"İçtihat Metni"
Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 15. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 327-7
Sanık ... hakkında resmî belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sırasında eylemin resmî belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını oluşturabileceği gerekçesiyle İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesince 25.11.2008 tarih ve 112-898 sayı ile verilen görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesince 04.11.2010 tarih ve 37-455 sayı ile; sanığın, resmî belgede sahtecilik suçundan TCK'nın 204/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası; nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK'nın 158/1-f-h ve 52/2. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis ve 36.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına; her iki suç yönünden aynı Kanun'un 53. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
Hükümlerin sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen (Kapatılan) 23. Ceza Dairesince 10.06.2015 tarih ve 1662-2453 sayı ile; resmî belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün onanmasına; nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün ise;
"...1- Sanık hakkında 14.02.2008 tarihli iddianameyle resmî belgede sahtecilik ve basit dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı TCK'nın 157/1. ve 204/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı, İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/11/2008 tarih ve 2008/112 Esas, 2008/898 sayılı kararı ile iddianamede anlatılan eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, bu mahkemece çıkarılan yakalama kararına istinaden yakalanan sanığın istinabe yoluyla savunmasının alındığı, ancak ifadesinin alınması sırasında görevsizlik kararının sanığa okunmadığı, yine Cumhuriyet savcısının sanığın resmi belgede sahtecilik suçunun yanısıra nitelikli dolandırıcılık suçundan da cezalandırılmasına yönelik mütalaasını açıkladığı oturumda sanığın ve sanık müdafisinin hazır bulunmadığı anlaşılmış olup bu şekilde ek savunma hakkı tanınmadan sanık hakkında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 226. maddesine muhalefet edilmesi,
2- Katılan vekilinin soruşturma aşamasında verdiği şikayet dilekçesinde suça konu çekin sanık tarafından reklam hizmeti karşılığı olan borcuna mahsuben verildiğinin belirtilmesi, katılan ...'in de ifadelerinde suça konu çeki sanıktan yayınladıkları reklam ücreti karşılığı aldıklarını belirtmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, çekin sanık tarafından önceden doğan borç ilişkisi nedeniyle verilip verilmediği, bu kapsamda somut olayda dolandırıcılık suçunun unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılıp, irdelenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
a- Sanığın talimatla alınan savunmasında 'suça konu çek karşılığında katılan şirket yetkililerine 35.000 TL’lik vadeler bölünmüş senetler verdiğini ve karşılığında ibraname aldığını' beyan etmesi karşısında; sanığın savunmasında ileri sürdüğü bu iddiasının gerçekliği araştırılmadan ve buna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediği değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm verilmesi,
b- Katılan vekilinin şikayet dilekçesinde suça konu çekin sanık tarafından 23.06.2005 tarihinde katılan firmaya verildiğinin belirtilmesi karşısında, suç tarihi bu tarih olarak ele alındığında, sanık hakkında atılı nitelikli dolandırıcılık su