"İçtihat Metni"
İtirazname : 2009/93625
Yargıtay Dairesi : 6. Ceza Dairesi
Mahkemesi : BAKIRKÖY 8. Ağır Ceza
Günü : 06.11.2008
Sayısı : 273-404
Yağma suçundan sanık E.Ö.'in 5237 sayılı TCK’nun 149/1-a ve 62. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 06.11.2008 gün ve 273-404 sayılı hükmün sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 26.04.2012 gün ve 20776-8564 sayı ile;
"Sanığın dosya arasında bulunan başka suçtan tutuklu bulunduğu Ümraniye Cezaevi idaresi aracılığıyla 17.07.2007 tarihinde yazmış olduğu dilekçesinde devam eden duruşmalarını takip etmek istediğini belirtmesi karşısında sanık, son oturumda hazır bulundurulmadan yokluğunda yargılama yapılarak hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 05.06.2012 gün ve 93625 sayı ile;
"Sanığın UYAP üzerinden alınan ve itiraz evrakına eklediğimiz belgeden de görüleceği üzere, 23.04.2008 tarihinden itibaren Kastamonu Kapalı Cezaevinde bulunduğu anlaşıldığından; dosyada sanık için CMK’nun 196. maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurarak, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve dosyanın incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
CMK'nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesince 15.10.2012 gün ve 16927-18251 sayı ile itirazın yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın yağma suçundan cezalandırılmasına karar verilen olayda, Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; yargılandığı mahkemede sorgusu yapılan ve başka suçtan yargı çevresi dışındaki cezaevinde tutuklu olan sanığın hükmün tefhim edildiği duruşmada hazır bulundurulmamasının CMK’nun 196. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Sanığın inceleme konusu suçtan soruşturma aşamasında 10.07.2004 tarihinde tutuklandığı, 17.09.2004 tarihli ilk celsede yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’na uygun şekilde sorgusunun yapıldığı, 10.12.2004 tarihli vekaletname ile Av. Ö.E..’ı müdafii olarak görevlendirdiği,
Tutuklu bulunan sanığın 26.11.2004, 03.02.2005, 05.04.2005 ve 31.05.2005 tarihli celselere vekaletnameli müdafii ile birlikte katıldığı, 31.05.2005 tarihli celsede tahliyesine karar verildiği,
08.11.2005 tarihli celseye sanığın mazeret bildirmeksizin, vekaletnameli müdafiinin de müdafilik görevinden istifa ettiğini bildirerek katılmadığı, mahkemece CMK'nun 150/3. maddesi uyarınca sanığa müdafi görevlendirilmesi için baro başkanlığına yazı yazıldığı,
07.03.2006 ve 11.07.2006 tarihli celselere CMK’nun 150/3. maddesi uyarınca müdafii olarak görevlendirilen Av. H.B.’ın katıldığı, sanığın mazeret bildirmeksizin katılmadığı,
11.12.2006 tarihli celseye başka suçtan Metris Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan sanık ile Av. H. B.’ın katıldığı, sanığın bu şekilde CMK'nun 150/3. maddesi uyarınca müdafii olarak atanan avukattan haberdar olduğu,
13.04.2007 tarihli celseye sanık müdafiinin katıldığı,
Metris Kapalı Cezaevinde bulunan sanığın 17.07.2007 tarihli dilekçe ile duruşmalara katılmak isteğini bildirdiği,
21.09.2007 ve 27.12.2007 tarihli celselere sanık ve müdafiinin birlikte katıldığı,
04.03.2008 tarihli celseye mahkemece sanığın cezaevinden getirilmesi için yazı yazılmasına rağmen duruşmada hazır edilmediği, sanık müdafiinin mazeret bildirerek duruşmaya katılmadığı,
22.04.2008 tarihinde başka suçtan Ümraniye Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan sanığın Kastamonu Cezaevine sevkinin yapıldığı,
22.05.2008 ve 08.07.2008 tarihli celselerde sanık müdafiinin hazır bulunduğu, mahkemece sanığın duruşmada hazır bulundurulması için Ümraniye Kapalı Cezaevine yazı yazıldığı, ancak sanığın duruşmaya getirilemediği,
06.11.2008 tarihli celseye sanık müdafiinin katıldığı, Kastamonu Kapalı Cezaevinde başka suçtan tutuklu bulunan sanığın katılmadığı, bu celsede Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünü açıkladığı, sanık müdafiinin esas hakkındaki savunmasını yaptığı, yargılamaya son verilerek hükmün tefhim edildiği,
Anlaşılmaktadır.
Sanık hazır olmaksızın duruşma yapılamayacağı kuralını düzenleyen 5271 sayılı CMK’nun “Sanığın duruşmada hazır bulunmaması” başlıklı 193. maddesinin birinci fıkrası, “Kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilir” şeklinde olup, bu kuralın istisna halleri ise aynı maddenin 2. fıkrasında “Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir”,
194. maddenin ikinci fıkrasında, “Sanık savuşur veya ara vermeyi izleyen oturuma gelmezse, önceden sorguya çekilmiş ve artık hazır bulunmasına mahkemece gerek görülmezse, dava yokluğunda bitirilebilir”,
195. maddede “Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır”,
200. maddenin birinci fıkrasında, “Sanığ