Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2015/43 Esas 2018/265 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2015/43 E.  ,  2018/265 K.
"İçtihat Metni"


Mahkemesi :Asliye Ceza

İftira suçundan sanık ...'in TCK'nun 267/1, 62 ve 51. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve ertelemeye ilişkin Gemerek Asliye Ceza Mahkemesince verilen 30.06.2011 gün ve 33-157 sayılı hükmün, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 26.03.2014 gün ve 11805-3553 sayı ile;
"İftira suçunun oluşabilmesi için yetkili makamlara ihbar ve şikâyette bulunarak işlemediğini bildiği hâlde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda mağdur tarafından icra takibine konulan veresiye senetlerinin bedelleri, tarihleri ve imzaları ile bir ilgisinin bulunmadığını ayrıca imza sahibi ...'a sorduğunda da bir kısım imzaların kendisine ait olmadığını söylediğini ileri sürerek sahtecilik suçlarının işlendiği iddiasıyla şikâyetçi olan sanığın, tüm dosya kapsamına göre maddi vakıalara dayalı olarak yasal şikâyet ve ihbar hakkını kullandığının anlaşılması karşısında unsurları oluşmayan yüklenen suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 23.05.2014 gün ve 311634 sayı ile;
"İftira suçu failin, bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnadıyla ihbar ve şikâyette bulunulması suretiyle işlenmektedir. Failin mağdur hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari yaptırım uygulamasını sağlamak amacıyla suçsuz olduğu hâlde sırf suç yükleme özel kastıyla hareket ederek sanık hakkında suç isnadında bulunmasıdır.
İftira suçunda korunan hukuki yarar, suç isnadı ile yargı makamlarının yanıltılarak, kişiler hakkında haksız yere soruşturma ve kovuşturma açılmasınının engellenmesidir.
İftira suçunda kanunda yazılı tipik eylemin gerçekleşmesi durumunda fiilin hukuka aykırılık öğesi de gerçekleşmektedir. İftira suçunda hukuka uygunluk nedenlerinin gerçekleşmemesi gerekmektedir.
İftira suçunda TCK 26. maddesinde yazılı hukuka uygunluk nedenlerinin varlığı hâlinde (örneğin, 'şikâyet, gazetecilik, haber ve eleştiri hakkı, savunma dokunulmazlığı' gibi) hakkın kullanılması hâlinde suçun hukuka aykırılık öğesinin gerçekleşmediği kabul edilmelidir.
İftira suçunda şüphe ve olasılığa dayanarak yapılan ihbar ve şikâyetin, maddi olaylara dayandığı kabul edilerek anayasal şikâyet hakkı olarak kabulüne olanak bulunmaktadır.
Bunun dışında, işlenen ya da gerçekleşen olaya ilaveler yapılarak suç isnat edilmesi durumunda iftira suçunun işlenmiş sayılacağı kabul edilmelidir.
Maddi olayda, sanık ...'in, yanında çalışan işçisi ... aracılığıyla Çepni Beldesinde Erdal Tesisleri adlı akaryakıt istasyonunu işleten müşteki ...'dan muhtelif tarihlerde veresiye senetleriyle akaryakıt aldığı, ancak sanığın işçisi aracılığıyla almış olduğu akaryakıt bedellerini müşteki ...'a ödemediği, bunun üzerine müşteki Salih'in Gemerek İcra Müdürlüğüne başvuruda bulunarak 2008/443, 2008/444 ve 2008/445 Esas sayılı takip dosyaları üzerinden sanık ... aleyhine icra takibine giriştiği, sanığın, sırf borcu ödememek amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığına 10.07.2009 tarihli şikâyet dilekçesi ile başvurarak senet altındaki imzanın işçisi olarak çalışan tanık ...'a ait olmadığını, sahte olarak müşteki ... tarafından atıldığını, veresiye senetlerinde geçen tarihlerde akaryakıt almadığını ileri sürdüğü ve mağdur hakkında soruşturma yapılmasına neden olduğu, soruşturma aşamasında alınan Kayseri Kriminal Polis Laboratuvarının 17.03.2010 tarih ve BLG-2009/1093 sayılı uzmanlık raporunda veresiye senetleri altındaki imzaların sanık ...'in yanında işçi olarak çalışan ...’ın eli ürünü olduğunun tespit edildiği, tanık ...’ın da tüm aşamalarda imzaların kendisine ait olduğunu beyan ettiği ve sanık ...'in hakkında yapılan icra takibine itiraz etme ve hukuk mahkemesinde düzenlenen belgelere imza itirazında bulunabilme olanağı söz konusu olduğu ve imzaların işçisi ...'a ait olmadığının icra hukuk mahkemesince yapılan bilirkişi incelemesinden anlaşılması hâlinde, müşteki Salih hakkında sahtecilik ve güveni kötüye kullanma suçunu işlediğini ileri sürerek şikâyette bulunma hakkının varolduğu kabul edilmelidir. Sanık ...'in icra hukuk mahkemesinde görülen davaların sonucunu beklemeden müşteki ... hakkında yapmış olduğu suç yüklemelerinin iftira suçunu oluşturduğu gözetilmeden sanığın, maddi vakıalara dayalı olarak yasal şikâyet ve ihbar hakkını kullandığı ve suçun unsurlarının oluşmadığı kabul edilerek, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek, Gemerek Asliye Ceza Mahkemesinin 30.05.2011 tarih ve 2010/33 Esas ve 2011/157 Karar sayılı ilamının bozulmasına karar verilmesi hukuka aykırı nitelikte bulunduğundan Yüksek Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 26.03.2014 gün ve 2013/11805 Esas, 2014/3553 Karar sayılı bozma kararının kaldırılması ve hükmün onanması gerektiği" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK'nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesince 20.11.2014 gün ve 5032-11740 sayı ile, itiraz nedeninin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı iftira suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Nakliyecilik ve çiftçilik yapan sanık ...'in, akaryakıt istasyonu işleten şikâyetçi ...'dan, yanında işçi olarak çalışan tanık ... aracılığıyla 09.06.2006-28.09.2006 tarihleri arasında toplam 11.796 TL tutarında akaryakıt satın aldığı ve karşılığında "teslim alan” bölümünde sanık ...'in işçisi tanık Murat'ın imzasının bulunduğu yetmiş üç adet veresiye fişi düzenlendiği,
Akaryakıt bedelinin ödenmemesi üzerine şikâyetçi Salih tarafından 08.10.2008 tarihinde Gemerek İcra Müdürlüğünün 2008/443-444-445 esas sayılı dosyalarında söz konusu veresiye fişleri dayanak gösterilerek sanık ... hakkında icra takipleri başlatıldığı, sanık ...'in bu takiplere itiraz etmesi üzerine şikâyetçi Salih tarafından Gemerek Sulh Hukuk Mahkemesinde 2008/415-416-417 esas sayıları ile itirazın iptali davaları açıldığı,
Bununla birlikte, sanık ...'in Gemerek Cumhuriyet Başsavcılığına sunduğu 13.07.2009 havale tarihli dilekçesinde ve sonrasında alınan ifadesinde, icra takiplerine dayanak olan veresiye fişlerindeki bedeller, tarihler ve imzalarla ilgisinin bulunmadığını, fişlerde belirtilen tarih ve tutarlarda akaryakıt almadığını, borcunu ödemesine karşın şikâyetçi Salih'in sahte belgeler tanzim edip kendisinden para tahsil etmek istediğini, itirazın iptali davasındaki duruşma sonrası vere

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat