Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/542 Esas 2014/153 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2013/542 E.  ,  2014/153 K.
"İçtihat Metni"

Yargıtay Dairesi: 9. Ceza Dairesi
Mahkemesi : PENDİK 2. Asliye Ceza
Günü : 13.05.2010
Sayısı : 1112-472

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan sanık İ.. K..'ın 5237 sayılı TCK'nun 268. maddesi delaletiyle 267/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin, Pendik 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 13.05.2010 gün ve 1112-472 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 21.02.2013 gün ve 191 - 2729 sayı ile;
"Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanığın kimliği hakkında beyanda bulunduğu tarih olan '03.12.2008' yerine '27.08.2008' olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir. İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK'nın 268. maddesinde öngörülen, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, resmi bir belgenin düzenlenmesi sırasında kesinleşmiş mahkumiyet kararının infazından kurtulmak için kendisi yerine başkasının kimlik bilgilerini kullanma eyleminin ise TCK'nın 206/1. maddesine uyan suçu oluşturacağı, bu bağlamda;
Kesinleşmiş mahkumiyet hükmünün infazından kurtulmak için belge düzenleyen polis memurlarına kendisini kardeşi olan İ.. K.. olarak tanıtan sanığın eyleminin TCK'nın 206. maddesinde yazılı resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 28.04.2013 gün ve 4630 sayı ile;
“Somut olayda işlediği suçlardan kurtulmak için belge düzenleyen polis memurlarına kendisini kardeşi olan İ.. K.. olarak tanıtan sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nun 206. maddesinde hükme bağlanan memura yalan beyanda bulunma suçunu mu, 5237 sayılı TCK'nun 268/1. maddesi delaleti ile 267/1. maddesinde hükme bağlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu mu, yoksa Kabahatler Kanunun 40. maddesinde hükme bağlanan suçu mu oluşturacağı hususu, itirazımızın özünü oluşturmaktadır.
5237 sayılı TCK'nun 206. maddesinde hükme bağlanan memura yalan beyanda bulunma suçu, 765 sayılı TCK'nun 343. maddesinin karşılığıdır. 765 sayılı TCK'nun 343/2. maddesindeki nitelikli hallere yeni yasada yer verilmemiş, yalnızca 'yalan beyanda bulunma' deyimine yer verilmiştir. Böylece yalan beyanın kapsamı genişletilmiştir.
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu ile korunmak istenilen hukuksal yarar 'kamu güveni'dir. 206. madde, doktrinde 'fikri sahtecilik' olarak adlandırılan bir suç tipini düzenlemektedir. Bu suç, kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçuna benzemektedir. Her iki suç bakımından ortak özellik, resmi belgenin içerik olarak gerçeği yansıtmamasıdır. 204/2. maddedeki suçu kamu görevlisi işlerken, bu suçu bir üçüncü kişi işlemektedir. Hukuk düzeni, belli bir belgenin düzenlenmesi esnasında bireye doğru açıklamalarda bulunma yükümü yükletmekte, düzenlenecek belgeye önem vermektedir. Kişi, kendi beyanıyla, sahte bir resmi belgenin düzenlenmesine neden olmak hakkına sahip değildir. Belge, bireyin doğru beyanda bulunmaması dolayısıyla gerçeğe aykırı olunca ortada bir belgede sahtecilik eylemi bulunur. Eylem, resmi belgelerin gerçeği yansıttığı ve sahteciliğe konu olmayacağı hususundaki güveni zedelediğinden, bu nedenle suçla korunan hukuki değer kamu güvenidir.
Suçun maddi konusu, failin gerçeğe aykırı beyanına dayanılarak kamu görevlisinin düzenlediği ve beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olan 'resmi belge'dir. Yalan beyanın kamu görevlisine yapılması ve kamu görevlisinin de resmi belge düzenlemeye yetkili olması gerekir.
Suçun maddi unsuru, bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan beyanda bulunmaktır. Yalan beyanın mutlaka resmi belgenin düzenlenmesi sırasında gerçekleşmiş olması gerekir. Kişinin açıklamaları üzerine düzenlenen resmi belgenin bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması suçun oluşumu için gereklidir. Zarar aranmaz, zarar olasılığı suçun oluşumu için yeterlidir.
5237 sayılı TCK'nun 268. maddesinde hükme bağlanan 'işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasına engellemek amacıyla bir başka kişiye ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanmak' şeklindeki eylem bir yenilik olarak iftira suçunun özel bir işleniş biçimi olarak düzenlenmiştir. Bu hüküm 765 sayılı TCK'nun adli işlere ilişkin bulunan 'memura yalan bildirimde bulunma' suçunu düzenleyen 343/2. fıkrasının karşılığını oluşturmaktadır.
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunda korunmak istenilen hukuksal değer, adliyenin ve kişi haklarının korunmasıdır.
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun faili, işlediği suç nedeniyle hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılırken kendi kimliği veya kimlik bilgisi yerine başkasına ait kimlik veya kimlik bilgisini kullanan kimsedir. Diğer bir anlatımla fail, kendisi hakkında işlediği suç nedeniyle soruşturma yürütülen ve şüpheli konumunda olan bir kimse veya hakkında kovuşturma yürütülen ve sanık konumunda bulunan kimsedir.
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun mağduru, adliyedir. Geniş anlamda ise fail tarafından hakkında gerçek dışı hukuka aykırı bir fiil isnat edilen masum kişidir.
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun maddi unsuru, işlediği bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmaktır.
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması 'savunma hakkı' kapsamına girmez. Zira savunma hakkı, isnat olunan suç ve olaya ilişkin olarak tanınmış olup kimlik açısından böyle bir hak söz konusu değildir.
Soruşturma ve kovuşturma makamları önünde kimliği konusunda yalan beyanda bulunan şüpheli ya da sanığın eylemi TCK'nun 206. maddesindeki suçu oluşturur. Eğer şüpheli ya da sanık başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini verirse, bu durumda 268. maddesi delaletiyle 267. madde hükmüne göre cezalandırılacaktır. Failin, işyediği veya işlemediği bir suç nedeniyle hayali bir kimsenin kimlik bilgilerini vermesi ya da işlemediği bir suç dolayısıyla yürütülen soruşturma ve kovuşturmada şüpheli veya sanık sıfatıyla ifadesine başvurulurken başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini vermesi durumlarında 268. madde hükmü uygulanmaz. Bu durumda eylem 206. maddedeki resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturur.
Kabahatler Kanununun kimliği bildirmeme başlıklı 40 maddesi;
'(1) Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından elli Türk Lirası idari para cezası verilir.
(2) Açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla kimliği belirlenemeyen kişi tutularak durumdan derhal Cumhuriyet savcısı haberdar edilir. Bu kişi, kimliği açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanır. Gözaltına ve tutuklamaya karar verme yetkisi ve usulü bakımından Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanır.
(3) Kişinin kimliğinin belirlenmesi durumunda, bu nedenle gözaltına alınma veya tutuklanma haline derhal son verilir' hükmünü içermektedir.
Bu kabahat fiili ile 5237 sayılı TCK’nun 206. maddesinde düzenlenen suç arasındaki fark, beyanın resmi belge düzenlenmesi sırasında yapılıp yapılmadığıdır. Kamu görevl

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat