Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/276 Esas 2018/333 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2018/276 E.  ,  2018/333 K.
"İçtihat Metni"



Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 16. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 17.11.2016
Sayısı : 434-580

Sanık ...'nin yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan TCK'nun 277/1, 62 ve 53. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 03.12.2013 gün ve 318-594 sayılı hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Ceza Dairesince 31.05.2016 gün ve 1298-3799 sayı ile;
"1-Yargı görevi yapanları etkilemek suçunun maddi unsuru, yargı görevi yapanları emir vermek, baskı yapmak, nüfuz icra etmek suretiyle veya her ne surette olursa olsun hukuka aykırı olarak etkilemeye kalkışmaktır. Somut olayda ihtiyati haczin kaldırılması için noter vasıtasıyla hakime ihtar çekme şeklinde gerçekleşen davranışta hakime emir vermek, baskı yapmak, nüfuz icra etmek şeklindeki seçimli hareketlerden herhangi birinin gerçekleşmediği açıktır. Hukuka aykırılık ise genel bir ifadeyle hukuka (hakka) karşı gelmek onunla çatışma halinde olmak demektir. Suçun unsuru olarak hukuka aykırılık, işlenen fiile hukuk düzeni tarafından cevaz verilmemesi, bütün hukuk düzeni ile çelişki ve çatışma halinde bulunulması anlamına gelmektedir. Hakime ihtarname çekmek usul hukuku açısından uygulamada rastlanan davranışlardan değil ise de, dava sırasında iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında hukuk düzeninin kesinlikle yasakladığı bir durum olmadığından suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2- TCK'nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu" isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi ise 17.11.2016 gün ve 434-580 sayı ile;
"Yüksek Yargıtay 16. Ceza Dairesinin, 31.05.2016 tarih ve 2016/1298 Esas, 2016/3799 Karar sayılı bozma ilamında, davaya konu suç, yargı görevi yapanları etkilemek, bu suçun, maddi unsuru ise yargı görevi yapanlara emir vermek, baskı yapmak, nüfuz icra etmek suretiyle veya her ne surette olursa olsun hukuka aykırı olarak etkilemeye kalkışmak, olarak nitelendirmiştir.
Oysa bu nitelendirmenin havi olduğu TCK 277. maddesi, 05.07.2012 tarih ve 28344 sayılı R.G.'de yayımlanan 02.07.2012 tarih ve 6352 sayılı kanunun 90. maddesi ile başlığı ile birlikte tamamen değiştirilmiş olup, 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunun 69. maddesi ile '5237 sayılı Kanunun 277. maddesinin birinci fıkrasında yer alan 'veya yapılmakta olan bir soruşturmada' ve 'şüpheli veya' ibareleri madde metninden çıkarılmış ve fıkraya, 'teşebbüs iltimas derecesini geçmediği takdirde verilecek ceza altı aydan iki yıla kadardır' cümlesi eklenmesinden sonra maddenin en son hâli,
Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs
Madde 277 - (Değişik madde: 02.07.2012 - 6352 S.K./.)
'(1) Görülmekte olan bir davada (...), gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek veya bir haksızlık oluşturmak amacıyla, davanın taraflarından birinin, (...) sanığın, katılanın veya mağdurun lehine veya aleyhine sonuç doğuracak bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi ya da beyanda bulunması için, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle: 18/06/2014-6545 S.K./69. md) Teşebbüs iltimas derecesini geçmediği takdirde verilecek ceza altı aydan iki yıla kadardır.
(2) Birinci fıkradaki suçu oluşturan fiilin başka bir suçu da oluşturması halinde, fikri içtima hükümlerine göre verilecek ceza yarısına kadar artırılır' şeklini almıştır.
Bu durumda dosyamızın suç tarihi 22.05.2013 olması nedeniyle temyiz incelemesi maddenin en son hâli üzerinden yapılması gerektiği halde eski metin üzerinden inceleme yapıldığı anlaşılmıştır.
Sanığın üzerine atılı suçun, mümas olduğu TCK 277. maddesinin son hâli nazara alındığında ise anılan maddenin gerek birinci fıkrasında gerekse diğer fıkrasında, 'hukuka aykırılık' kavramı esas noktadır. Hukuka aykırılık ise fiil ile hukuk kuralı arasında bir çelişki, bir çatışma ilişkisi biçiminde anlaşıldığına göre, ceza hukuku alanında önemli olan husus bu çatışmanın fiil ile bütün hukuk düzeni arasında mı, yoksa yine fiil ile sadece ceza normları yani ceza kuralları arasında mı gerçekleşmesi gerekeceği probleminin çözülmesidir. Bu ise hukuka aykırılığın kapsam ve sınırının çözümlenmesi ile alakalıdır. Hukuka aykırılığın muhtevasını belirleme problemi hukuka uygunluk sebeplerinin niteliği ve esası ile sıkı surette ilgilidir. Bu anlamda hukuka aykırılığı biçimsel olarak kabul eden görüşe göre; bu kavramdan maksat, insan hareketinin belirli bir hukuk kuralı ile çelişki hâlinde bulunması olarak kabul etmektedir. Bu tanımla yetinmeyip, ceza hukuku bakımından biçimsel karşıtlığın yanı sıra ceza kurallarının koruduğu hak ve yararları da ihlâl etmesinin veya tehlikeye karşı bırakmasının gerekeceği yani maddi hukuka aykırılık görüşünü savunan yazarlar da bulunmaktadır. Ancak maddi hukuka aykırılık görüşünü savunan yazarlar arasında bu hak ve yararın neden ibaret olduğu konusunda da fikir ayrılığı bulunmaktadır. Bu konudaki değişik görüşleri, üç teori kapsamında görmek mümkündür. Bu teorilerden birincisi yararların dengelenmesi teorisidir. İkincisi, haklı amaç uğruna haklı araç teorisi olup üçüncüsü ise fiilin sosyal uygunluğu teorisidir.
Tüm bu farklı görüşlere karşın TCK 277. maddesinin, TCK'da düzenlendiği yer, kanun koyucunun bu hükmü vazederken orta koyduğu düşünce yani maddenin gerekçesi nazara alınarak, kanunun suç saydığı bir fiil işlendiğinde, o fiili suç saymakta güdülen amaca, kanunun esas fikrine bakmak gerekir. Yapılan hareketin bu amaca girdiğine kanaat getirildiği anda hukuka aykırılık var demektir. Birtakım düşüncelerle aynı hareketin adil veya haklı sayılabilmesinin hiç bir rolü yoktur. Buna karşılılık hareketin sözü geçen amaca uygun olmadığı, kanunun bu türden hareketleri yasaklayıp cezalandırmak amacını güdemeyeceği sonucuna varıldığında fiil hukuka uygundur ve hukuka uygunluğu belirten hâlin kanunlarda yazılı olup olmaması bakımından bir ayrım yapmaya gerek yoktur. Bu son anlamdadır ki; ceza hukukunun zımni sınırlarının bulunduğunu, maksatsız hukuk ve suç olmayacağı gibi, amacın ötesinde bir hukuka aykırılık da bulunamayacağını, fiilin amaca uygunluğunu tespit bakımından kanunlarda bir açıklığın bulunmasına ihtiyaç ve zorunluluk olmadığını, bu hususun ratio legis'den (kanunun esas fikrinden) çıkarılabileceğini kabul etmek gerekir. Böylece bir yandan kanun koyucunun iradesinin üstünde bir irade tanınmamakta, diğer yandan bu iradeyi maksada uygun bir tarzda yorumlayarak, amaç bulunmadığı zaman fiilin de hukuka aykırı olamayacağını kabul etmek gerekir (Daha ayrıntıları ile valleta, 38- Dönmezer-Erman, Ceza Hukuku 2. Cilt, 8. Bası, 1983, sayfa 18).
Bu durumda, TCK 277. maddesinin gerekçesi nazara alındığında, yani kanun koyucunun iradesi nazara alındığında, hâkime noterden ihtarname çekmek fiilinin kanun koyucunun bu konudaki iradesine aykırı bir hâl olduğu açıktır. Nitekim Yüksek Dairede bozma ilamında '...hâkime ihtarname çekmek usul hukuku açısından uygulamada rastlanan davranışlardan değil...' düşüncesinde olmuş ve hemen hemen benzer bir olayda Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 26.01.2011 tarih ve 2008/22167 esas, 2011/383 sayılı kararında, '...Avukat olan sanığın takip ettiği davayı gören hâkime yazıp gönderdiğini kabul ettiği 'ihtarname' başlıklı 22.06.2005 tarihli yazıda, 2005/117 sayılı dosyadaki tedbir konusunda isteği yönünde karar verilmediğinden ve bu nedenle müvekkillerinin mağdur edildiğinden söz edildikten sonra; 'haksız, adaletsiz kararlarını adalete uygun hale getirmeniz, getirmediğiniz takdirde tazminat davası açacağım gibi şikayet yoluna da gideceğimi ihtaren bildiririm' sözlerinin, tazminat alacağına ilişkin bildirimden öte, görülmekte olan bir dava ile ilgili olarak isteme konu kararın elde edilmesine yönelik baskı ve hukuka aykırı olarak, görülmekte olan bir davada taraflardan biri lehine karar verilmesi amacıyla yargı görevi yapanı etkileme niteliğinde olduğu ve TCY'nin 277. maddesindeki suç öğelerinin oluştuğu gözetilmeden eylemin vekalet görevi gereğince iddia ve savunma hakkı kapsamında olduğuna ilişkin dosya içeriğine ve yasaya uymayan gerekçeyle beraat hükmü kurulması yasaya aykırı ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden hükmün bozulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi' şeklinde karar vermiştir.
Buna göre; somut olayda derdest dosyanın sanığının, ihtiyati haczin kaldırılması için noter vasıtasıyla hâkime ihtar çekme şeklinde gerçekleşen davranışı da hukuka aykırı olup TCK 277/1. maddesine aykırı olduğu açıktır

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat