Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/60 Esas 2013/603 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2013/1-60 E.  ,  2013/603 K.
"İçtihat Metni"

İtirazname: 2011/263586
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Mahkemesi : MARDİN Ağır Ceza
Günü : 24.05.2011
Sayısı : 192-148

Kasten öldürme suçuna teşebbüsten sanık hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, 5237 sayılı TCK'nun 25/1. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin, Mardin Ağır Ceza Mahkemesince verilen 24.05.2011 gün ve 192-148 sayılı hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 19.09.2012 gün ve 7897-6668 sayı ile;
"Sanık M.N.. yönünden;
Sanık S.. ile maktulden kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki saldırı ve sanık M. O.. tarafından bu saldırı karşısında gerçekleştirilen orantısız eylem birlikte değerlendirildiğinde, olayda meşru savunmanın, saldırıya ve savunmaya ilişkin koşullarının gerçekleştiğinin kabul edilemeyeceği, sanığın, kardeşi ile birlikte maktule yönelik eylem üzerinde fiili hâkimiyet kurmak suretiyle fail olarak haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan cezalandırılması gerektiği düşünülmeksizin, meşru savunma hükümleri uyarınca hüküm kurulması;
Kabule göre de;Suçun sanık tarafından işlenmesine karşın, olayda hukuka uygunluk nedeni olan ve TCK'nun 25/1. maddesindeki meşru savunma hükmünün uygulanması gerektiğinin kabulü halinde CMK'nun 223/2-d maddesi uyarınca beraatine karar verilmesi yerine, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 06.12.2012 gün ve 263586 sayı ile;
"Uyuşmazlık, M.O..'ın eylemlerinin yasal savunma kapsamında mı, yoksa tahrik altında insan öldürme suçunu mu oluşturacağı noktasında toplanmaktadır.
Sanık, S. O.. ve ölenin topuzlu sopalı saldırısına maruz kalmış, ayakta iken elindeki tabancayı kullanmamış, ancak son çare olarak yerde üstünde maktul olduğu halde saldırı devam ederken hedef gözetme olanağı olmadan gelişigüzel iki el ateş etmiş, nitekim bunlardan biri maktulün kolunu sıyırmış, diğeri yaşamsal tehlike yaratacak derecede isabet etmiştir. Silahta daha çok mermi olduğu halde kullanılmamış, ciddi bir engel bulunmadığı halde ateşe devam etmemiştir. Amaç öldürmek değil kendini savunmakdır. Dosyada yer alan güvenlik kamerası görüntülerinden anlaşılacağı üzere, tabanca ile yapılan ateşe rağmen ölen saldırılarına devam etmiştir.
Topuzlu sopalı saldırıya uğramakta olan sanığın üstünde ölen olduğu halde başka türlü kendini savunması beklenemez. Kaldı ki daha önce tehdit almış ve gözdağı verilmiştir. Saldırıyı başkaca savma olanağı bulunmayan sanığın eyleminin yasal savunma kapsamında değerlendirilmesi olayın oluş şekline uygundur.
Bu nedenle, yerel mahkemece verilen kararın ceza verilmesine yer olmadığı yanına beraat sözcüğü eklenip düzeltilerek onanması gerekirken, tahrik altında öldürme suçundan hüküm kurulması gerektiği görüşüyle bozulması yasaya aykırıdır" düşüncesiyle itiraz kanun yoluna başvurarak, yerel mahkeme hükmünün üçüncü fıkrasındaki; "ceza verilmesine yer olmadığına" ibaresi çıkarılıp, yerine "beraatına" ifadesi eklenmek suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
CMK'nun 308/1. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 25.12.2012 gün ve 6082-9942 sayı ile, itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İnceleme, sanık M. O.. hakkında kasten öldürme suçuna teşebbüsten kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Suçun sübutuna ilişkin bir sorun ve bu kabulde dosya muhtevası itibarıyla herhangi bir hukuka aykırılık bulunmayan somut olayda, Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözülmesi gereken uyuşmazlık; sanığın öldürme suçuna teşebbüs eyleminin meşru müdafaa sınırları içerisinde mi, yoksa haksız tahrik altında mı gerçekleştirildiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Olay yerinden elde edilen güvenlik kamerası görüntülerinden; sanığın olayın gerçekleşmesinden kısa bir süre önce marketinin iç tarafında köşeye eğilip ucu topuz şeklinde sopayı alarak marketin önüne yöneldiği, bu sırada maktul ve yeğeninin ellerinde ucu topuzlu sopalarla markete geldikleri, maktulün önce sopa ile sanığa vurup, ardından kafa attığı, geriye kaçmaya çalışan sanığın aldığı darbelerin etkisi ile dengesini yitirip sırt üstü vaziyette işyerinin içerisinde masa ile çuvalların arasındaki dar alana düştüğü, maktul ile yeğeninin ucu topuzlu sopalarla sanığın kafasına vurmaya devam ettikleri, maktulün ilk saldırısı sırasında elinde bulunan sopayı düşürüp yere yığılan sanığın, son çare olarak şarjöründe çok sayıda mermi bulunan silahını iki kez ateşleyerek maktulü yaraladığı, buna rağmen maktul ile yeğeninin sopalarla sanığa vurmaya devam ettikleri, sanığın kafasına aldığı darbeler neticesi hareketsiz kaldığı, bu sırada sanığın kardeşinin elinde tüfekle markete girdiği sanığın üzerindeki, maktulün sırtına tüfeği doğrultup ateş ettiği, maktulün yerde bulunan sanığın üzerine düştüğü, gerek maktül, gerekse sanığın bir daha yerden kalkamadıkları, sanığın kardeşinin av tüfeğini maktulün yeğenine de yönelttiği, ancak maktulün yeğeninin tüfeğin namlusundan tuttuğu ve birlikte yere düşerek boğuşmaya başladıkları, bir süre boğuştuktan sonra maktulün yeğeninin tüfeği aldığı, olay yerine gelen şahısların kavgayı aralamaya çalıştıkları, tarafları ayırdıktan sonra maktul ile yaralı haldeki sanığı yardım ederek işyerinden çıkardıklarının tespit edildiği,
Adli raporlar ve otopsi tutanağına göre; maktulün vücudunda interskapüler bölgede, orta hattın beş santim solunda, dört santim çapında av tüfeği saçma tanesi toplu giriş yarası bulunduğu ve yaralanmanın müstakilen öldürücü nitelikte olduğu, sol arkus kostarumun dört santim üzerinde, midklaviküler hat ile kesişim yerinde bir santim çapında, yaşaması halinde hayati tehlike oluşturacak, sol kol üst ortada öldürücü mahiyette olmayan ateşli silah mermi giriş deliği tespit edildiği, ölümün av tüfeği saçma tanesi yaralanmasına bağlı kemik kırığı ile birlikte medulla spinalis yaralanması ve iç organ delinmesinden gelişen iç ve dış kanama sonucu meydana gelmiş olduğu,
Ekspertiz raporunda; maktulün üzerindeki yeleğin sol arka taraf orta bölgesinde bir adet delik ve etrafında atış artıkları tespit edilmiş olup, atış artıklarının dağılım yoğunluğuna göre deliğin yakın mesafeden yapılan atış sonucu meydana geldiği, gömleğin incelenmesinde de, sol kol üzerinde bulunan bir adet delik etrafında atış artıkları tespit edilmiş olup, artıkların dağılım yoğunluğuna göre deliğin bitişik mesafeden yapılan atış sonucu meydana geldiğinin belirtildiği,
Adli rapora göre sanığın, olay nedeniyle baş bölgesinde dört adet kesi, frontal sinüs duvarında çatlak oluşacak ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı,
Olay yerinde, üzerlerinde parmak izi tespit edilemeyen üç adet ucu topuz şeklinde sopa, bir adet tabanca ve şarjöründe sekiz adet fişek, bu tabancayla atıldığı anlaşılan bir adet mermi çekirdeği, bir adet boş kovan, av tüfeği, av tüfeğinin namlusunda bir, haznesinde dört adet fişek ile söz konusu av tüfeğiyle atılmış iki adet kartuş bulunduğu,
Tanık A.K..; maktulün dayısı, sanığın da akrabası olduğunu, olay tarihinde sanığın işyerinden silah sesi duyduğunu, gidip baktığında sanığın kardeşi ile maktulün kavga ettiğini, maktulün yeğeninin sanığın kardeşinin elindeki tüfeği almaya çalıştığı sırada tüfeğin patlamaya devam ettiğini, marketin içerisinde maktulün sanığın üzerinde yaralı bir vaziyette yattığını, sırtından kan fışkırdığını, sanığın da yaralı olduğunu, dışarıdaki şahıslardan yardım istediğini ve taksi çağırdığını, yaralıları taksiye bindirdiklerini,
Tanık S.Ç..; olay günü poşet almak için sanığın dükkanına giderken silah sesi duyduğunu, gittiğinde sanığın yaralı vaziyette, maktulün de sanığın üzerinde yaralı ve kan içerisinde bulunduğunu, sanığın kardeşi ile maktulün yeğeninin yerde boğuştuklarını, sanığın kardeşinin elinde tüfek olduğunu, bir süre sonra tüfeği bırakıp kaçtığını, maktulün yeğeninin olay yerine gelenlerle birlikte yaralıları dışarıya çıkarmaya yardım ettiğini,
Tanık M.O..; sanığın kardeşi, maktulün amcasının oğlu olduğunu, olay günü maktulün işyerine gelip, beş yıl önce yeğenini öldürenlerle kavga ettiğini, sekiz yüz lira ceza aldığını söyleyip cezayı ödemesini istediğini, ağabeyini aradığını, maktul ile ağabeyinin telefonda tartıştıklarını, maktulün kendisine tokat attığını, telefonu yere vurup; "yapacağımı bilirim" diyerek ayrıldığını, iki üç saat sonra bir akrabasından olayı öğrendiğini,
İtiraza konu edilmeyen sanıklardan S. O..kollukta; olay günü amcası olan maktulün kendisini çağırıp, "N..'in dükkânına gideceğiz, sabah kendisiyle tartıştık" dediğini, birlikte sanığın dükkanına gittiklerini, sanığın kendilerini görünce içeri girdiğini, dışarı çıktığında elinde sopa olduğunu, amcası ile dükkânın önünde iken sağ eliyle gömleğinin içinden tabanca çıkarıp kendilerine doğrulttuğunu, yerde bulunan salça kutularından birisini sanığa fırlattığını, sanığın dengesini kaybedip geriye doğru sendelediğini, amcasının sanığın elindeki sopayı alıp sanığa vurmaya başladığını, sanığın elindeki tabancanın patladığını, amcasının sol omzundan yaralandığını, kendisinin silahı almak için yerde bulduğu sopayla sanığa vurduğunu, sanığın kardeşinin bir tüfekle markete girerek amcasının sırtına ateş ettiğini, amcasının sanığın üzerine düştüğünü, ardından tüfeği kendisine doğrulttuğunu, tüfeği tuttuğunu, tüfeğin iki defa patladığını, ancak isabet etmediğini, yere düştüklerini, tüfeği aldığını, ardından amcasını kaldırmaya çalıştığını, çevrede bulunanların yardımıyla maktul ile sanığı taksiye bindirip hastaneye götürdüklerini,
Cumhuriyet savcılığında; olay günü amcası olan maktulün kendisini acilen durağa çağırdığını, ne olduğunu sorduğunu ancak cevap alamadığını, amcasının durakta beklediğini, aracının da orada olduğunu, amcasının aracından bir sopa aldığını, birlikte sanığın dükkanına gittiklerini, sanığın kendilerini görünce içeri girip eline sopa aldığını, amcası içeri girdiğinde elindeki sopayı kaldırdığını, sanığın gömleğinin içinden çıkardığı silahla amcasını omzundan vurduğunu, bu durumu görünce eline geçirdiği bir salça kutusunu sanığa fırlattığını, sanığın dengesini kaybedip çuvalların üzerine düştüğünü, amcasının elindeki sopayı düşürdüğünü, bu sopayı alıp ateş etmesini engellemek amacıyla sanığın koluna vurduğunu, bu sırada sanığın kardeşinin elinde tüfekle geldiğini ve gelir gelmez sanığın üzerinde bulunan amcasının sırtına ateş ettiğini, tüfeği kendisine de doğrulttuğunu, tüfeği tuttuğunu, tüfeğin birkaç el ateş aldığını ancak namlusunu tuttuğu için kendisine isabet etmediğini, boğuşarak yere düştüklerini, kalktığında ateş edilmesini önlemek için tüfeği dükkânın arkasına, tabancayı da dükkânın içindeki küçük bölmeye attığını, olay öncesinde amcasının gergin olduğunu, sanığın dükkânına gidince kavga olacağını anladığını, yaklaşık üç yıl önce sanığın oğlunun öldürüldüğünü, iki yıl önce amcası ile olayın failleri arasında kavga olduğunu, amcasının bu olay nedeniyle para cezası aldığını, her defasında durumunun iyi olmadığını söyleyerek sanıktan cezasını ödemesini istediğini, sanığın paranın bir kısmını ödediğini, olayın sebebinin bu olduğunu düşündüğünü, amacının kavga etmek olmadığını, amcasına ateş edilmesini engellemek için sanığa yönelik eylemlerde bulunduğunu, amcasının sanığa vurduğunu gördüğünü,
Duruşmada ise; olay günü amcası olan maktulün, sanıkla tartıştıklarını söyleyerek gidip konuşalım dediğini, sanığın işyerine gittiklerini, maktulün elinde sopa olduğunu, kendi elinde bir şey olmadığını, işyerine girer girmez sanığın bir elinde tabanca, bir elinde de sopa olduğu halde tabancayı amcasına yönelttiğini, amcasının; "bize silah mı çekiyorsun" dediğini, sanığın "evet" şeklinde karşılık verdiğini, aralarında bir buçuk metre mesafe bulunduğunu, sanığın amcasına ateş ettiğini, amcasının ilk atışta yaralandığını ve sanığın elinden tuttuğunu, sonraki atışların havaya gittiğini, aralarında boğuşma olduğunu, bu sırada sanığın kardeşinin geldiğini, amcasının sırtına nerdeyse bitişik vaziyette ateş ettiğini, amcasının yere düştüğünü, kendisine de ateş etmeye çalıştığını, tüfeğin namlusundan tuttuğunu ve kendisini koruma amaçlı olarak yumrukla vurduğunu, sanığın amcasıyla boğuştuğu sırada silahı almak için sanığa da yumrukla vurduğunu,
İtiraza konu olmayan sanıklardan M. O..aşamalarda özetle; sanığın kardeşi, maktulün de amcasının oğlu olduğunu, olay günü ağabeyinin dükkânının karşısındaki kendi işyerinde bulunduğunu, ağabeyinin işyerinde kalabalık olduğunu, ağabeyinin öldürüldüğünü duyduğunu, şok olduğunu ve ruhsatlı tüfeğini alarak ağabeyinin işyerine koştuğunu, ağabeyinin yaralı ve baygın bir şekilde yerde yattığını, maktul ile yeğeninin sopalarla ağabeyine vurduklarını, ağabeyinin elinde tabanca olup olmadığını hatırlamadığını, "ne yapıyorsunuz, dışarı çıkın" diye bağırdığını, maktulün geri döndüğünü, yeğeninin de dönüp kendisine yumruk attığını, tüfeğinin namlusunun yukarı dönük olduğunu, maktulün yeğeninin tüfeğin namlusunu tutup almak istediğini, o sırada ateş aldığını, maktulün yere düştüğünü, maktulün yeğeninin "amcamı vurdun" diyerek belinden tabanca çıkardığını, tüfeğini ona doğrultarak "at silahını" dediğini, onun da silahı çuvalların arkasına attığını, tüfeği bırakıp birlikte maktulü hastaneye götürdüklerini, üç el silah sesinden sonra olay yerine gittiğini, o sırada maktulün vurulmamış olduğunu ve ayakta bulunduğunu, maktul ile akraba olduklarını, pişman olduğunu,
Beyan ettikleri,
Sanık M. O.. kollukta; maktulün amcasının oğlu olduğunu, beş yıl önce oğlunun telefonunun gasp edilerek öldürüldüğünü, maktulün oğlunun öldürülmesinden kaynaklanan husumet nedeniyle oğlunu öldüren şahsın akrabaları ile kavga edip para cezası aldığını, maddi durumunun iyi olmadığı gerekçesiyle cezayı kendisinin ödemesini istediğini, yarısını ödediğini, kalanını da maktulün ödemesini söylediğini, olay günü maktulün kendisini arayıp kalan parayı istediğini, kendisine vermeyeceğini söylediğini, telefonda tartıştıklarını

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat