Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/723 Esas 2018/562 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2017/723 E.  ,  2018/562 K.
"İçtihat Metni"


Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 10. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 11-219

Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ...'in, "Uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine, "Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan ise 5237 sayılı TCK'nın 191/1-2-4-5, 53, 54 ve 63. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba ve müsadereye ilişkin İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 08.03.2011 tarihli ve 48-60 sayılı hükümlerin, Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 11.11.2013 tarih ve 18299-9896 sayı ile;
"A) Sanık hakkında 'uyuşturucu madde ticareti yapma' suçundan kurulan beraat hükmünün incelenmesi:
Olay tutanağı içeriğine, sanığın yakalanış şekline, suç konusu uyuşturucu maddenin miktarı ile ele geçiriliş biçimine, sanığın savunmasına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın subut bulan atılı suçtan mahkûmiyeti yerine dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle beraatine karar verilmesi...
B) Sanık hakkında 'kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma' suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Sanığın, sübut bulan uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu gizlemek ve bu suçun cezasından kurtulmak için, uyuşturucu madde kullandığını belirttiği, sanığın uyuşturucu madde kullandığı teknik yöntemlerle de saptanmadığı dikkate alınarak, kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan beraatine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi..." isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 27.05.2014 tarih ve 11-219 sayı ile;
"...Bilindiği üzere; '...Ceza muhakemesi hukukunun temel prensiplerinden birisi de şüpheden sanığın yararlanacağı ilkesidir. Her hukuk devletinde kabul edilen ve masumluk karinesi ile sıkı bir ilgisi olan bu ilkeye göre, yapılan ceza muhakemesi sonunda fiilin sanık tarafından işlendiği, yüzde yüz belliliğe ulaşmadığı taktirde beraat kararı verilecektir. Böyle bir ilkenin kabul edilmesinin sebebi, bir suçlunun cezasız kalmasının, bir masumun mahkum olmasına tercih edilmesi, başka bir ifade ile masumluk karinesidir. Keza, şüphelinin veya sanığın savunmasının aksinin kanıtlanması ondan beklenemez. Kaldı ki, CMK'nın 147. maddesi uyarınca susma hakkı bulunmaktadır. Susma hakkını kullanan şüphelinin sükut ikrardan gelir deyişine dayanarak suçunu kabul ettiği söylenemeyeceği gibi savunmasını kanıtlaması da beklenemez. Şüpheliye yüklenen suçun sübuta erdiği kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılmalıdır. (Y.C.G.K.19.04.1993,6-81/110).' O halde, yapılan ceza muhakemesinin sonunda belliliğe, örneğin fiilin sanık tarafından işlendiğinin veya işlenmediğinin sabit olduğu sonucuna varılmaması durumunda sanık mahkum edilemez. Ceza muhakemesinde esas olarak, fiilin fail tarafından işlendiği veya işlenmediği konusunda, hukuk düzenince kabul edilen vasıtalarla, yargılama makamının tam bir kanaate ulaşmasını temin ameliyesine ispat denir. Burada dikkat edilecek noktalar şunlardır: Burada inandırmak yetmez, tam bir kanaate ulaşılacaktır. Medeni usul hukukundan farklı olarak ceza muhakemesi hukukunda ispat yükü (külfeti) sorunu yoktur. Gerçekten şüpheliye susma hakkı tanıyan bir hukuk düzeninde, ispat yükünden söz edilmesi olanaksızdır. İspat için sabit oluş arandığına göre, bunun dışında mahkumiyet kararı verilemeyecektir; şüpheden sanık yararlanır ilkesi devreye girecektir. İspat ameliyesinde, hukuk düzeninin kabul ettiği vasıtalar delillerdir. Buna göre ceza muhakemesinde ispat için kullanmak istenen bir vasıtanın delil olarak nitelenebilmesi için iki temel niteliği bulunmalıdır. Bu vasıta olayı temsil etmeli ve olayı temsil eden bu vasıta; akla, maddi gerçeğe ve hukuka uygun olmalıdır. Olayı temsil etmekten maksat; delil olarak kullanmak istenilen vasıtanın olayın bir parçası olması ve/veya olayı yansıtmasıdır. Örneğin, bir adam öldürme suçunda olay yerinde bırakılan suç aleti olayın bir parçasıdır. Buna karşılık böyle bir suça 5 duyusu marifeti ile tanık olmuş bir kimsenin anlatımları olayı yansıtır. Ne var ki bir ispat aracına delil diyebilmek için olayı bir şekilde temsil etmesi, olayı yansıtması yetmez. Bu yansıtmanın akla, yani bilime, maddi gerçeğe ve hukuka uygun olması da şarttır. Bu vasıflan taşımayan bir ispat aracına teknik anlamda delil denilemez; bu nedenle de bu tür vasıtalara dayanılarak hüküm tesis edilemez. Ceza yargılamasının amacı hiçbir duraksamaya yer vermeden maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Bu araştırmada, yani gerçeğe ulaşmada, mantık yolunun izlenmesi gerekir. Gerçek; akla uygun ve realist, olayın bütünü veya bir parçasını temsil eden kanıtlardan veya kanıtların bir bütün olarak değerlendirilmesinden ortaya çıkarılmalıdır. Yoksa bir takım varsayımlara dayanılarak sonuca ulaşılması ceza yargılamasının amacına kesinlikle aykırıdır. Ceza yargılamasında kuşkunun bulunduğu yerde mahkumiyet kararından söz edilemez. Bu ilke evrenseldir.
Tartı tutanağı, 29.12.2010 tarihli olay tutanağı, parmak izi ve fotoğraf basım formları, adli muayene raporları, yakalama, gözaltına alma ve üst arama tutanakları, ifade ve sorgu zaptı, sanığın üzerinde çıkan paralar ile ilgili alınan Merkez Bankası raporu, 05.01.2011 tarihli İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü ekspertiz raporu, sanığın aşamalarda alınan savunmaları, sanığa ait nüfus ve adli sicil kaydı ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde;
29.12.2010 tarihinde saat 17:30 sıralarında Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı güven timlerinin kendilerinin istihbari çalışma olarak nitelendirdikleri ve içeriği dosyada mevcut olmayan bir çalışma sonucunda, ...., İkiz Sokak içerisinde 55-60 yaşlarında, kır saçlı, 1,65 - 1,70 boylarında, düzgün giyimli, Mustafa isminde bir şahsın uyuşturucu madde sattığına dair edindikleri bilgi üzerine olay yerine gittikleri, bir müddet bekledikten sonra eşgale uygun şahsın sokak içerisinde görüldüğü, izlemeye ve takip edilmeye başlandığı, şahsın cep telefonu ile görüşmeler yaptığının gözlemlendiği, sokak içerisinde dolaştığı, bir süre sonra yaya olarak hızlı bir şekilde sokak üzerinden ayrılıp uzaklaşmaya başladığı 500 metre kadar takip edildiği, şahsın sürekli etrafına bakındığı ve tedirgin olduğunun gözlemlendiği, bunun üzerine polis kimlik kartları gösterilerek adı geçen şahsın yakalandığı, üzerinde tutanakta belirtildiği şekilde 17 parça, brüt ağırlığı 124,78 gram gelen ve dosya içerisinde bulunan ekspertiz raporundan esrar olduğu anlaşılan uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği anlaşılmıştır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki olay tutanağında sanığın uyuşturucu maddeleri satarken veya satmaya çalışırken görüldüğüne dair hiçbir tespit ve bulgu mevcut değildir.
Yine güven timlerinin kendilerince yapmış oldukları istihbari çalışmanın neden ibaret olduğu, kim ya da kimlerden bahse konu bilgilerin alındığı hususunun dosyada herhangi bir tutanağa bağlanmadığı, sadece olay tutanağında istihbari bir çalışmadan bahsedilmekle yetinildiği görülmüştür.
Ayrıca her ne kadar nasıl yapıldığı belli olmayan ve dosyaya belgesiyle birlikte yansımayan istihbari çalışma sonucunda uyuşturucu sattığı iddia edilen kişinin eşgaline yarayacak tüm bilgiler, şahsın ismi ile birlikte verilmiş olmasına rağmen neden istihbari bilgiyi veren kişinin veya kişilerin uzaktan da olsa şahsı bizzat gelip göstermedikleri hususu tutanağı dercedilmemiştir. Ayrıca bu bilgiyi veren kişi ya da kişilerin sanıktan uyuşturucu madde satın aldıkları ya da temin ettikleri de belli değildir.
Bir istihbari bilginin veya ihbarın somut olarak delil niteliğinde kabul edilmesi için uyuşturucu satışına ilişkin net ve somut deliller içermesinin gerekeceği, ayrıca herhangi bir kopukluk yaşanmadan doğrudan olayın faili ile bağlantılı olacak şekilde yapılmasının zorunlu olduğu, oysa dosyada her ne kadar ismine kadar tüm eşgal bilgileri verilmiş ise de uyuşturucu madde satışı yapan kişinin aynı niteliklere sahip bir başka şahıs olma olasılığının da gözardı edilmemesi gerekeceği anlaşılmaktadır.
Kaldı ki dosya kapsamından kolluk güçlerinin uzun süreli takiplerine rağmen sanığın uyuşturucu madde sattığı veya satmaya teşebbüs ettiğine dair herhangi bir delile rastlanılmamıştır.
Somut olayda tek delil nasıl ve ne şekilde yapıldığı belli olmayan ve olay tutanağına geçirilen ihbar niteliğindeki istihbari çalışmadır.
Sanık da olayın başından beri istikrarlı biçimde uyuşturucu maddeleri kullanmak için bulundurduğunu beyan etmiş olup, uyuşturucu maddelerin nasıl paketlenmek suretiyle küçük poşetler içerisinde satılmak için bulundurulduğu bilinmekte ise miktar olarak fazlaca uyuşturucu madde alan kişinin bu uyuşturucu maddeleri aynı şekilde birden fazla küçük miktarlarda paketlenmiş olarak alma olasılığının da mevcut olduğu gözden uzak tutulmamalıdır.
Bütün bu hususlar şüpheden sanığın yararlanacağına ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Yargıtay kararları doğrultusunda yukarıya alınan masumiyet karinesine yönelik değerlendirme ile birlikte gözönünde tutulduğunda sanığın savunmasının aksini kanıtlar ölçüde somut, her türlü kuşkudan arınmış, kesin ve inandırıcı deliller ile üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapmak suçunu işlediği saptanamadığından sanığın bu suçtan mahkememizin 08.03.2011 tarih, 2011/48 esas ve 2011/60 karar sayılı hükmünde ısrar edilmek suretiyle beraatine karar verilmesi gerekmiştir.
Sanığın uyuşturucu maddeleri kullanmak için bulundurduğuna yönelik aşamalarda alınan istikrarlı beyanları ve üzerinde uyuşturucu madde kullanım miktarı ile orantısız oluşturmayacak miktarda çıkan esrar maddesi birlikte

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat