Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/383 Esas 2017/60 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2013/383 E.  ,  2017/60 K.
"İçtihat Metni"


Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 9. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 11.08.2009
Sayısı : 571-486

Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçundan sanıklar ..., ... ve ...'ın 3713 sayılı Kanunun 7/2, 5237 sayılı TCK'nun 62 ve 53. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluğuna ilişkin Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 11.08.2009 gün ve 571-486 sayılı hükümlerin, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 04.06.2012 gün ve 15798-7455 sayı ile;
"İddia, oluş ve tüm dosya kapsamına göre; silahlı terör örgütü PKK tarafından karar verilip, örgüte müzahir yayın organları, internet siteleri ve haber ajansları tarafından duyurulan kampanya çerçevesinde '…eğer sayın olarak hitap etmek suç ise ben de Sayın .... diyorum ve bu suçu işleyip kendimi ihbar ediyorum…' ibarelerini içeren dilekçeleri imzalatarak topladıkları iddia ve kabul edilen sanıklar ..., ... ve ... ile aynı kapsamda toplanan çok sayıdaki dilekçeyi PTT şubesi aracılığı ile Mardin Cumhuriyet Başsavcılığına gönderip bu faaliyetlerini kamuoyuna duyurmak için kayda alıp Roj TV'nin ana haber bülteninde yayınlanmasını sağlayan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...’ın maddi nitelik de taşıyan bu eylemlerinin bir bütün halinde silahlı terör örgütüne yardım suçunu oluşturacağı, hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması" isabetsizliklerinden, ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla bozulmasına oyçokluğu ile karar verilmiş,
Daire Başkanı E. Ertuğrul ve Üyesi F.Şentürk "Sanıklar ..., ... ve ...'ın üzerlerine atılı iddia ve kabul edilen silahlı terör örgütünün amaç ve faaliyeti doğrultusunda başlatılan imza kampanyası kapsamında örgütün ve amacının toplum içinde benimsenmesini sağlamaya yönelik olarak '...eğer sayın olarak hitap etmek suç ise ben de Sayın .... diyorum ve bu suçu işleyip kendimi ihbar ediyorum...' ibarelerini içeren dilekçeleri imzalatmaktan ibaret eylemlerinin, Ceza Genel Kurulu'nun 12.02.2008 gün ve 230-23 ile 03.03.2009 gün ve 184-43 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere 3713 sayılı Yasanın 7/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunu oluşturacağı ve adı geçen sanıklar hakkındaki hükmün onanması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan, sayın çoğunluğun eylemin terör örgütüne yardım suçunu oluşturacağına dair bozma görüşüne bu sanıklar yönünden katılmıyoruz" şeklinde karşı oy kullanmışlardır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 31.10.2012 gün ve 223878 sayı ile;
"Çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; 11.08.2009 tarihinde, yasa dışı silahlı PKK terör örgütüne üye olmamakla birlikte, bu örgüt adına ve örgütün amaçları doğrultusunda dilekçe toplama kampanyasına katıldıkları anlaşılan sanıklar Ahmet Bingöl, ... ve ...'a isnat edilen eylemin, 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesi kapsamında mı, yoksa örgüte yardım fiillerini de örgüt üyeliği kapsamında değerlendirip yaptırıma bağlayan 5237 sayılı TCK’nun 314. maddesi kapsamında mı değerlendirilmesi gerektiğine, başka bir anlatımla suç niteliğinin belirlenmesine ilişkindir.
Dosya incelendiğinde;
PKK terör örgütünün sözde yürütme konseyince, 2007 yılında ara dönem toplantısı sonucunda 'Önder Apoyu yaşa ve yaşat' temelinde 'Edi bese' kampanyası adı altında kararlar alarak, örgütün güdümünde yayın yapan tv ve yine örgüt yanlısı yayın yapan internet siteleri aracılığıyla müzahir tabanı ve sempatizanları tarafından sahiplenilmesi ve her türlü etkinlikle bu kampanya çerçevesinde eylemler gerçekleştirildiği, daha sonra 18 Mayıs 2008 tarihli 2. Edi Bese kampanyasının örgütçe başlatıldığı, bu kapsamda ülke genelinde gündemden düşen terör örgütü elebaşısı ....'ın tekrardan gündemleştirilmesi, görüş ve düşüncelerinin toplum içerisinde canlı tutulmasını sağlamak amacıyla örgütün bu çağrısı temelinde 'Bende Sayın.... diyorum' sloganıyla dilekçe kampanyasının başlatıldığı, terör örgütü yanlısı tüm oluşumlarla, bu terör örgütünün sesi durumundaki bir kısım internet siteleri ve basın yayın organlarının da etkin şekilde destek verdikleri kampanya bağlamında, internet sitelerinden kampanyanın referanduma dönüştürülmesi yönünde talimatlar verildiği, çeşitli illerde imza kampanyaları düzenlendiği ve tutuklular tarafından eylemler yapılıp ilgili yerlere mektuplar gönderildiği anlaşılmaktadır.
Sanıklar Ahmet Bingöl, ... ve ...'a atılı eylemler, silahlı terör örgütünün amaç ve faaliyeti doğrultusunda başlatılan imza kampanyası kapsamında, örgütün ve amacının toplum içinde benimsenmesini sağlamaya yönelik olarak '...eğer sayın olarak hitap etmek suç ise ben de Sayın .... diyorum ve bu suçu işleyip kendimi ihbar ediyorum...' ibarelerini içeren dilekçeleri imzalatmaktan ibarettir.
Hukuki nitelendirme:
SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM:
TCK'nun 220/7. maddesinde; 'Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır' hükmüne yer verilerek, örgüt mensubu olmasa bile örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmiş olanların aynı Kanunun 314/2. maddesi uyarınca örgüt üyesi olarak cezalandırılacakları hüküm altına alınmıştır. Yerleşik içtihatlar ve uygulamalara göre
- Örgüt üyelerini barındırma veya barınacak yer gösterme;
- Örgüte erzak veya lojistik sağlama,
- Örgüte ait malzeme, belge ve doküman saklama,
- Örgüte eleman temini,
- Örgüt üyelerine rehberlik etme,
- Örgüt üyelerinin, (parasını vermiş olsalar bile) sipariş ettikleri malzemeleri temin etme,
- Hasta veya yaralı örgüt üyelerini tedavi etme,
- Örgüte ilaç temini
gibi yardım olarak kabul edilebilecek her türlü faaliyet bu suçun konusunu teşkil edebilir. TCK'nun 315. maddesi kapsamına dahil edilmeyen silah temini de örgüte yardım suçu içinde mütalaa edilebilir. Bu suçun maddi unsuru örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmektir. Doğaldır ki yardım edilen örgütün terör örgütü de olması gerekir. Ancak bu suçu diğer suçlardan ayıran temel kriter 'yardım fiillerinin maddi nitelikte bulunup bulunmamasıdır'
Silahlı terör örgütüne yardım suçunun daha iyi anlaşılabilmesi için öncelikle 'yardım'ın ne manaya geldiğinin belirlenmesi gerekmektedir.
Yardım: Türk Dil Kurumuna göre
- Kendi gücünü ve imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanma, muavenet
- Bir ülkeye bağış veya ödünç olarak verilen para ve ihtiyaç maddeleri
- Etki
--Bağış, iane
- İşlerin daha etkin ve verimli olabilmesi için sağlanan katkı, destek
anlamına gelmekte olup yardım bünyesinde gerek fiili gerek manevi olarak başka bir kişi, kurum, ülke, millete yapılan desteği ifade etmektedir. Bu kapsamda yardım 'maddi' ve 'manevi' unsurları içeren karma bir yapıyı ifade etmektedir. Örneğin başka bir kişiye, ya da örgütün üyelerine barınacak yer gösterme, barındırma, erzak, lojistik destek sağlama, örgüte ait malzemeleri, belge ve dokümanları saklama, ilaç temini gibi maddi fiiller olduğu gibi, terör örgütünün düşüncesini yaymak amacıyla slogan atma, bildiri/gazete/dergi/kuşlama vs dağıtmak/satmak, resim/yazı/bayrak/pankart asmak/taşımak, mesajgöndermek, konuşma/basın açıklaması yapmak gibi manevi yönden destek olmak için yapılan ancak dış dünyaya maddi fiil olarak yansıyan fiiller de bulunmaktadır.
TERÖR ÖRGÜTÜ PROPAGANDASI YAPMA:
Propaganda: yaymak, bir düşünceyi başkalarına tanıtma, benimsetme, yayma amacıyla yapılan her türlü faaliyetlerdir.
Örgüt propagandası ise; terör örgütünün düşüncesini yaymak amacıyla slogan atma, bildiri/gazete/dergi/kuşlama vs dağıtmak/satmak, resim/yazı/bayrak/pankart asmak/taşımak, mesaj göndermek, konuşma/basın açıklaması yapmak gibi faaliyet (övmek, yüceltmek, haklı, meşru göstermek) lerdir. Esasında propaganda fiilleri bünyesinde yardım fiillerini de kapsayan ancak örgüte yardım fiillerinden terör örgütünün veya bu örgütün suç işlemek yönündeki amacının propagandasının yapılması bakımından ayrılmaktadır. Bir nevi kast ve ulaşılmak istenen netice yönünden iki suç arasında ayrım bulunmaktadır. Propaganda suçunda amaç 'örgütün ve amacının toplum içinde benimsenmesini sağlamaya yönelik fiil ve faaliyetler' söz konusu iken örgüte yardım suçunda ise örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardımı içinde barındıran fiil ve faaliyetler söz konusudur.
3713 sayılı Kanunun suç tarihinde yürürlükte bulunan 7/2. maddesi; '....Terör örgütünün propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenişine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, yayın sorumluları hakkında, bu cezanın üst sınırı beşbin gündür. Aşağıdaki fiil ve davranışlar da bu fıkra hükümlerine göre cezalandırılır' şeklindedir.
Suç tarihinden önce, 5532 S.K'nun 6.maddesi ile yapılan değişiklikten önceki 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesi ise '...örgüt mensuplarına yardım edenlere veya şiddet veya diğer yöntemlerine başvurmayı teşvik edecek şekilde propaganda yapanlara fiilleri başka bir suç oluştursa bile ayrıca...' ceza verileceği belirtilerek, suç tarihindeki düzenlemeden farklı olarak 'yardım' ibaresinden bahsetmekte idi. Kanun koyucu 'terör örgütüne yardım' suçu ile 'terör örgütün propagandası yapma' suçu arasında yaşanabilecek karışıklığı önleme amacıyla suç tarihindeki yasal düzenleme ile maddeyi yeniden düzenlemiş ve 'yardım' kelimesini özellikle madde metninden çıkartmış, yine 'terör örgütünün veya amacının propagandası' ibaresi uygulamada oluşabilecek tereddütleri gidermek amacıyla, 'terör örgütünün propagandası' olarak değiştirilmiştir. Bu fıkra hükmünde yapılan değişiklikle az bulunan cezanın üst sınırı üç yıdan beş yıla çıkarılmıştır. Suç tarihindeki düzenleme ile maddenin ikinci fıkrasında terör örgütünün veya bu örgütün suç işlemek yönündeki amacının propagandasının yapılması suç olarak tanımlanmıştır. Söz konusu fıkranın ilk iki cümlesi 5237 sayılı TCK'nun 220. maddesinin sekizinci fıkrası hükümlerinden ibarettir. Dikkat edilmelidir ki bu tanıma göre suç oluşturan fiillerden birisi, terör örgütünün amacının propagandasının yapılmasıdır. Buradaki amacı, suç işlemek yönündeki amaç olarak anlamak gerekir.
Ceza Genel Kurulunun 12.02.2008 gün ve 230-23 sayılı kararında da belirtildiği üzere;
3713 sayılı Yasanın 7/2. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nun 220/7. maddesinin unsurları benzerlik arz etmekte ve bir kısım fiiller her iki maddede de düzenlenmiş bulunmakta ise de, uygulamada benimsenen en ayırıcı ölçüt, yardım fiillerinin maddi nitelikte bulunup bulunmamasıdır. Maddi nitelikteki yardım fiilleri suç tarihinde yürürlükte bulunan normlar dikkate alınmak suretiyle 5237 sayılı TCK’nun 220/7. maddesi kapsamında, maddi nitelikte olmayan fiiller ise 3713 sayılı Yasanın 7/2. maddesi kapsamında değerlendirilmelidir.
Tüm bunların ışığında somut olay değerlendirildiğinde; 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nun 220/7. maddesinin unsurları benzerlik arz etmekte ve bir kısım fiiller her iki madde de düzenlenmiş bulunmakta ise de, uygulamada benimsenen en ayırıcı ölçüt, yardım fiillerinin maddi nitelikte bulunup bulunmamasıdır. Maddi nitelikteki yardım fiilleri suç tarihinde yürürlükte bulunan normlar dikkate alınmak suretiyle 5237 sayılı TCK'nun 220/7. maddesi kapsamında, maddi nitelikte olmayan fiiller ise 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesi kapsamında değerlendirilmelidir.
Nitekim Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12.02.2008 gün ve 230-23 ile 03.03.2009 gün ve 184-43 sayılı kararları ile Yüksek Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bugüne dek istikrarlı bir şekilde yerleşik aşağıdaki kararlarında olduğu gibi,
'Sanıkların silahlı terör örgütünün amaç ve faaliyeti doğrultusunda başlatılan imza kampanyası nedeniyle örgütün ve amacının toplum içinde benimsenmesini sağlamaya yönelik olarak 'ben bir kürdistanlı olarak, kürdistanda sayın ....'ı bir siyasal irade olarak görüyor ve kabul ediyorum' ibarelerini içeren bildirileri imzalatmaktan ibaret eylemlerinin silahlı terör örgütünün propagandasını yapma niteliğinde olup 3713 sayılı Yasanın 7/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, (9.C.D, 13.04.2010 gün, Esas No: 2008/12548-Karar No: 2010/4254)
Yine Yargıtay 9.Ceza Dairesinin bugüne dek istikrarlı şekilde benzer kararların verildiği; bu bağlamda;
(9.C.D, 29.04.2010 gün, Esas No: 2008/14262-Karar No: 2010/4689)
(9. C.D, 20.10.2009 gün ve Esas No: 2008/3710-Karar No: 2009/10391)
(9. C.D, 23.06.2009 gün, Esas No: 2008/1397-Karar No: 2009/7426)
(9. C.D, 16.06.2009 gün, Esas No: 2008/1396-Karar No: 2009/7101)
(9.C.D, 17.02.2011 gün, Esas No: 2009/2893-Karar No: 2011/998)
(9.C.D, 22.09.2011 gün, Esas No: 2009/15966-Karar No: 2011/27199)
(9. C.D, 23.06.2009 gün, Esas No: 2008/1397-Karar No: 2009/7426)
(9. C.D, 16.06.2009 gün, Esas No: 2008/1396-Karar No: 2009/7101)
(9.C.D, 04.05.2009 gün, Esas No: 2007/11877-Karar No: 2009/5287)
( 9.C.D 03.03.2009 – 2008/9-184-2009/43 ) gibi pek çok kararın bulunduğu ve bugüne dek bu kararlarla içtihat birliğinin sağlandığı görülmektedir.
Bu bakımdan; amacı Türkiye Cumhuriyetinin hâkimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını silahlı mücadele vererek devlet idaresinden ayırıp bu bölgede Marksist-Leninist ilkelere dayalı bir Kürt devleti kurmak olan PKK terör örgütüne müzahir yayın organları, internet siteleri ve haber ajansları tarafından duyurulan, örgüt tarafından Kürdistan Demokratik Konfedaralizm önderi olarak kabul edilen ....'ı sahiplenme kampanyası çerçevesinde sanıkların örgütün ve amacının toplum içinde benimsenmesini sağlamaya yönelik olarak; '...eğer sayın olarak hitap etmek suç ise ben de Sayın .... diyorum ve bu suçu işleyip kendimi ihbar ediyorum...' ibarelerini içeren dilekçeleri imzalatmaktan ibaret eylemleri, nitelik ve yoğunlukları da dikkate alındığında maddi yardım niteliğinde görülmediğinden 3713 sayılı Yasanın 7/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturur.
Her ne kadar sanıkların haklarında terör örgütüne yardım suçundan bozma kararı verilen diğer sanıklarla birlikte hareket ederek topladıkları imzaları diğer sanıklara vermeleri, bozma kararı verilen diğer sanıkların da topladıkları çok sayıdaki dilekçeyi PTT şubesi aracılığıyla Mardin Cumhuriyet Başavcılığına gönderip bu faaliyetlerini kamuoyuna duyurmak için kayda alıp Roj Tv'nin ana haber bülteninde yayınlanmasını sağlamaları bir bütün olarak değerlendirilip, topladıkları dilekçeleri diğer sanıklara veren sanıklar ..., ... ve ...'ın eylemleri de bozma kararında belirtildiği üzere 'maddi nitelik' taşıdığından bahisle örgütü yardım suçunu oluşturacağı bir an kabul edilse bile burada sanıkların kastına ve ulaşmak istedikleri neticeye bakmakta fayda bulunmaktadır. Şöyle ki;
Failin iç dünyasını ilgilendiren kastın belirlenmesinde sanıkların olay öncesi, olay sırasında ve olaydan sonraki davranışları ölçü olarak alınmalıdır. Oluşa ve dosya kapsamına göre sanıkların terör örgütü elebaşısı kapsamında terör örgütünün propagandasını yaptıkları, bu kapsamda topladıkları çok sayıdaki dilekçeleri haklarında terör örgütüne yardım suçundan bozma kararı verilen diğer dosya sanıklarına verdikleri, diğer sanıkların da PTT şubesi aracılığıyla Mardin C. Başsavcılığına gönderip bu faaliyetlerini kamuoyuna duyurmak için kayda alıp Roj TV'nin ana haber bülteninde yayınlanmasını sağlamak suretiyle fiillerinin bir bütün halinde terör örgütüne yardım suçunu oluşturacağı düşünülebilir ise de, sanıklar ..., ... ve ...'ın fiillerinin sadece imzalı dilekçeleri toplayıp diğer sanıklar ..., ..., ..., .... ve ...'a vermekten ibaret olup diğer sanıkların örgüte yardım mahiyetinde maddi nitelik de taşıyan daha sonraki eylemlerine iştirak ettiklerine dair bir iddia ve kabul de bulunmamaktadır. Burada her ne kadar eylemlerinin yoğunluğu, suçun işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlike, diğer sanıkların eylemleri ile bağlantısı bir bütün olarak sanıkların terör örgütünün propagandası yapma suçunu işledikleri gerçeğini değiştirmeyecektir. Sadece sanıkların eylemleri i

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat