Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2015/695 Esas 2019/128 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2015/695 E.  ,  2019/128 K.
"İçtihat Metni"


Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 472-69

Sanık ... hakkında kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, sanığın eyleminin bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçunu oluşturduğu kabul edilerek TCK'nın 22/3, 86/2. maddeleri delaletiyle aynı Kanun'un 85/1 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kartal (Kapatılan) 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 10.11.2010 tarihli ve 21-249 sayılı hükmün, sanık müdafisi ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 18.10.2011 tarih ve 5099-6082 sayı ile;
"...A) Taraflar arasında aynı olay içinde meydana geldiği ileri sürülen yaralama, mala zarar verme, 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından açılan ve Kartal 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/102 esas sırasında kayıtlı bulunan dava dosyasıyla bu dava dosyasının birleştirilmesi, dosyada karar verilmiş ve kesinleşmiş ise söz konusu dosyanın Yargıtay denetimine esas olacak biçimde dosya içine konulması, kanıtların birlikte değerlendirilmesi, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının saptanması gerektiğinin düşünülmemesi,
B) Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 08.06.2010 gün 2010/1-35-140 sayılı kararında da belirtildiği üzere aynı olayda yargılanan sanıklar ....., ..... ve.... arasında menfaat uyuşmazlığı bulunduğu anlaşıldığı hâlde, sanıkların aynı müdafiler tarafından savunmalarının yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 152 ve 1136 sayılı Avukatlık Yasası'nın 38. maddelerine aykırı davranılması," isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak dosyaların birleştirilmesiye yapılan yargılama sonucunda dosyanın devredildiği İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince 19.02.2013 tarih ve 472-69 sayı ile; sanığın bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan TCK'nın 22/3 ve 86/2. maddeleri delaleti ile aynı Kanun'un 85/1, 22/3 ve 62. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedilmiş, bu hükmün de sanık müdafisi ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 23.12.2014 tarih ve 3743-6484 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 27.04.2015 tarih ve 120419 sayı ile;
“...Uyuşmazlığın taraflarından Uluman ailesi ile maktulün mensup olduğu Buldur ailesinin özel halk otobüsü işletmeciliği yaptıkları ve birbirlerini tanıdıkları, olay günü Uluman ailesine ait otobüsün ...'a ait evin kapısının önüne park edilmesi nedeniyle her iki aile üyeleri arasında tartışma ve bilahare kavga meydana geldiği, araya tanıdık kişilerin de girmesiyle sanık ...'ın meydana gelen husumeti ortadan kaldırmak maksadıyla tanık ... ve ... ile birlikte Buldur ailesine mensup kişilerin yazıhanesine gittikleri meydana gelen kavga olayını görüştükleri, bu sırada yazıhanenin dışında her iki aile mensuplarının toplanmış olduğu, dışarıda bulunan Uluman ailesine mensup ...'ın, Buldur ailesine destek amacıyla olay yerine gelen ... isimli şahsa 'Sen olaya karışma' dediği ve Yılmaz'a kafa vurması üzerine, yazıhane dışında bulunan her iki aile mensupları arasında kavga meydana geldiği anlaşılmaktadır. Oluşa da uygun düşen Mahkemenin kabulüne göre, sanık ... bu kavgayı yatıştırmaya çalışmış, ancak başarılı olamamış, kavga sırasında ... tabanca ile yakın mesafeden ateş ederek ...'ı öldürmüş, sanık ... ise yine tabanca ile ...'a ateş ederek hayati tehlike geçirecek şekilde yaralamıştır. Bunun üzerine sanık ..., öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçunun sanıklarıyla aynı safta kavgaya iştirak eden ...'un göğüs bölgesine vurmak suretiyle TCK'nın 86/2. maddesi kapsamında kalacak şekilde yaralamış, ..., kendisinde var olan kronik kalp damar hastalığının yaralamanın etkisi ve olayın efor ve stresiyle aktif hâle gelmesi sonucu ölmüştür.
Mahkeme, sanık ...'ın haksız tahrik altında atılı suçu işlediğini kabul etmiş, ancak olası kast hükümleriyle haksız tahrik hükümlerinin birlikte uygulanamayacağı gerekçesiyle sanık hakkında haksız tahrik hükümlerini uygulamamıştır. Oysa, sanık meydana gelen ölüm neticesi bakımından taksiri nedeniyle sorumlu tutulmakta ise de sanığın temel eyleminin kasten yaralama olduğu dikkate alınarak, yukarıda özetlenen şekilde başlayan, gelişen ve sonuçlanan olayda sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. (Yüksek Yargıtay 1. Ceza Dairesi de sanığın TCK'nın 86/2 ve 22/2. maddeleri yollamasıyla TCK'nın 85/1. maddesi uyarınca cezalandırıldığı olayda sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulandığı bir hükmü bu sebeple hukuka aykırı görmemiştir. Yargıtay 1. CD 18.9.2012, 2009/6031 E, 2012/6559 K.; Ayrıca bkz. Seydi Kaymaz, Kasten Yaralama Sonucu Ölüme Neden Olma (Neticesi Sebebiyle Ağırlaşan Yaralama, Adalet Yayınevi, Ankara 2009, s.140.) Mahkemece temel suç olan kasten yaralama dikkate alınarak sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması yerine esasen olayda uygulanma yeri bulunmayan olası kast hükümleriyle haksız tahrik hükümlerinin birlikte uygulanamayacağı şeklindeki gerekçe ile sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasının usul ve yasaya aykırı olduğu," görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
5271 sayılı CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 01.07.2015 tarih ve 2591-4212 sayı ile itiraz nedeninin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İtirazın kapsamına göre inceleme sanık ... hakkında bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne neden olan sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkin ise de uyuşmazlık konusunun görüşülmesi sırasında bir kısım Ceza Genel Kurulu Üyeleri tarafından talep edilmesi üzerine Ceza Genel Kurulu Başkanı tarafından uyuşmazlık, sanığın eyleminin bilinçli taksirle mi yoksa basit taksirle mi bir kişinin ölümüne neden olma suçunu oluşturduğu, ölenden sanığa yönelen haksız tahrik oluşturan bir davranış bulunup bulunmadığı, şeklinde yeniden belirlenmiş olup uyuşmazlık konuları bu doğrultuda değerlendirilmiştir.
İncelenen dosya kapsamından;
02.09.2007 tarihli olay yeri inceleme raporunda; İstanbul ili, Kartal ilçesi, Ferhatpaşa Mahallesinde ikamet eden ve sahip oldukları otobüs ve dolmuşlarla yolcu taşımacılığı yapmalarından kaynaklanan iş rekabeti nedeniyle aralarında anlaşmazlık bulunan Uluman ve Buldur aileleri arasında, 02.09.2007 tarihinde saat 20.00 sıralarında çıkan ve çok sayıda kişinin katıldığı kavga sırasında taş, sopa ve ateşli silahların kullanıldığı, kavga sırasında sanık ...'ın yeğeni ...'ın ateşli silah yaralanması sonucu hayatını kaybettiği, olay yerinde 10 adet boş kovana rastlanıldığının,
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Kartal Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen adli raporlarda; sanığın oğlu ...'ın sol bacağına isabet eden ateşli silah mermi çekirdeği ile 5. derecede yaşamsal fonksiyonlara etkili kemik kırığı oluşacak şekilde, sanığın yeğenlerinden ...'ın sağ bacak diz altına, ...'ın ise sol bacağına isabet eden ateşli mermi çekirdekleri ile basit bir tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde, ...'ın bel kısmından aşağısında oluşan parapleji nedeniyle iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalık doğuracak ve yaşamsal tehlike geçirecek şekilde ateşli silah mermi çekirdeği ile yaralandıklarının,
Ölen hakkında 03.09.2007 tarihinde Delta Hospital tarafından düzenlenen raporda; sağ bacağından darp nedeni ile Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürülen ölende, acil serviste kardiyak arrest geliştiğinin, ölene CPR uygulandığı, orotrakeal yol ile entübe edildiği, mekanik ventilasyon gereken ölenin şuurunun kapalı olduğunun, ağrılı uyaranlara yanıt vermediğinin, solunum seslerinin kaba, ağız içinde bol sekresyon bulunduğunun,
Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesince düzenlenen 07.12.2007 tarihli otopsi raporunda; 164 cm boyunda, 77 kg ağırlığında, 45-50 yaşlarındaki erkek cesedinde, sağ bacak orta ön bölümde 3 cm uzunluğunda sütüre kesi, her iki dirsek iç büklümde ve her iki el sırtında etrafı ekimozlu iğne izleri bulunduğu, bunun dışında ölenin vücudunda başkaca travmatik değişim görülmediği, 02.09.2007 tarihinde meydana gelen kavga sırasında göğsünden yumrukla darbedilip yere düşen ve akabinde kaldırıldığı hastanede kalp krizi geçirdiği belirlenen ve tedavi gördüğü hastanede olaydan beş gün sonra 07.09.2007 tarihinde öldüğü bildirilen ölenin ölüm sebebi hakkında Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulundan görüş alınmasının,
Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunca düzenlenen 17.12.2007 tarihli raporda; 02.09.2007 tarihinde karıştığı kavgada göğsüne yumrukla vurulduğu, kaldırıldığı hastanede öldüğü bildirilen ölen hakkındaki adli ve tıbbi belgelerdeki veriler değerlendirildiğinde, otopside sağ bacakta tanımlanan travmatik lezyonun ölüme neden olabilecek nitelikte olmayıp kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğunun, kişide kronik bir kalp damar hastalığı bulunduğu ve ölümün kendinde mevcut kronik kalp damar hastalığının sorulduğu üzere göğüs bölgesine denk gelen küt travma ve/veya karıştığı olayın efor ve stresi ile aktif hâle geçmesine bağlı dolaşım, solunum durmasının sonucunda beynin oksijensiz kalması ve bundan gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğunun, olay ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğunun ancak alt bacakta tanımlanan travmatik değişimin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte bulunduğunun,
Sanık hakkında Kartal Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 19.09.2007 tarihli raporda; sanığın sol omzunda, göğüs duvarında ağrı ve ekimoz, sol omuzda şişlik ve ağrı, yumuşak doku kontüzyonu mevcut olduğu, sanıktaki yaralanmanın kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı ve basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif olduğunun,
Belirtildiği anlaşılmıştır.
Katılan ... Cumhuriyet Başsavcılığında ve Mahkemede; ölenin eşi olduğunu, olay günü saat 19.30 sıralarında silah sesleri duyduğunu, aşağı indiğinde ellerinde taş, sopa ve patlayıcı maddeler bulunan kalabalık bir grup gördüğünü, kalabalığın kulübeye saldırdığını, öleni yaralı hâlde ...'un yazıhanesinin önünde gördüğünü, kötü hâldeki eşi kendine geldiğinde kendisine kimin vurduğunu sorduğunu, eşinin “... ve yeğenleri vardı” şeklinde cevap verdiğini, olay yerinin çok kalabalık olduğunu, ölenin şeker hastası olduğunu, kalp rahatsızlığının bulunmadığını, eşini öldürenlerden şikâyetçi olduğunu,
Katılan ... Cumhuriyet Başsavcılığında; ölenin kızı olduğunu, olayı görmediğini, hastanede gördüğü babasının kendisine "Omzuma, bacağıma, göğsüme vurdular." dediğini, kimin vurduğunu söyleyemeden komaya girdiğini, mahkemede; hastanede gördüğü babasının, sanık ...'ın sopayla ayağına vurduğunu söylediğini, ilk ifadesinde şaşırdığı için o şekilde beyanda bulunduğunu,
Katılanlar Ahu ve ... Cumhuriyet Başsavcılığında benzer şekilde; ölenin kızları olduklarını, olay sırasında 6-7 kişinin öleni aralarına almış tekme, tokat ve sopa ile vurarak darbettiklerini, vuran kişileri ismen tanımadıklarını,
Tanık ... Cumhuriyet Başsavcılığında; olay günü evinin balkonunda bulunduğu sırada yoldan sesler gelmesi üzerine aşağı baktığını, ...'un yazıhanesinde 4-5 kişinin oturmuş konuşurlarken dışarıda kalabalık bir grubun taş ve molotof kokteyli ile büroya saldırdıklarını, öleni olay yerinde, yerde gördüğünü, tanımadığı 3-4 kişinin öleni tekmelediklerini,
Tanık ... kollukta; inceleme dışı davanın sanığı ...'un gelini olduğunu, kalabalık bir grubun ellerinde sopa, taş ve şişelerle ölen ...'ın yanı sıra ....., ..... ve ...'a saldırdıklarını, sanık ...'ı, Hüseyin'e ve ölen ...'a vururken gördüğünü, Cumhuriyet Başsavcılığında; olay sırasında sanık ... ve tanımadığı kişilerin ölene sopayla ve tekmeyle vurduklarını,
Tanık ... Cumhuriyet Başsavcılığında; ...'un gelini olduğunu, olay sırasında 50-60 kişilik kalabalık bir grubun taş, sopa ve molotof kokteyli ile yazıhaneye saldırdıklarını, Tekel bayisi işleten ölen ... ile ...'un olay yerine geldiklerini, sanık ... ve adamlarının ölene sopa ve tekmeyle vurmaya başladıklarını, kayınpederi .....'nin kendisini ve etraftakileri korumak için havaya ateş ettiğini,
Tanık ... Cumhuriyet Başsavcılığında; inceleme dışı davanın öleni ...'ın olay günü kendisine kafa attığını, kavga çıkınca sanık ...'ın kavgayı ayırmaya çalıştığını,
Tanık ... Cumhuriyet Başsavcılığında; kavga çıkması ile bürodan dışarı çıkan ...'un silahla ateş etmeye başladığını, ...'ın bu sırada vurulduğunu, yaşanan kavgada ....., ....., İlyas ve ... yanı sıra ölen ...'un da bulunduğunu, mahkemede; ölen ...'un kavganın meydana geldiği yere ulaşamadan, aşağıda bir yerde kalp kirizi geçirdiğini, kimsenin öleni darbetmediğini,
Tanık ... kollukta; sanık ... ile birlikte sabah yaşanan kavgayı neticelendirmek ve barış sağlamak maksadıyla Buldur'ların yazıhanesine gittiklerini, ikram edilen çayı içip 10-15 dakika kadar konuşarak anlaştıklarını, tam çıkacakları esnada silah sesleri duyduğunu, dışarının birden karıştığını, sanık ... ile birlikte olayları yatıştırmak için kalabalığın arasına girdiklerini, mahkemede; öleni olay yerinde görmediğini,
İnceleme dışı davanın sanığı ... Cumhuriyet Başsavcılığında; ölen ... ile akraba olduğunu, ölenin olay sırasında kalp krizi geçirdiğini,
Tanık ... Cumhuriyet Başsavcılığında; sanık ...'ın damadı olduğunu, sanığın yaşanan kavgayı yatıştırmak için çok çaba sarf ettiğini,
Tanık ... Cumhuriyet Başsavcılığında; sanık ...'ın oğlu olduğunu, yaşanan kavga sırasında ... tarafından sağ ayağından ateşli silah mermi çekirdeği ile yaralandığını,
Tanık ... Cumhuriyet Başsavcılığında; sanık ...'ın oğlu olduğunu, kavga sırasında demir sopalarla dövüldüğünü, üzerine kapanan babası sanık ...'ın yardımı ile kurtulduğunu, ölen ...'un nasıl yaralandığını bilemediğini,
İnceleme dışı davanın sanığı ... Mahkemede; ölen ...'un amcasının oğlu olduğunu, yaşanan kavga ile ilgisinin bulunmadığını, tesadüfen olay yerine geldiğini, kalabalık nedeniyle ölene kimin vurduğunu göremediğini,
İnceleme dışı davanın sanığı ... Mahkemede; silah seslerini duyması üzerine olay yerine gelen ölen ...'a sanık ...'ın vurduğunu,
İnceleme dışı davanın sanığı ... Mahkemede; ölen ...'u olay yerinde görmediğini,
Tanık.... Mahkemede; olay sırasında öleni Buldur Apartmanının önünde yerde yatarken gördüğünü,
Tanık ... Mahkemede; sanığın olayı yatıştırmaya çalıştığını, sanığı birine vururken görmediğini,
Tanık İlyas Buldur Mahkemede; ölen ...'un kardeşi olduğunu, ağabeyini ziyarete hastaneye gittiğinde ölenin sanık ... ile 3-4 gencin kendisine vurduklarını söylediğini,
Tanık ... Mahkemede; üç kişinin gelerek "İfadenden vazgeç" diyerek kendisini ölümle tehdit ettiklerini, tehdit edenleri tanımadığını, ölenin nasıl öldüğünü bilmediğini,
Tanıklar ... ve ... Mahkemede; ölen ...'un olay yerinde olmadığını,
Tanıklar Ekrem Yıldız ve Mustafa Güngör Mahkemede; olayı haber alan ölenin kavga yaşanan yere ulaşamadan fenalaşıp düştüğünü, kendisine vuran olmadığını,
Tanık ... Mahkemede; olay sırasında 3-4 kişinin tekmeyle ölene vurduklarını, sanık ...'ın da ölene vuranlar arasında bulunduğunu,
Tanık ... ölü muayenesi sırasında; ölenin kardeşi olduğunu, ailelerinde ve ölende kalp rahatsızlığı bulunmadığını, ölenin şeker hastası olduğunu, olayı görenlerden işittiğine göre sanığın ölenin göğsüne yumruk attığını, ölenin yere düştüğünü, kalp krizi geçirip vefat ettiğini, Cumhuriyet Başsavcılığında; olay sırasında silah seslerini duyan ölen ...'un yalnız olarak büronun önüne geldiğini, sanık ve adamlarının sopayla ölene vurduklarını başkalarından duyduğunu,
Tanık ... Mahkemede; olay yerine koşarak gelen ve kavgayı yatıştırmaya çalışan ölene 60-70 kişinin saldırdığını, ..... ve ...'un savunma maksadıyla silahla ateş ettiklerini,
İfade etmişlerdir.
Sanık müdafisi 22.10.2010 tarihli dilekçesinde; ölenin ırsi olarak şeker hastası olduğunu, yıllardan beri kalp ve damar hastalığı bulunduğunu, bu nedenle minibüsçülüğü bırakarak stressiz bir iş olan Tekel büfesi işletmeye başladığını ileri sürmüş,
Sanık ... kollukta; olay günü sabah saat 11.00 sıralarında oğlu ...'ın kendisini telefonla aradığını, "Buldur ailesine mensup kişilerce darbedildiğini" söylediğini, olay yerine giderek karşı tarafla anlaştıklarını ve olayı kapattıklarını, akşam tekrar görüşüp barışmayı kararlaştırdıklarını, saat 19.00 sıralarında Buldur'lara ait büroya gittiğini, oğullarını ise "İşaret ettiğimde gelip barışırsınız" diyerek yandaki kahvehaneye gö

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat