yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanunî hakkı olduğu ve 147 nci maddede belirtilen diğer hakları bildirilir,

d) Sanık açıklamada bulunmaya hazır olduğunu bildirdiğinde, usulüne göre sorgusu yapılır” düzenlemelerine yer verilerek, sanığın sorgusu yapılmadan önce iddianamenin ve iddianame yerine geçen belgenin okunması gerektiği belirtilmiştir.

Yukarıda gösterilen düzenlemeler savunma ve yapılan isnadı öğrenme hakkı kapsamında olup, sanığın hakkındaki suçlamalardan haberdar olması ve daha etkili savunma yapması amaçlanmaktadır.

Sanığın savunmasının alınmasından önce iddianamenin okunmasıyla da, sanığın üzerine atılı suçtan haberdar olması, neyle suçlandığını bilmesi ve bu kapsamda kendini daha etkin savunması amaçlanmaktadır. Bunun yanında, iddianame okunmadan sanığın savunmasının alınmasıyla CMK'nun 191/3. maddesinde yer alan usul kuralına aykırı davranılmış olmakla birlikte, sanığın, iddianamenin tebliği ve savunması alınmadan önce üzerine atılı suçun anlatılması ile birlikte suçtan haberdar olması ve savunmasını da iddianamede anlatılan olaylara ve yöneltilen suçlamaları karşılayacak şekilde yapması halinde, sadece iddianamenin okunmaması nedeniyle sanığın savunma hakkının kısıtlandığı ve kendisini etkili bir şekilde savunamadığı söylenemeyeceği gibi, buna bağlı olarak yapılan diğer işlemler de varlıklarını ve geçerliliklerini koruyacaktır.

Diğer taraftan, 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanununun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 308. maddesinin;

“Aşağıda yazılı hallerde kanuna mutlaka muhalefet edilmiş sayılır.

1- Mahkemenin kanun dairesinde teşekkül etmemiş olması,

2- Hâkimlik vazifesine iştirakten kanunen memnu olan bir hâkimin hükme iştirak etmesi,

3- Makbul şüpheden dolayı hakkında ret talebi vaki olup da bu talep kabul olunduğu halde hâkimin hükme iştirak etmesi yahut bu talebin kanuna mugayir olarak reddolunması suretiyle hâkimin hükme iştirak ettirilmesi,

4- Mahkemenin kanuna muhalif olarak davaya bakmağa kendini vazifeli veya salahiyetli görmesi,

5- Cumhuriyet Müddeiumumîsi yahut kanunen vücudu lazım diğer şahsın gıyabında duruşma yapılması,

6- Şifahi bir duruşma neticesi olarak verilen hükümde aleni muhakeme kaidesinin ihlal edilmesi,

7- Hükmün esbabı mucibeyi ihtiva etmemesi,

8- Hüküm için mühim olan noktalarda mahkeme kararıyla müdafaa hakkının tehdit edilmiş olması” şeklindeki açık düzenlemesi karşısında, belirtilen hukuka mutlak aykırılık halleri dışındaki aykırılıkların bozma nedeni sayılabilmesi için esasa etkili olmaları gerekir. Esasa, yani yerel mahkemece verilen hükme etkisi bulunmayan nispi hukuka aykırılık halleri ise bozma nedeni oluşturmayacaktır. Ceza Genel Kurulu ve Özel Dairelerin istikrar kazanmış uygulamaları da bu yöndedir.

Nitekim 20.05.1957 gün ve 5–13 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; “Bir hükmün bozulmasını istilzam eylemesi bakımından, sureti mutlakada kanuna muhalefet kâfi olmayıp kanuna vuku bulan muhalefetin hükmün esasına ve neticesine tesir etmiş veya etmesi mümkün bulunmuş olması icap eylediği, duruşmada hazır bulunan hükümlüye TCK’nın 94. maddesinde yazılı ihtaratın yapılmamasının, esasa ve sonuca etkili olmaması bakımından hükmün bozulmasını gerektiren hallerden olmadığı”, Ceza Genel Kurulunun 29.06.2004 gün ve 124–155 sayılı kararında; “Ceza Muhakemeleri U

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat