Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/397 Esas 2014/202 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2013/397 E.  ,  2014/202 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi : YALOVA Ağır Ceza
Günü : 24.04.2006
Sayısı : 136-85

Resmi evrakta sahtecilik suçundan sanıklar M.. Ş.. ve C.. Ş..'in 765 sayılı TCK’nun 339/1 ve 59. maddeleri uyarınca 5'er kez 2 yıl 6 ay ağır hapis cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin, Yalova Ağır Ceza Mahkemesince verilen 07.02.2003 gün ve 240-26 sayılı hükmün sanık Mehmet müdafii ve sanık Cemal tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 26.05.2004 gün ve 164-6773 sayı ile;
"Davaya konu 5 adet suç tutanağında, haklarında tutanak düzenlenen kişilerin üretim rampalarındaki istif yerleri ile kesilen emvallerin Kurtköy Orman deposuna naklettirilip, teslim tutanağı ile depo memuru Kaya A.. A..'a teslim edildiğinin belirtilmesi karşısında, öncelikle suç tarihlerinde anılan kişilere ait Orman İdaresi'nce belirlenip gösterilen istif yeri olup olmadığı; depoya nakledilen emvallerin, kesim yerinden mi yoksa istiflerdenmi alındığı, depoya kimler tarafından ne şekilde nakledildiği ve nakledenlerin kimlikleri belirlenip, bu kişiler ile gerektiğinde depo memurunun da konu hakkındaki bilgisine başvurularak sonucuna göre delillerin bir bütün halinde takdiri yerine, eksik soruşturma ile yetinilip yazılı şekilde hüküm kurulması" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan yerel mahkemece 24.04.2006 gün ve 136-85 sayı ile; sanıkların resmi belgede sahtecilik suçundan lehe olan 765 sayılı TCK’nun 339/1 ve 59. maddeleri uyarınca 5'er kez 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, aynı kanunun 71. maddesi gereğince sonuç olarak sanıkların ayrı ayrı 10 yıl 30 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Bu hükmün de sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 20.06.2012 gün ve 18055-12032 sayı ile;
"Orman muhafaza memuru olan sanıkların mağdurlar hakkında ayrı ayrı 5 adet sahte suç tutanağı tuttukları ve bu tutanaklara istinaden 6831 sayılı Yasaya muhalefet suçundan yargılama yapılmasına sebebiyet verdikleri şeklindeki eylemlerinin; zincirleme biçimde 'memurun resmi belgede sahteciliği' suçunu oluşturduğu gözetilerek; 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca sanıkların eylemlerine suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nun 339/1, 80, 59. maddeleriyle, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın 204/2, 43 ve 62. maddeleri ayrı ayrı ve bir bütün halinde uygulanarak bulunacak sonuçların karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın tespiti ile sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde ayrı ayrı 5 kez 339/1 ve 59. maddeleri gereğince uygulama yapılarak fazla ceza tayini" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 31.08.2012 gün ve 172276 sayı ile;
"....Resmi belgenin düzenlenmesinde, suçtan zarar gören toplumun yanında bir kimsenin mağduriyeti veya zararı da söz konusu ise, zincirleme suç hükümleri uygulanamaz,
Sahtecilik suçları 5237 sayılı TCK'nın 4. Bölümünde Kamu Güvenine Karşı Suçlar bölümünde düzenlenmiştir. Düzenlenen her sahte belgenin ayrı bir suç oluşturduğu, resmi belgede sahtecilik suçlarında korunması gereken yararın kamunun güveni olduğu, sahte resmi belge ya da özel belgenin bir kimsenin mağduriyetine neden olmadığı takdirde suçtan zarar görenin kamu ya da toplum olduğu açıktır. Ancak sahte resmi veya özel belgenin gerek sadece toplumun gerekse bir gerçek ya da tüzel kişinin zararına ve mağduriyetine yol açacak biçimde düzenlenmesi, aynı kişiye ilişkin birden fazla belgede gerçekleşmiş ise, 5237 sayılı TCK’nın 43/1. maddesinde öngörülen 'Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. ....Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.' hükmü gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasını gerekir. Ancak resmi belgenin düzenlenmesi ve özel belgenin düzenlenip kullanılmasında, suçtan zarar gören toplumun yanında bir kimsenin mağduriyeti veya zararı da söz konusu ise, bu takdirde bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi niteliğinde olmadığından zincirleme suç hükümleri uygulanamaz, failin zincirleme suç hükümlerine göre değil ayrı ayrı suçlardan cezalandırılmasından söz edilir.
Somut olaya gelince; Orman muhafaza memuru olan sanıklar tarafından beş ayrı mağdur hakkında 20.07.2009, 25.07.2009, 28.07.2009 ve 29.07.2009 tarihlerinde sahte suç tutanağı düzenlemek suretiyle, sahtecilik suçları açısından birbirinden bağımsız beş ayrı resmi belgede sahtecilik suçu oluşmuştur. Nitekim Yargıtay 11.Ceza Dairesi de, birden fazla kişiye karşı işlenen sahtecilik eylemlerinin, bağımsız suçlar oluşturduğunu kabul etmektedir. (11.CD, 7.5.2008, 755/4666).
Sonuç olarak, adına sahte belge düzenlenmesi nedeniyle sahtecilikten mağdur olan kişi sayısınca sahtecilik suçunun oluştuğu ve sanıkların belge sayısınca cezalandırılması gerektiğinden yerel mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
5271 sayılı CMK'nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 11. Ceza Dairesince 20.03.2013 gün ve 22320-4591 sayı ile, itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Orman muhafaza memuru olan sanıklar M.. ve C..’in sorumluluk bölgelerinde "makta dışı" usulsüz kesim yaptırdıkları, bu durumun sonradan yapılan kontrollerde anlaşılması üzerine, kendilerini kurtarmak amacıyla gerçekte kaçak kesim yapmadıkları halde katılanlar K.., R., İ.., Ş. ve Ş. hakkında 20-25-28-29.07.1999 olmak üzere ayrı ayrı tarihlerde beş ayrı suç tutanağı düzenledikleri, sahte düzenlenen tutanakların aynı gün Cumhuriyet Başsavcılığına verilerek katılanlar hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, tutanaklara istinaden açılan kamu davaları sonucunda katılanların tamamının 6831 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkûmiyetlerine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın sağlıklı bir şekilde çözümlenmesi için öncelikle gerek suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK, gerekse sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK hükümlerine göre zincirleme suçun incelenmesi gerekmektedir.
5237 sayılı TCK’na hakim olan ilke gerçek içtima olduğundan, bunun sonucu olarak, "kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza" söz konusu olacaktır. Nitekim bu husus Adalet Komisyonu raporunda da; "Ceza hukukunun temel kurallarından birisi, ‘kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza vardır' şeklinde ifade edilmektedir. Bunun istisnaları, suçların içtimaı bölümünde belirlenmiştir. Bu istisnalar dışında, işlenen her bir suçla ilgili olarak ayrı ayrı cezaya hükmedilecektir. Böylece verilen her bir ceza, bağımsızlığını koruyacaktır" şeklinde ifade edilmiştir. Bu kuralın istisnalarına ise, 5237 sayılı TCK’nun "suçların içtimaı" bölümünde, 42 (bileşik suç), 43 (zincirleme suç) ve 44. (fikri içtima) maddelerinde yer verilmiştir.
Zincirleme suç, 765 sayılı Kanunun 80. maddesinde; "Bir suç işlemek kararının icrası cümlesinden olarak kanunun aynı hükmünün bir kaç defa ihlal edilmesi, muhtelif zamanlarda vaki olsa bile bir suç sayılır" şeklinde düzenlenmiştir. Buna karşın 5237 sayılı TCK'nun 43/1. maddesinin ilk cümlesinde; "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” biçiminde zincirleme suç, ikinci fıkrasında ise; "Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır" denilmek suretiyle de aynı neviden fikri içtima düzenlemesine yer verilmiştir.
Suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nun 80. maddesindeki tanımdan da anlaşılacağı üzere, zircirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için; birden fazla suçun işlenmesi, bu suçların kanunun aynı hükmünü ihlal etmesi ve birden fazla suçun aynı suç işleme kararı altında işlenmesi gereklidir.
5237 sayılı TCK'nun 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için;
a- Aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi,
b- İşlenen suçların mağdurlarının aynı kişi olması,
c- Bu suçların aynı suç işleme kararı altında işlenmesi gerekmektedir.
765 sayılı TCK’da yer alan "muhtelif zamanlarda vaki olsa bile" ifadesi karşısında, aynı suç işleme kararı altında birden fazla suçun aynı zamanda işlenmesi durumunda, diğer şartların da varlığı halinde zincirleme suç hükümlerinin uyg

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat