"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 7. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 1234-1677
Sanık ... hakkında 5607 sayılı Kanun'a muhalefet ve 4733 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarından açılan kamu davalarında yapılan yargılama sonucunda sanığın, 4733 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan CMK'nın 223/2-c maddesi uyarınca beraatine, 5607 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan ise aynı Kanun'un 3/5, TCK'nın 62, 52, 53 ve 54/4. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, müsadereye ve CMK'nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesince 23.12.2010 tarih ve 918-788 sayı ile verilen karara, katılan vekili ve sanık tarafından itiraz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesince 03.03.2011 tarihli ve 350 değişik iş sayılı karar ile itirazın kabulü ile İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 918-788 sayılı iş bu kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İtiraz sonrası yapılan yargılama sonucunda; İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesince 28.11.2012 tarihli ve 1234-1677 sayı ile; sanığın, 4733 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan CMK'nın 223/2-a-c maddeleri uyarınca beraatine, 5607 sayılı Kanun'un 3/5, TCK'nın 62, 52, 51 ve 5607 sayılı Kanun'un 13. maddesi yollamasıyla TCK'nın 54/4. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, ertelemeye ve müsadereye karar verilmiştir.
Hükmün, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 07.10.2015 tarih ve 24944-19706 sayı ile;
"Dosyada mevcut 22.10.2019 tarihli tutanağa göre güvenlik güçlerince şüphe üzerine durdurulan sanığın elinde poşet içinde toplam 430 paket gümrük kaçağı ve bandrolsüz sigara ele geçirildiği, sanık hakkında satmak amacıyla taşımak suçundan kamu davası açıldığı, sanığın kolluk ve mahkemedeki savunmalarında içmek için aldığını beyan ettiği, sanık hakkında ele geçirilen sigaraların miktar ve çeşidi nedeniyle mahkûmiyet hükmü kurulduğu, sanık ve kaçak eşya konusunda mahkemece verilmiş usulüne uygun bir arama kararı olmadığı gibi gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama izni ya da Cumhuriyet savcısına ulaşılamaması nedeniyle kolluk amirince verilmiş yazılı arama emri de bulunmadığı gözetilerek sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabüle göre;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle, 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa'nın 8/4. maddesi gereğince sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi yerine, eylem bölünerek aynı eylem nedeniyle bandrolsüz sigara satmaktan sanığın beraatine ve kaçakçılık suçundan mahkumiyetine ilişkin yazılı şekilde hüküm tesisi..." isabetsizliklerinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 24.11.2015 tarih ve 162764 sayı ile;
"...İtirazın konusunu oluşturan uyuşmazlık;
Sanıktan elde edilen ve suç delili olarak kabul edilerek mahkûmiyete esas alınan suça konu sigaraların hukuka uygun bir şekilde elde edilip edilmediğine ilişkindir.
Dosyadaki 22.10.2009 tarihli olay ve yakalama tutanağında '22/10/2009 tarihinde şüpheli ...'in Rüstempaşa Mahallesi Rüstempaşa Camii önünde bulunduğu sırada durumundan şüphe edilerek, durdurularak elinde taşıdığı poşette içerisinde yapılan aramada el koyma ve zaptetme tutanağında miktar ve nitelikleri belirtilen 7 farklı markada gümrük kaçağı toplam 44 Karton (430 Paket) sigara ile yakalamışlardır'.
Konuya ilişkin mevzuata bakıldığında;
Anayasa'nın 38/6. maddesi 'Kanuna aykırı elde edilmiş bulgular delil olarak kabul edilmez' şeklinde düzenleme yapılmıştır.
CMK'nın 116, 117, 118, 119, 120, 121 ve devamı maddelerinde de arama ve elkoyma ile ilgili esaslar belirlenmiştir. Buna göre, 'Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, Cumuhriyet savcısına ulaşlamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri arama yapabilirler. Ancak konutta, işyerinde, ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılabilir. Kolluk amirinin yazılı emri ile yapılan arama sonuçları Cumhuriyet Başsavcılığına derhal bildirilir.' şeklinde düzenleme yapılmıştır.
CMK'nın 206. maddesinin 2. fıkrasının a bendi, 217. maddesinin 2. fıkraları uyarınca hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin reddolunacağı ve yüklenen suçun hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş delille ispat edilebileceği hükümlerini amirdir.
2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'nun 4/A maddesi 6. fıkrasında ise 'Polis durdurduğu kişi üzerinde veya aracında silah veya tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphenin varlığı halinde kendisine ve başkalarına zarar verilmesini önlemek amacına yönelik gerekli tedbirleri alabilir. Bu amaçla kişinin üzerindeki elbisenin çıkarılması veya aracın dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin açılması istenemez. Ancak el ile dıştan kontrol hariç, kişinin üstü ve eşyası ile aracının dışarıdan bakıldığında içerisinin görünmeyen bölümlerinin aranması İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenecek esaslar dahilinde mülki amirin görevlendireceği kolluk amirinin yazılı, acele hallerde sonradan yazıyla teyit edilmek üzere sözlü emriyle yapılabilir. Kolluk amirinin kararı yirmidört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Bu fıkra kapsamında yapılan araç aramalarına ilişkin olarak kişiye, arama gerekçesini de içeren bir bir belge verilir.' şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin karar alınmadan yapılacak arama başlıklı 8. maddesinde;
Aşağıdaki hallerde ayrıca bir arama emri yada kararı aranmaz, denilmesinden sonra sınırlı şekilde bunlar sayılırken f bendinde;
'5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 24 üncü maddesindeki kanunun hükmü ve amirin emrini yerine getirme 25. maddesindeki meşru savunma ve zorunluluk hali ve 26. maddesindeki hakkın kullanılması ile diğer kanunların öngördüğü hukuka uygunluk sebepleri ve suçüstü halinde yapılan aramalarda toplum için veya kişiler bakımından hayati tehlikeyi ortadan kaldırmak amacıyla veya kapalı yerlerden gelen yardım çağrıları üzerine, konut, işyeri ve yerleşim yeri ile ile eklentilerine girmek için.' şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 27. maddesinin 5. fıkrasında;
'Durdurma üzerine aşağıdaki işlemler yapılır.
A) Durdurulan kişi üzerinde giysilerinden herhangi birisi çıkarılmaksızın yoklama biçiminde bir kontrol yapılır. Bu işlem sonucunda kişide silah bulunduğu sonucunu çıkarmaya yeterli şüphe meydana gelirse memur kendiliğinden silah ve diğer suç eşyası araması yapabilir.
B) Yoklama suretiyle kontrol kişinin cinsiyetinde bulunan görevli tarafından yapılır.
C) Yapılan kontrolün konusu ve sebepleri ilgiliye açıklanır.
D) Bir kişinin veya aracın durdurulma süresinin şartlara göre, makul olması ve ayrılan süreyi geçmemesi gerekir.
E) Yoklama suretiyle kontrol kişiye en az sıkıntı verici şekilde yapılır.
F) Yapılan kontrolün neticesinde suça konu iz, eser, emare ve delil elde edilirse kişi yakalanır.
G) Uyuşturucu gibi belirli bir şeyin kişinin herhangi bir yerinde gizlendiği düşünülüyorsa daha geniş çaplı kontrol yapılabilir.
H) Yoklama suretiyle kontrol kişinin veya aracın ilk durdurulduğu yerde veya o yerin yakınında mümkün olduğu kadar başkalarının görmeyeceği tarzda yapılır. Başka yere götürülerek kontrol yapılmaz.
İ) Makul sebebi oluştuğu takdirde daha geniş kapsamlı kontrol yapılması için, kolluk aracından veya yakındaki kapalı bir yerden yaralanılabilir.
J) Kontrolden sonra talep üzerine olay yerinde derhal bir tutanak düzenlenir.
Bu maddede yazılı işlemler gece de yapılabilir.' şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği'nin yakalama başlıklı 6. maddesinin 3. fıkrasında 'Yakalama sırasında suçun iz emare ve delillerinin yok edilmesini veya bozulmasını önleyek tedbirler alınır.' şeklinde düzenleme yapılmıştır.
CMK'nın 2. maddesinin 1. Fıkrasının j) bendinde;
'Suçüstü:
1. İşlenmekte olan suçu,
2. Henüz işlenmiş olan fiil ile fiilin işlenmesinden sonra kolluk, suçtan zarar gören veya başkaları atarafından takip edilerek yakalanan kişinin işlediği suçu,
3. Fiilin pek az önce işlendiğini gösteren eşya ve delille yakalanan kimsenin işlediği suçu,' biçiminde tanımlanmıştır.
Yukarıda anlatılan somut olay ve belirtilen mevzuat çerçevesinde,
Arama ve elkoyma işlemi Anayasa'nın 20. maddesi ve CMK'nın 116 ve devamı maddeleri uyarınca istisnasız Hakim kararı, gecikmesinde sakınca bululanan hallerde Cumhuriyet savcısı ve Cumhuriyet savcısına ulaşılamaması durumunda ise kolluk amirinin yazılı emri ile yapılabileceği kuşkusuzdur.
Ancak çok istisnai ve acele hallerde kolluk amirinin yazılı emrinin dahi alınamayacağı bir durum sözkonusu olursa kolluk görevlisinin doğrudan arama ve elkoyma işlemi yapması sonucu elde edilen delillerin hukuka uygun sayılıp sayılmayacağı konusu tartışılmalıdır.
2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'nun 4/A maddesinin 6. fıkrasında ise bu konuda bir düzenleme getirilerek, polisin kişi üzerine veya aracında silah veya tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphenin varlığı halinde kendisine ve başkasına zarar verilmesine önlemek amacına yönelik olarak gerekli tedbirleri alabileceği el ile dıştan kontrol yapabileceği başka bir deyişle kaba üst araması yapabileceği esası getirilmiştir. Aksine üzerinde tehlikeli bir silah, bomba ya da patlayıcı tehlikeli bir madde taşıdığından şüphe edilerek yakalanan kişinin en azından üstünün kontrol edilmesi için kolluk amirinin yazılı emrinin alınması beklenemez.
Karar alınmadan arama yapılabilecek durumlar Adli Arama ve Önleme Araması Yönetmeliği'nin 8. maddesinde tek tek sayılmış, (f) bendinde suçüstü halide gösterilmiş, ayrıca aynı yönetmeliğin 27. maddesinde kişinin suç işleyeceği yada işlediği hususunda kolluk görevlisinin kanaat elde etmesi halinde (g) bendinde 'uyuşturucu gibi belirli şeyin kişinin herhangi bir yerinde gizlendiği düşünülüyorsa daha geniş çaplı kontrol yapılabileceği' de belirtilmiştir.
Somut olayda, olay tutanağına göre; 22.10.2009 tarihinde şüpheli ...'in Rüstempaşa Mahallesi Rüstempaşa Camii önünde bulunduğu sırada durumundan şüphe edilerek, durdurulan ve elinde taşıdığı poşette içerisinde yapılan aramada el koyma ve zaptetme tutanağında miktar ve nitelikleri be