Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2015/176 Esas 2018/503 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2015/176 E.  ,  2018/503 K.
"İçtihat Metni"


Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 4. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 145-424

İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık ...'in beraatine ilişkin Kuşadası 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 17.04.2012 tarihli ve 145-424 sayılı hükmün, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 08.09.2014 tarih ve 19916-24567 sayı ile;
''TCK'nın 184. maddesinde 'yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan ve yaptıran' kişilerin cezalandırılması öngörülmüş olup, İmar Kanunu'nun 5. maddesinde de 'Bina: kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma, eğlenme ve dinlemelerine veya ibadet etmelerine yarayan, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılardır.' şeklinde açıklanmıştır.
Somut olayda, taşınmazın 1. katındaki 5x1.5 metre ebatındaki ön balkonda plastik doğrama ile kapatılarak ve arka cephedeki L şeklindeki balkonda 1x2.5 metre ebatında duvar örülerek elde edilen kapalı alanın bina vasfına olduğu, ilave kullanım alanı kazandırdığı ve yapılmasının ruhsata tabi olduğu gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçe ile beraat kararı verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına oy çokluğuyla karar verilmiş,
Daire üyesi A. Kiriş; "Balkonları değişik şekilde kapatılarak binaya dahil etme eyleminin bilirkişi raporundanda anlaşılacağı üzere yasal anlamda suçun unsurlarınının oluşmadığı..." görüşüyle karşı oy kullanmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 23.10.2014 tarih ve 168629 sayı ile;
''...Uyuşmazlığın konusu, suça konu taşınmazın 1. katındaki 5x1.5 metre ebatındaki ön balkonda plastik doğrama ile kapatılarak ve arka cephedeki L şeklindeki balkonda 1x2.5 metre ebatında duvar örülerek elde edilen kapalı alanın 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesinde yazılı yerlerden olmayıp bina vasfında bulunup bulunmadığı ve sanığın eyleminin TCK'nın 184/1. maddesinde yazılı suçu oluşturup oluşturmadığına yöneliktir.
5237 sayılı TCK'nın 'İmar kirliliğine neden olma' başlıklı 184 maddesi;
'(1) Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(4) Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır.
(5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.
(6) (Ek: 29/6/2005 – 5377/21 md.) İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.' hükmünü içermektedir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun tanımlar başlıklı 5. maddesince;
'Yapı; karada ve suda, daimi veya muvakkat, resmi ve hususi yeraltı ve yerüstü inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesislerdir.
Bina; kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma,eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarıyan, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılardır'.
3194 sayılı Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar başlıklı 32. maddesince;
'Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur.
Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshasıda muhtara bırakılır.
Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister.
Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu,inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir.
Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir.' hükmünü içermektedir.
5237 sayılı TCK'nın 184/1. maddesiyle korunan hukuki yarar, kaçak yapılaşmanın önüne geçilmesi, yapılaşmanın yarattığı görüntü kirliliğini engellenmesi, çevre duyarlılığı ve bilinciyle hareket edilmesi sonucunda çevrenin korunması amaçlanmaktadır.
5237 sayılı TCK'nın 184/1. maddesinin birinci fıkrasında yer alan suç teşkil eden fiil, suça konu taşınmaz üzerinde, yapı ruhsatiyesi alınmadan ya da ruhsata aykırı olarak bina yapmak veya yaptırmak olarak tanımlanmıştır. Suçun oluşabilmesi için ruhsat alınması zorunlu olan binanın ruhsat alınmadan yapılması ya da ruhsat verilmiş olan binanın ruhsata aykırı olarak yapılmış olması gerekmektedir.
Ceza Kanununumuzda 'yapı ruhsatiyesi' kavramı ile 'bina' kavramı ve niteliği konusunda özel bir düzenleme yapılmamıştır.
3194 sayılı İmar Kanunu'nda yapı ruhsatiyesi konusunda açık bir tanımlama bulunmamakla birlikte 3194 sayılı Kanun'un 21. maddesinde İmar Kanunu kapsamına giren bütün yapılar için yetkili mercilerden yapı ruhsatiyesi alınmasının zorunlu olduğu, daha önceden ruhsat alınmış yapılarda herhangi bir değişiklik yapılması durumunda da yeniden ruhsat alınması gerekmektedir. Bu kapsamda, 'yapı ruhsatı' yeni bir yapı yapılmasına veya mevcut bir yapının esaslı onarım ve tadilatı ve ilavesine, yetkili makamlar tarafından izin verilmesidir.
Yapı ruhsatının alınması, İmar Kanunu kapsamına giren tüm yapılar için zorunlu olup bina ise söz konusu yapıların bir türü ve çeşididir.
5237 sayılı TCK'nın 184/1. maddesinde sadece binaların ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapılması olarak inşa edilmesi eylemini müeyyide altına almaktadır.
Binaların bir bölümünde yer alan ve onaylı projeye aykırı nitelikte yapılan tadilat ve onarımlar için yeniden ruhsat alınması gerektiği, yapılan esaslı değişikliklerin ruhsata tabi olduğu ve taşınmaz maliklerinin projeye aykırı nitelikte gerçekleştirdikleri tadilatların, TCK'nın 184/1. maddesinde yazılı suçu oluşturmayıp, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesi kapsamında ruhsat ve eklerine aykırı nitelikte inşaat yapmak olduğu ve eylemi gerçekleştirenler hakkında idari yaptırım uygulanması gerektiği kabul edilmelidir.
3194 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca inşaat sahibinin ruhsata aykırı nitelikteki yapının ilgili makamlar tarafından faaliyeti mühürlenerek durdurulmalı ve suça konu yapının yıkılmasına karar verilmelidir. Ayrıca 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesince idari para cezaları da uygulanması gerekmektedir.
Bu açıklamalar çerçevesinde, maddi olayla ilgili yapılan incelemede;
Suça konu taşınmazın 1. katındaki 5x1.5 metre ebatındaki ön balkonda plastik doğrama ile kapatılarak ve arka cephedeki L şeklindeki balkonda 1x2.5 metre ebatında duvar örülerek elde edilen kapalı alanın TCK'nın 184/1. maddesinde yazılı 'bina' niteliğinde olmadığı kabul edilmelidir.
3194 sayılı Kanun'un 5. maddesinde yer alan bina kavramı, 'Kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma, eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılardır.' şeklinde tanımlanması karşısında,
Aydın İli Kuşadası İlçesi Güzelçamlı Beldesinde bulunan Cilt 87 Sayfa 8543'te kayıtlı bulunan 3025 sayılı parselde 2764 metre kare olanda yapılan dubleks katlı ve ruhsatlı inşaatın, sanık tarafından satın alınmasından sonra onaylı projeye aykırı olarak ön balkon ve yan arka balkon kapatılarak odaya dahil edilmesi şeklindeki eylemin, ruhsatlı binanın bazı bölümlerinde onaylı projeye aykırı hareket edilmesi sonucunda gerçekleştirilen tadilatın yapı niteliğinde olduğu, bina kavramının bir bütün olarak algılanması gerektiği, binanın içinde yeni bir bina inşa edilmesinin söz konusu olamayacağı, balkonun önceden de kullanılan bir yer olduğu, sanığın balkonu odaya katmasının yeni bir kullanım alanı yaratmadığı, sanığın eyleminin 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesine aykırılık oluşturduğu ve yetkili Belediye Başkanlığı tarafından yıkım kararı verilmesi suretiyle onaylı projeye aykırı yapının düzeltilebileceği kabul edilmelidir.
Onaylı projeye aykırı yapılan binanın, mevcut taban yüzölçümüne (örneğin 100 metrekare inşaatın ruhsatı yerine daha fazla 120 metre kare inşaat yapılması ya da mevcut 100 metrekare inşaatın yanına ilave inşaat ve eklentiler yapılarak yeni kullanılabilecek ölçüde bir alanlar elde edilmesi) uygun olarak yapılmaması ve proje dışında yapılan ilave inşaatlarda ek kullanım alanının kazanılması durumunda TCK'nın 184/1. maddesinde yazılı suçun işlendiği kabul edilmelidir. Bina tanımı bir bütün olarak ele alınmalıdır. Binanın bir bölümünde yapılacak tadilat ve onarım niteliğindeki yapıların 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesi kapsamında kabul edilememelidir.
Onaylı projeye aykırı olarak evin iki odasının birleştirilmesi, iki dükkânın birleştirilerek tek dükkan yapılması, balkonların cam ya da PVC doğramayla bina içine ya da odaya katılması şeklindeki tadilatlar TCK'nın 184/1. maddesinde yazılı suçu oluşturmamalıdır.
Söz konusu eylemler sonucunda binanın bir bölümünün projeye aykırı şekilde inşa edilmesinin yapı niteliğinde olduğu kabul edilmelidir. Eylemin, 3194 sayılı Kanun'un 32. maddesi kapsamında esaslı onarım niteliğinde olduğu, ruhsata tabi bulunduğu ve kanuna aykırı hareket edildiğinden suça konu yapının, idari makamlarca yıkımına karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca 3194 sayılı Kanun'un 42. maddesindeki idari yaptırım uygulanmalıdır. Söz konusu onaylı projeye aykırı nitelikte olan ve tadilat ve onarımları kapsayan ruhsatsız yapının TCK'nın 184/1. maddesinde yazılı bina niteliğinde olmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 08.09.2014 tarihli ve 19916-24567 sayılı kararında suça konu taşınmazın 1. katındaki 5x1.5 metre ebatındaki ön balkonda plastik doğrama ile kapatılarak ve arka cephedeki L şeklindeki balkonda 1x2.5 metre ebatında duvar örülerek elde edilen kapalı alanın bina vasfında olduğu, ilave kullanım alanı kazandırdığı ve yapılmasının ruhsata tabi olduğu gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçe ile beraat kararı verilmesine yönelik kararının hukuka aykırı olduğu....'' görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 18. Ceza Dairesince 15.01.2015 tarih ve 42022-1389 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı imar kirliliğine neden olma suçunun oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca öncelikle, sanık hakkında eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
07.12.2010 tarihli ve 22-18 sayılı yapı tatil zaptına göre; ... görevlileri tarafından 07.12.2010 tarihinde yapılan denetim sırasında, Cumhuriyet Mahallesi Uğur Mumcu Caddesi 13 No.lu bağımsız bölümde, tapunun 9 pafta 3025 parsel sırasında kayıtlı bulunan ve daha önce kısmi yapı kullanma izin belgesi verilen 13 No.lu dubleks konutun 1. normal katında 5x1,5 metre ebadındaki ön balkonun ve 1x2,5 metre ebadındaki arka yan balkonun kapatılarak odaya dahil edildiği ve bu şekilde yoğunluğun artırıldığı, bitmiş hâldeki yapının mühürlendiği belirtilerek İmar Kanunu uyarınca ruhsata aykırı binanın ruhsata uygun hâle getirilmesi veya yıktırılması gerektiğinin, aksi hâlde Encümence anılan Kanun’un 32 ve 42. maddeleri uyarınca para ve yıkım cezası uygulanacağının ihtar edildiği,
... Encümeninin 14.12.2010 tarihli ve 2010/233 sayılı kararına göre; Güzelçamlı Beldesi Cumhuriyet Mahallesi Uğur Mumcu Caddesi No. 83/8 adresinde, tapunun 3025 parsel 13 bağımsız bölüm sırasında kayıtlı bulunan, sanık ...’e ait konutta yapılan incelemede; onaylı projeye aykırı olarak birinci normal kattaki 5x1,5 metre ebadındaki ön balkonun plastik doğrama ile kapatılarak, arka cephedeki “L” şeklindeki balkona ise yana doğru 1x2,5 metre ebadında duvar örülerek kapalı alan oluşturulduğu ve binanın inşaatının tamamlandığı tespit edilip 07.12.2010 tarihli yapı tatil zaptının düzenlendiği ve yapının mühürlendiği, yapı sahibi sanık ...’e 511 TL imar para cezası verildiği, verilen süre içerisinde ruhsat alınmaması veya yapının yıkılmaması hâlinde 2.044 TL idari para cezası verileceği ve yapı hakkında yıkım kararı alınacağının ihtar edildiği,
Güzelçamlı Belediye Başkanlığının 21.05.2011 tarihli ve 1-1/897 sayılı yazısı ile; suça konu taşınmazın yapı ruhsatı ile projesinin onaylı suretlerinin gönderildiği,
Güzelçamlı Belediye Başkanlığının 02.12.2011 tarihli ve 1-1/2148 sayılı yazısı ile; yazı ekindeki listede bağımsız bölüm numaraları, tarihleri, sayıları ve metrekareleri belirtilen toplam 18 adet konuta, birinci normal katlarında 11,06’şar metrekare yapı ilavesi için tadilat yapı ruhsatı verildiği anlaşılmış olup, bu ruhsatlardan 23 No.lu bağımsız bölüme ait olan 09.03.2011 tarihli ve 16 sayılı ya

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat