Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/1063 Esas 2019/16 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2017/1063 E.  ,  2019/16 K.
"İçtihat Metni"


Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 18. Ceza Dairesi
Mahkemesi : MERSİN 1. Çocuk
Sayısı : 872-688



Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan sanıklar ... ve ...’in TCK’nın 116/2-4, 119/1-c, 31/2, 62, 50/3, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri uyarınca 6.000TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve taksitlendirmeye ilişkin Mersin 1. Çocuk Mahkemesince verilen 12.10.2010 tarihli ve 184-589 sayılı hükümlerin, sanık müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yüksek 22. Ceza Dairesince 27.10.2015 tarih ve 4357-6215 sayı ile;
"1-Suç tarihi itibariyle henüz 15 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocukların, işledikleri konut dokunulmazlığını bozma suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin gelişip gelişmediğinin uzman hekim raporu ile tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, hırsızlık suçundan alınan rapor ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Oluş ve dosya içeriğine göre, müştekinin oturduğu apartmanın merdiven boşluğundan suça konu motosikleti gece vakti çaldıkları anlaşılan suça sürüklenen çocuklar hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulurken uygulama maddesinin 116/1-4. maddesi yerine 116/2-4. maddesi olarak yanlış yazılması," isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Yerel Mahkemece 27.10.2016 tarih ve 872-688 sayı ile sanıkların, TCK’nın 116/1-4, 119/1-c, 31/2, 62, 50/3, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri uyarınca 6.000TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve taksitlendirmeye karar verilmiştir.
Bu hükümlerin de sanık müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yüksek 18. Ceza Dairesince 29.03.2017 tarih ve 877-3474 sayı ile;
"Suça sürüklenen çocuklara yükletilen konut dokunulmazlığının ihlali suçunun, 5918 sayılı Kanun'un 8. maddesiyle CMK'nın 253/3. maddesine eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 09.07.2009 tarihinden önce işlenmesi ve hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik CMK'nın 253. maddesi uyarınca, 'Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasının gerektiren suçların' uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması karşısında, konut dokunulmazlığının ihlali suçunda suça sürüklenen çocuklar yararına olan uzlaşma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yeniden değerlendirilme yapılmasında zorunluluk bulunduğu," gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 05.05.2017 tarih ve 1390 sayı ile;
"Suça sürüklenen çocuklar, 30.11.2008 günü, gece sayılan 04.15'te müşteki ...'e ait olan ve binanın eklentisi niteliğinde olan merdiven boşluğuna bırakılan motosikleti çalmışlardır.
Suça sürüklenen çocuklar hakkında Mersin 1. Çocuk Mahkemesinin, 12.10.2010 tarih, 2008/184 Esas, 2010/539 Karar sayılı kararı ile hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından mahkûmiyet hükmü kurulmuş olup, hükümlerin suça sürüklenen çocuk müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yüksek Yargıtay 22. Ceza Dairesinin 27.10.2015 tarihli ve 2015/4357 Esas, 2015/6215 Karar sayılı ilamı ile hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin onanmasına, konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümlerin ise bozulmasına karar verilmiş olup, bozmadan sonra itiraza konu hükümler verilmiştir.
Suça sürüklenen çocuklar hakkında uzlaşma kapsamında bulunmayan TCK'nın 142/1-b maddesine uyan hırsızlık suçu ile birlikte işlenen birden fazla kişiyle birlikte geceleyin konut dokunulmazlığını bozma suçunun uzlaştırma kapsamında olmadığı düşünülmektedir. Şöyle ki;
1- Suçun işlendiği 30.11.2008 tarihinde yürürlükte bulunan ve 5560 sayılı Yasanın 24. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253/1-b(4) maddesine göre konut dokunulmazlığını bozma suçu (madde 116) uzlaştırma kapsamındadır. Bu tarihte suçun uzlaştırma kapsamında olması için bu kapsamda olmayan başka bir suç ile birlikte işlenmiş olmasının bir önemi yoktur. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarih, 2012/6-1142 Esas, 2013/17 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, somut olayda olduğu gibi bu suçun birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi nedeniyle TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanmasını gerektiren durumlarda suç artık uzlaştırma kapsamında değildir.
2- Suçun işlenmesinden sonra, 09.07.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 26.06.2009 tarihli ve 5918 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile CMK’nın 253. maddesinin 3. fıkrasına eklenen son cümle uyarınca; 'Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uzlaşma hükümleri uygulanmaz.' Bu nedenle atılı suçun gerek uzlaştırma kapsamında olmayan TCK'nın 142/1-b maddesine uyan hırsızlık suçu ile birlikte işlenmesi, gerek yukarıda belirtildiği gibi TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanmasının gerekmesi karşısında, bu düzenlemeye göre de uzlaştırma kapsamında değildir.
3- Hükümden sonra 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa'nın 34. maddesi ile CMK'nın 253. maddesi değiştirilmiş olup, ancak konut dokunulmazlığını bozma suçu yönünden bir değişiklik yapılmadığı için; TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanması nedeniyle atılı suç, CMK'nın 253/1-b(4) maddesi kapsamıda uzlaştırmaya tabi suçlardan değildir.
4- Hükümden sonra 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa'nın 34. maddesi ile CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (c) bendi ile suça sürüklenen çocuklar bakımından üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar uzlaştırma kapsamına alınmış ise de; bir suçun bu bent uyarınca uzlaştırma kapsamında sayılması için öncelikle; CMK'nın 253/3. maddesi uyarınca, uzlaştırma kapsamına girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmemesi gerekir. Oysa suça sürüklenen çocuklara atılı konut dokunulmazlığını bozma suçu, uzlaştırma kapsamına girmeyen, TCK'nın 142/1-b maddesine uyan hırsızlık suçu ile birlikte işlendiğinden, uzlaştırma kapsamından çıkmış olur. Karma uygulamaya neden olacağı için uygulanmasının mümkün olmadığı düşünülmekle birlikte; bir an için suçun işlendiği tarihte 5918 sayılı Yasa ile yapılan değişikliğin yürürlükte bulunmaması nedeniyle, CMK'nın 253. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesinin suça sürüklenen çocuklar hakkında uygulanmayacağı düşünülse bile; TCK'nın 116/4 maddesine uyan atılı geceleyin konut dokunulmazlığını bozma suçunun Yasada öngörülen üst sınırı 3 yıldır. Ancak suçun birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi nedeniyle TCK'nın 119/1-c maddesi uygulandığında cezanın üst sınırı 6 yıl olacağından ve benzer bir uygulama nedeniyle Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 30.03.2010 gün, 2010/8-43 Esas, 2010/71 Karar sayılı ilamı da belirtildiği üzere, atılı suç uzlaştırma kapsamından çıkacaktır.
Açıklanan nedenlerle suça sürüklenen çocuklara atılı ve TCK'nın 116/4 ve 119/1-c maddelerinin uygulanmasını gerektiren birden fazla kişi ile birlikte geceleyin konut dokunulmazlığını bozma suçunun uzlaştırma kapsamında olmadığı..." düşüncesiyle itiraz yoluna başvurmuştur.
CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 18. Ceza Dairesince 15.09.2017 tarih ve 3399-9030 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan verilen mahkûmiyet hükümleri Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme, sanıklar hakkındaki konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; 12-15 yaş grubunda bulunan sanıklara atılı TCK’nın 116. maddesinin 4. fıkrası ve 119. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendindeki konut dokunulmazlığının ihlali suçunun, hükümden sonra 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (c) bendi uyarınca uzlaştırmaya tabi olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Polis memurlarınca düzenlenen 30.11.2008 tarihli tutanağa göre; gece vakti saat 04.15 sıralarında Turgut Reis Mahallesi 4124 Sokak üzerinde, ..... plakalı "Mondial" marka motosiklet üzerinde iki şahsın görüldüğü, şahısların görevlileri fark etmesi üzerine motosikleti bırakarak kaçtıkları, ancak çevrede yapılan araştırma sonucu Piri Reis Mahallesi Emekliler Parkı civarında her ikisinin de yakalandığı, yakalanan şahısların sanıklar ... ve ... olduğunun belirlendiği ve sanıkların beyanlarında motosikleti Hamidiye Mahallesi 4208 Sokak üzerinde bulunan Zübari apartmanından aldıklarını söyledikleri,
30.11.2008 tarihli görgü tespit, takdiri kıymet ve teslim tesellüm tutanağına göre; ..... plakalı motosikletin plastik ön panelinin kırıldığı ve anahtara giden kabloların düz kontak yapılmak amacıyla kesilmiş olduğu, motosiklette başka zarar ve ziyan olmadığı,
Mersin Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 01.12.2008 tarihli ve 1940 ile 1941 sayılı raporda; sanıkların zaman ve mekan oryantasyonlarının tam olduğu, sorulan sorulara zamanında ve doğru yanıt verdikleri, herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliği bulgusuna rastlanmadığı, iddia olunan suçun müdafaa ve münakaşasını yapabildikleri, 30.11.2008 tarihinde işledikleri motosiklet hırsızlığı suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin ayrı ayrı gelişmiş olduğu bilgilerine yer verildiği,
Sanık ... hakkında Sincan Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 24.12.2015 tarihli ve 4901 sayılı raporda; sanıkta herhangi bir çocukluk çağı psikosendrom arazı veya zeka geriliği bulguları izlenmediği, sanığın isnat olunan konut dokunulmazlığının ihlali ve hırsızlık suçlarının savunmasını ve tartışmasını yapabilecek, mahiyet ve sonuçlarını idrak edebilecek nitelikte normal psikobiyolojik gelişimde olduğu, sanıkla birlikte gönderilen evrakta da mezkur suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak boyutta bir akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek herhangi bir tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadığı, sonuç olarak konut dokunulmazlığının ihlali ve hırsızlık fiillerini algılama ve bu fiillerle ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğine sahip olduğunun bildirildiği,
Sanık ... hakkında Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 11.08.2016 tarihli ve 88 sayılı sağlık kurulu raporuna göre; sanığın, 2008 yılındaki hırsızlık eylemini kendisinin gerçekleştirmediğini ve hırsızlığın suç olduğunu ifade ettiğini, sanıkta sanrı, varsanı ve bipolarite öyküsüne rastlanmadığı, öz bakımının sosyokültürel durumuyla uyumlu, bilincinin açık, yöneliminin tam, duygulanımının disforik, çağrışımlarının düzgün, algılamasının doğal olduğu, mevcut hâliyle TCK’nın 31. maddesi kapsamında ruhsal hastalığının bulunmadığı,
Anlaşılmıştır.
Şikâyetçi ... soruşturma evresinde; suça konu motosikletin kendisine ait olduğunu, olaydan yaklaşık on gün öncesine kadar kullanmadığı bu motosikleti direksiyon kilidi takılı vaziyette apartman içerisindeki merdiven giriş bölümüne bıraktığını, suç tarihinde saat 05.00 sıralarında evinde istirahatte olduğu sırada cep telefonunu bir polis memurunun arayarak motosikletinin çalındığını, çalanları yakaladıklarını, karakola gelmesi gerektiğini söylediğini, kendisine teslim edilen motosikleti kontrol ettiğinde düz kontak yoluyla çalıştırılması amacıyla ön panelinin kırılmış olduğunu, motosiklette başkaca hasar olmadığını gördüğünü beyan etmiştir.
Sanık ... soruşturma evresinde; diğer sanıkla aynı mahalleden arkadaş olduklarını, olay gecesi başka bir arkadaşına gitmek üzere evden çıktığını, yolda sanık ... ile karşılaştıklarını, gece geç saate kadar gezdikten sonra sanık ...'ın bir apartmana girerek motosiklet çaldığını, kendisinin o sırada apartman dışında beklediğini, motosikletle birlikte oradan uzaklaştıklarını, ardından sanık ...'ın motosikletin ön farını kırıp çıkardığı kabloları birbirine sürterek çalıştırmak için uğraştığı sırada polislerin geldiğini ve yakalandıklarını, kovuşturma evresinde ise; sokakta sanık ... ile birlikte yürürlerken üç kişi ile karşılaştıklarını, bu kişilerin yanında çalışır vaziyette motosiklet olduğunu, bu motosikleti kendilerine verdiklerini ancak neden verdiklerini bilmediğini, daha sonra bu motosikletle gezerlerken polisleri gördüklerini, m

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat