(2709 S. K. m. 141) (5237 S. K. m. 50, 52, 54, 62, 197) (5271 S. K. m. 34) (Sahte Banknotların İncelenmesi ve Değerlendirilmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik m. 16) (YİBK. 28.06.1976 T. 1976/6 E. 1976/4 K.)
Dava: Parada sahtecilik suçundan sanık İ. G.'in 5237 Sayılı T.C.K.nun 197/3, 62/1, 50/1-a, 52 ve 54. maddeleri uyarınca 6.000 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve müsadereye ilişkin, Türkoğlu Sulh Ceza Mahkemesince verilen 22.5.2008 gün ve 7-67 Sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine yerel mahkemece 8.7.2008 gün ve 7-67 sayı ile, sanığın 7 günlük temyiz süresinden sonra kararı temyiz ettiği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Ret kararının sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 16.3.2009 gün ve 21262-4791 sayı ile;
"... Gerekçeli kararın sanığa 21.6.2008 tarihinde tebliğ edildiğinin ve temyizin süresinde olduğunun anlaşılması karşısında temyiz süresinin geçmesi sebebiyle yerel mahkemenin temyiz isteğinin reddine dair kararına karşı yapılan itiraz yerinde görüldüğünden, ret kararının kaldırılması suretiyle işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; sanığa T.C.K.nun 197/3. Fıkrasıyla verilen hapis cezasının alt sınırdan belirlendiğinin açıklanmasına karşın, cezanın üst sınırı uygulanmak suretiyle gerekçede çelişkiye yol açılması dolayısıyla gerekçesiz hüküm kurulması...",
İsabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararına uyan Türkoğlu Sulh Ceza Mahkemesince 28.5.2009 gün ve 84-60 sayı ile, sanığın 5237 Sayılı T.C.K.nun 197/3, 50/1-a, 52. maddeleri uyarınca 4.800 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına, suçta kullanılan banknotun, Sahte Banknotların İncelenmesi ve Değerlendirilmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 16/1. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde imha edilmek üzere Türkiye Merkez Bankası Merkez Şubesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 15.3.2012 gün ve 2079-8378 sayı ile;
"... 1- Bozma öncesi ilk hükümde 5237 Sayılı T.C.K.nun 62. maddesinin sanık lehine uygulanmasına karar verildiği halde bozma sonrası nedenleri gösterilmeden T.C.K.nun 62. maddesinin uygulanmaması,
2- Suça konu sahte paranın T.C.K.nun 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verildikten sonra 5320 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 17. maddesi uyarınca çıkarılan Sahte Banknotların İncelenmesi ve Değerlendirilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 16. maddesi gereğince işlem yapılmak üzere T.C. Merkez Bankasına gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, T.C. Merkez Bankasına 'imha edilmek üzere' gönderilmesi...",
İsabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C. Başsavcılığı ise 4.5.2012 gün ve 288035 sayı ile;
"... Yerel mahkemenin 28.5.2009 tarihli gerekçeli kararında; suçun niteliği, işleniş şekli, zararın ağırlığı, kastın yoğunluğu ve sanığın sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak özellikle sanığın çocuklara köyün bakkalına gidin, okul müdürünün gönderdiğini söyleyin şeklinde beyanda bulunarak suçun işlenmesini kolaylaştırdığı ve suçun işleniş şekli dikkate alınarak takdiren ve teşdiden alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle cezalandırılmasına karar verildiği ifade edilerek, sanıkta ve olayda takdiri indirim nedeni görülmediğinden 5237 Sayılı T.C.K.nın 62/1. maddesinin 'takdiren' uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Dolayısıyla, 62. maddenin uygulanması hususu, sanık için müktesep hak oluşturmadığı için hakimin takdiren değerlendireceği bir husus olarak görülmelidir. Bozma öncesi kararda 6000 TL adli para cezasına mahkumiyet kararının verildiği, bozma sonrası ise 4800 TL adli para cezası verilerek sanığın lehine hüküm kurularak, aleyhe bozma yasağının ihlal edilmediği anlaşılmaktadır.