Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2014/619 Esas 2015/80 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2014/619 E.  ,  2015/80 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname :2013/325630
Mahkemesi : BAKIRKÖY 7. Ağır Ceza
Günü : 18.06.2013
Sayısı : 179-224


Sanık Z.. B..'in bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan 5237 sayılı TCK'nun 85/1, 22/3 ve 62. maddeleri uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 11.06.2012 gün ve 76-226 sayılı hükmün sanık müdafii, katılanlar vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 26.03.2013 gün ve 144-2494 sayı ile
“...Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık Zafer'in, eşi Gültaze ve kızı Burcu ile birlikte kayınpederi İsmet'in evine gittikleri, sanığın kız kardeşi Serap ile İ... oğlu Fuat arasındaki boşanma davası nedeniyle sanık ile İsmet arasında tartışma yaşanması üzerine eşini ve kızını alarak evden ayrıldığı, sokakta eşi Gültaze ile aynı konuda tartışmaya devam ettiği ve çıkan tartışma sırasında eşini darp ettiği, daha sonra belindeki silahı çıkartarak eşine doğru tehdit amacıyla ateş ettiği, bu durumu gören ve Gültaze'nin yeğeni olan maktul Orhan'ın olaya müdahale ederek sanığın silah tutan eline sarılıp engel olmaya çalıştığı, sanığın ise eyleme son vermek yerine eli tetikte olduğu halde silahı Orhan'dan kurtarıp ateş etmek amacıyla çekiştirmeye devam ettiği, maktulün de müdahalesinin etkisiyle silahın ateş aldığı ve silahtan çıkan tek mermi isabetiyle Orhan'ın öldüğü olayda; daha önce eşine ateş ederek ateş etme iradesini açıkça ortaya koyan sanığın, eşine karşı eylemine devam etme temayülünde olduğu, maktulün engellemek için eline sarılmasına rağmen silahını bırakmadığı, bu durumda silahın patlayabileceğini ve bu suretle maktulün veya başkasının ölebileceğini açıkça öngörmesine rağmen sonucu kabullenerek eylemine devam ettiği anlaşıldığı halde, sanık hakkında olası kastla öldürme suçundan TCK'nun 81/1, 21/2, 62 ve 53. maddeleri ile hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin bilinçli taksirle öldürme suçundan hüküm kurulması” isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel mahkeme ise 18.06.2013 gün ve 179-224 sayı ile;
“...Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihat ve uygulamalarına göre, neticenin fail tarafından öngörülmekte olduğu bu iki suç tipi arasındaki farkın, bilinçli taksirde öngörülen neticenin gerçekleşmeyeceği ümit edilirken olası kastta öngörülen sonucun meydana gelmesinin kabullenilmesi olarak ortaya konduğu dikkate alındığında somut olayda; sanığın elindeki silahın maktul tarafından alınmak istenirken silahın ateş aldığı ve maktulün hayatını bu şekilde kaybettiği, silahın sanığın elinden alınmak istenirken sanık tarafından tetiğine basıldığına dair bir kabulün bulunmadığı, elinde silah bulunan ve ölüm olayı öncesinde de bu silahı eşi Gültaze'nin bulunduğu yere doğru hedef gözetmeden ateşleyen sanığın elindeki silahın bir olaya sebebiyet verebileceğini düşünmesi gerekmekle beraber bir polis olarak kendi becerisine de güvenip sonucun bu şekilde gerçekleşmeyeceği kanısıyla hareket ettiği, ancak maktulün ölebileceğini göze almak ya da kabullenmek olarak nitelendirilebilecek bir davranışının ve olayın gerçekleşmesinde bir dahlinin bulunmadığı ve yine olayda 'taksirle ölüme sebebiyet verme' suçunun yasal anlamda aranan unsurlarının (olayın tamamıyla sanığın kusurlu hareketinden meydana gelmediğinin kabulüyle) gerçekleşmediği değerlendirilmekle, TCK'nun 22/3 maddesinde tanımlanan bilinçli taksir olarak kabul edilmiştir...
Sanıkla maktul arasında yaşanan, maktulün sanığın elindeki silaha sarılmasıyla silahın ateş alması hadisesinin bir anda gelişip sonuçlandığı, anlık bu zaman dilimi içinde sanığın eli tetikte olduğu halde silahı Orhan'dan kurtarmak için silahın çekiştirilmesi hareketi olarak ve sanığın eşi Gültaze'ye karşı eylemine devam etme amacını ortaya koyan bir davranış olarak değerlendirilebilecek yoğunlukta bir arbede yaşanmadığı, maktulün silaha sarılması ile o sırada yaşadığı kavganın da etkisiyle şuuru tam olarak yerinde olmayan sanığın silahını bir başkasına vermek istememesi nedeniyle maktulün de müdahalesinin etkisiyle silahın ateş aldığı, bu karşı koyuşun sanığın eylemine devam etme kararlılığını gösterir bir hareket olduğuna ilişkin sadece önceden eşini darp etmesi ve silahla bir kez ateş etmesi gerekçe olarak gösterilmiş ise de maktulün vurulmasından sonra eşi Gültaze'ye yönelik herhangi bir eyleminin olmaması, olayın şoku içinde ve duyduğu üzüntü, panik ve kızgınlıkla kayınpederinin evine doğru yönelmesi karşısında, silahın maktul tarafından elinden alınmaya çalışılmaması halinde eylemine devam edeceğinin kabulünün mümkün olmadığı, sanığın eylemine devam etme hususunda belli bir zamana yayılmış bir ısrarı bulunduğunun kabulünün dosya kapsamına uygun düşmeyeceği, bu itibarla sanığın silahın patlayabileceğini, bu eylemi nedeniyle bir başkasının ya da maktulün ölebileceğini açıkca öngörmesine rağmen sonucu kabullenerek eylemine devam etmesinin söz konusu olmadığı, maktulün ölebileceğini göze almak ya da kabullenmek olarak nitelendirilebilecek bir davranışının ve olayın gerçekleşmesinde bir dahlinin bulunmadığı ve sonuç olarak sanık Z.. B..'ın maktul O.. Y..'un, bilinçli taksir sonucu ölümüne sebebiyet verdiği" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de sanık müdafii, katılanlar vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C. Başsavcılığının 10.10.2014 gün ve 325630 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık C.. hakkında eşi olan mağdureye yönelik silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarından verilen mahkûmiyet hükümleri ile kayınpederine yönelik tehdit suçundan verilen beraat hükmü Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup, inceleme bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın eyleminin bilinçli taksirle öldürme suçunu mu, yoksa olası kastla öldürme suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık Zafer'in polis memuru olduğu, olay günü eşi ve kızı ile birlikte kayınpederinin evine gittikleri, sanığın kız kardeşi ile kayınbiraderinin de evde oldukları, aralarındaki boşanma davası nedeniyle sanık ile kayınpederi arasında tartışma yaşanması üzerine eşini ve kızını alarak evden ayrılan sanığın, sokakta eşi ile aynı konuda tartıştıkları, tartışma sırasında önce eşini darp ettiği, daha sonra belindeki silahı çıkartarak eşine doğru tehdit amacıyla ateş ettiği, bu durumu gören ve eşinin yeğeni olan maktulün olaya müdahale ederek sanığın silah tutan eline sarılıp engel olmaya çalıştığı, sanık ile maktul arasında çekiştirme devam ettiği sırada silahın ateş alması ile çıkan merminin boynuna isabet etmesiyle maktulün öldüğü,
Olay yeri inceleme raporuna göre; olayın meydana geldiği sokakta bir adet boş kovan bulunduğu, sanığın elinden alınan ve apartman boşluğuna konulan tabancanın 9 mm CZ marka olup horozunun kurulu vaziyette, fişek yatağında bir adet, şarjöründe de 10 adet mermi olduğu, Otopsi raporuna göre; maktulün boyun solda sol kulak kepçesi alt hizasından 5 cm arkada mermi giriş deliği, boyun sağda sağ kulak kepçesi alt hizasından 4 cm aşağıda çıkış deliği olduğu, merminin soldan sağa, arkadan öne ve hafif yukarıdan aşağı seyirle boyun omurları ve medulla spinalisi katederek vücudu terk ettiği, kişinin ölümünün ateşli silah yaralanmasına bağlı boyun omur kırıkları ile birlikte omurilik yaralanmasından gelişen medüller şok sonucu meydana geldiği, cilt ve cilt altı bulgularına göre atışın yakın mesafeden yapıldığı,Sanığın eşine ait raporda; sağ kolda hassasiyet, sol temporalde 2x1 cm boyutunda hiperemik darbe alanı mevcut olduğu, bu yumuşak doku lezyonlarının basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek nitelikte olduğu,
Ekspertiz raporlarına göre; tetkik için gönderilen silahın 9 mm olup ateş etmesine mani mekanik herhangi bir arızasının bulunmadığı, ele geçen kovanın bu tabancadan atıldığı, sanık ve maktulden alınan el svaplarında atış artıklarına rastlanmadığı,
Anlaşılmaktadır.
Katılan Meryem; olay günü çığlıklar üzerine balkona çıktığında sanığın eşini dövdüğünü, bir anda sinirini alamayıp, belindeki silahı çektiğini ve yerde kıvranan eşine iki el ateş ettiğini, olay yerine gelen oğluna da silahı doğrultup iki el ateş ettiğini, daha sonra kayınpederinin bulunduğu balkona doğru bakıp bir el ateş ederek "seni de vuracağım öldüreceğim" diyerek apartmana girdiğini ifade etmiş,
Mağdur Gültaze kollukta; sanığın eşi olduğunu, aynı zamanda sanığın kız kardeşi ile kendi erkek kardeşinin de evli olduklarını, ancak aralarında geçimsizlik bulunduğunu, bu durumun kendilerini de huzursuz ettiğini, eşinin memleketine gitmeden önce vedalaşmak için babasının evine geldiklerini, yarım saat sonra evden çıktıklarını, Orhan’ın da arkalarında olduğunu, eşine “niçin ailemi küçük görüyorsun, babamla alay eder gibi konuşuyorsun” deyince eşinin sinirlenerek kendisini dövmeye başladığını, yere düşünce silahını çıkartarak kendisine doğru bir kez ateş ettiğini, silah sesini duyunca eve doğru geri dönen Orhan’ın yanlarına gelerek kendilerini ayırmaya çalıştığını, aralarında bir metre mesafe varken Orhan’a doğru bir kez ateş ettiğini ve “aileni de temizlemeye gidiyorum” diyerek apartmana girdiğini, merdivende yakalayarak silahı elinden aldıklarını, savcılıkta; korkutmak için iki el yere doğru ateş ettiğini, sonrada yanlarına gelen Orhan’a üç el ateş ettiğini, balkondan bakan babasına doğru da bir kez ateş ederek apartmana doğru koştuğunu, peşinden giderek silahı aldıklarını, mahkemede ise; yanlarına gelen Orhan’ın başına doğru iki kez ateş ettiğini, aralarında boğuşma olmadığını söylemiş,
Tanık Sezgin kollukta; olay günü akşam sokakta arkadaşları ile oturup çay içerken bağrışma sesleri üzerine baktığında bir erkek ile kadının tartıştığını, yanlarına doğru giderken erkeğin havada olan elinde silah gördüğünü, kadını iteklediğini, genç birinin ise elinde silah olan şahsın arkasından çekerek ayırmak istediğini, bu sırada iki el silah sesi geldiğini ve genç şahsın yere düştüğünü, polis kıyafetli olan şahsın yaya olarak kaçmaya başladığını, kendisinin de korkarak kaçtığını,
Mahkemede; olay günü arkadaşı Adem ile sokakta çay içerken bağrışma sesleri üzerine o tarafa doğru yürümeye başladıklarını, mahalleden ismini duyduğu maktul Orhan’ın bir şahsın arkasında olduğunu, bu şahsın elinde bir tabanca olduğunu ve havaya doğru tuttuğunu, ön tarafta da bir kadın ve bir kız çocuğu olduğunu, Orhan’ın şahsın silah bulunan elini tutmaya çalıştığını, Adem’in “elinde silah var, geri kaçalım” deyince geri geri kaçmaya başladıklarını, arkaları dönük iken bir el silah sesi duyduklarını, tekrar dönüp baktıklarını, bir el daha ateş edildiğini duyduğunu, baktığında Orhan’ın yere düştüğünü, kaçarken ikinci silah sesi duyduk- larını, birinci silah sesinde bir yaralanma görmediğini, Orhan’ın sanığın elindeki tabancayı almaya çalıştığını, sanığın etraftaki kişilere “sizi de öldüreceğim” dediğini duymadığını, sanığın Orhan'ı hedef alıp ateş ettiğini görmediğini, yine sanığın oradakilere “Allah belanızı versin masum çocuk vuruldu” dediğini duymadığını beyan etmiş,
Tanık Adem kollukta; olay günü akşam arkadaşı Sezgin ile sokakta oturup çay içerken iki kadınla bir erkeğin kavga ettiğini, arkadan genç bir şahsın ayırmaya çal

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat