"İçtihat Metni"
Sanık hakkında "muhkem sayılan balkon kapısını kırarak konuta girmek suretiyle hırsızlık" suçundan 765 sayılı TCK'nun 493/1 ve 522. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, eylemin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nun 493/1. maddesine uyan "şahsi çeviklik sayesinde bertaraf edilebilen maniaları kaldırarak veya aşarak konuta girmek suretiyle hırsızlık" ve sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nun 142/1-b, 116/4. maddelerine uyan "bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık" ve "geceleyin konut dokunulmazlığının ihlali" suçlarını oluşturduğu, 5237 sayılı TCK hükümlerinin lehe olduğu kabul edilerek, sanığın hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK'nun 142/1-b ve 143. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan ise aynı kanunun 116/4. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Antalya 7. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 01.11.2005 gün ve 611-2544 sayılı hükmün, sanık müdafiii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 16.12.2008 gün ve 2052-23595 sayı ile hırsızlık suçundan kurulan hükmün onanmasına, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün ise ;
"Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1. Hükümden sonra yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasanın 24. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nun 253, 254. maddelerinin değerlendirilmesi zorunluluğu,
2. Hapis cezasına hükümlülüğün yasal sonucu olarak, 5237 sayılı TCK’nun 53. Maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3. 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine göre, iştirak halinde işlenmiş suç nedeniyle mahkûm edilmiş olanlara, sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin ayrı ayrı yükletileceği gözetilmeden, dayanışmalı alınmasına karar verilmesi" nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan yerel mahkemece 30.03.2010 gün ve 14-180 sayı ile; sanığın 5237 sayılı TCK’nun 116/4, 119/1-c, 53 ve 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddeleri uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiş,
Bu hüküm de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince 24.12.2012 gün ve 26503-48894 sayı ile onanmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 30.05.2013 gün ve 157439 sayı ile;
“..Sanığa yüklenen konut dokunulmazlığının ihlali suçunun yaptırımı suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nun 193/2. maddesinde 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası olarak öngörülmüştür. 765 sayılı Kanunun 102/4. maddesi uyarınca bu suçun asli zamanaşımı 5 yıl, 104/2. maddesine göre de kesintili zamanaşımı 7 yıl 6 aydır. Suç tarihinin 07.01.2005 olduğu olayda suç tarihi ile Özel Daire inceleme tarihi olan 24.12.2012 arasında kesintili zamanaşımı 07.07.2012 tarihinde, yani yerel mahkeme hükmünden sonra ve inceleme tarihinden önce dolmuş bulunmaktadır” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK'nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 2. Ceza Dairesince 17.06.2013 gün ve 19090-16058 sayı ile, itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
&n