Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2019/16 Esas 2021/281 Karar
Karar Dilini Çevir:
Ceza Genel Kurulu         2019/16 E.  ,  2021/281 K.
"İçtihat Metni"

Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 3. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza

Kasten yaralama suçundan sanık ...'ın TCK'nın 86/1, 86/3-a, 62/1, 53/1-2-3 ve 63. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba, CMK'nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına ilişkin Iğdır Ağır Ceza Mahkemesince verilen 14.05.2009 tarihli ve 108-101 sayılı karar, itiraz edilmeksizin 22.05.2009 tarihinde kesinleşmiştir.
Sanığın, denetim süresi içerisinde 27.03.2013 tarihinde kasıtlı bir suç işlemesi üzerine dosyayı ele alan Iğdır Ağır Ceza Mahkemesince 11.12.2014 tarih ve 272-225 sayı ile; CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına, sanığın TCK'nın 86/1, 86/3-a, 62/1, 53/1-2-3 ve 63. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 16.10.2018 tarih ve 19900-15245 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 15.11.2018 tarih ve 18206 sayı ile;
“...Mağdurenin yaralanması 5237 sayılı TCK'nın 86/1. maddesi kapsamındadır ve 6545 sayılı Kanun'un 58. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 102/4. maddesi uyarınca kasten yaralama suçunun ağır neticelerine yol açacak nitelikte değildir. Bu durumda aynı Kanun'un 42. maddesinde düzenlenen birleşik suç kuralı uyarınca, kasten yaralama suçu, eşe karşı nitelikli cinsel saldırı suçunun cebir ve şiddet unsuru sayılmalı ve ayrıca cezalandırılması yoluna gidilmemesi gerektiği” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesince 11.12.2018 tarih, 7999-19313 sayı ve oy çokluğuyla itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık hakkında eşe karşı nitelikli cinsel saldırı suçundan açılan kamu davasının düşürülmesine ilişkin karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme, sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet kararıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire çoğunluğuyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın 07.04.2009 tarihinde resmî nikâhlı eşi olan mağdureye karşı nitelikli cinsel saldırıda bulunmadan önce direncini kırmak amacıyla TCK’nın 86/1. maddesi kapsamında kalacak ölçüde kasten yaralama suçunu işlediği, mağdurenin şikâyetinden vazgeçmesi nedeniyle nitelikli cinsel saldırı suçundan kamu davasının düşürülmesine karar verildiği dosyada; sanığın kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verilip verilmeyeceğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığının 09.04.2009 tarihli ve 639-51 sayılı iddianamesi ile, sanık ... hakkında, resmî nikâhli eşi olan mağdure ...’a yönelik eylemleri nedeniyle nitelikli cinsel saldırı ve kasten yaralama suçlarından cezalandırılmasına karar verilmesi istemiyle kamu davası açıldığı,
Iğdır Devlet Hastanesince 08.04.2009 tarihinde mağdure hakkında düzenlenen geçici raporda; ...’ın alın sağ taraf saçlı deri bileşkesinde 2x1 cm’lik yüzeyel sıyrık, sol göz kapağı alt tarafında 3x1 cm’lik ekimoz, boyun ön yüzünde yaygın yüzeyel sıyrıklar, sırt sol üst köşede scapula üzerinde 7x3 cm’lik yüzeyel sıyrık ve zeminde ekimoz, sırt sağ scapula altında 4x2 cm’lik yüzeyel sıyrık olduğu, bu lezyonların basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde olduğu ve hayati tehlikesinin bulunmadığı, karnında sancı olduğuna dair iddiasının kadın doğum uzmanı tarafından değerlendirilmesinin uygun olacağının belirtildiği,
Aynı hastane tarafından aynı tarihte düzenlenen diğer raporda; mağdurenin fiili livata açısından anal muayenesinde minimal olarak mukoza erode görünümde kanamalar olduğu, fissür ve yara görülmediği, grade 1 hemoroidlerinin bulunduğu, parmakla yapılan muayenede anal kasların normal olarak değerlendirildiği, asıl raporun ilgili bölümler ve adli hekimce verilmesinin uygun olduğunun ifade edildiği,
Iğdır Adli Tıp Şube Müdürlüğünce mağdure hakkında düzenlenen 08.04.2009 tarihli raporda; sol göz altında mor renkli ekimoz, alın sağ yanda saçlı deri sınırında 2x1 cm'lik, boynun ön tarafında yaygın yüzeyel sıyrıklar, sırt sol yanda 7x3 cm’lik ekimoz ve sırt sağ skapula altında 4x2 cm'lik yüzeyel sıyrık tespit edildiği; diz-dirsek pozisyonunda yapılan anal muayenede, anüsün normal anatomik yapıda olduğu, saat kadranına göre 12 rakamı hizasında anüsün 1,5 cm dış üst kısmında aşağı yukarı seyirli yüzeyel erozyon bulunduğu, anüste kanama, yırtık, ekimoz bulunmadığı; erişkin şahıslarda sürtme sürtünme veya uygun pozisyon verilerek ilaveten kayganlaştırıcı madde kullanımı durumlarında, fiili livata ile ilgili uyumlu maddi bulguların saptanamayacağının tıbben bilindiği, sonuç olarak mağdurenin vücudunda saptanan ekimoz, sıyrık ve anüsün 1,5 cm üzerinde yüzeyel erozyon arızalarının, vücudunda direncinin kırılmasını sağlayacak ölçünün ötesinde darp ve cebir izine neden olduğu, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olmadığı, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, ayrıca mağdurenin vücudunda akut fiili livata ile uyumlu maddi bulguların bulunmadığı, erişkin şahıslarda sürtme sürtünme veya uygun pozisyon verilerek ilaveten kayganlaştırıcı madde kullanımı durumlarında, fiili livata ile ilgili uyumlu maddi bulguların saptanamayacağının tıbben bilindiği, mağdurenin cinsel istismara uğradığının kabulü gerektiğinin belirtildiği,
Yapılan yargılama sonucunda, Iğdır Ağır Ceza Mahkemesince 14.05.2009 tarih ve 108-101 sayı ile, sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan açılan kamu davasının, mağdurenin şikâyetinden vazgeçmesi nedeniyle TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca düşürülmesine; sanığın kasten yaralama suçundan TCK’nın 86/1, 86/3-a, 62/1, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba, CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği,
Sanığın denetim süresi içerisinde 27.03.2013 tarihinde yine eşi ...’a yönelik işlediği kasten yaralama suçundan Iğdır (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesince TCK’nın 86/2, 86/3-a, 62/1 ve 52/2-4. maddeleri uyarınca kesin nitelikte 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
Yapılan ihbar üzerine dosyayı yeniden ele alan Iğdır Ağır Ceza Mahkemesince 11.12.2014 tarih ve 272-225 sayı ile, CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına karar verildiği,
Anlaşılmaktadır.
Mağdure ... Savcılıkta; ...’la yaklaşık 6 yıldır evli olduğunu, bu evlilikten bir çocuklarının bulunduğunu, 5 aylık hamile olduğunu, Tahir’in sürekli olarak kendisini dövüp dışarı attığını, ayrıca kendisiyle ters yönden cinsel ilişkiye girmek istediğini, bu isteğine hep karşı koyduğunu, en son 07.04.2009 tarihinde kendisiyle ters yoldan cinsel ilişkiye girmek istediğini, yine bu duruma karşı çıktığını, bunun üzerine kendisini dövdüğünü, direncinin kırıldığını ve Tahir’in kendisiyle rızası dışında ters yönden cinsel ilişkiye girdiğini, kendisini şikâyet edeceğini söylediğini ancak tehdit ettiğini, bu nedenle ertesi gün gelerek şikâyette bulunabildiğini,
Mahkemede; eşi olan sanığın, dönem dönem Murat isimli arkadaşıyla evlerine gelerek seks CD’leri izlediklerini, Murat’ın eşine bu durumdan rahatsız olduğumu söylediğini, Murat’ın da bunu sanığa bildirmesi üzerine sanığın, kendisini bir haftalığına babasının evine gönderdiğini, daha sonra tekrar evine geldiğinde sanığın kendisiyle ters yönden cinsel ilişkiye girmek istediğini, izlediği CD’lerdeki gibi kendisiyle beraber olmak istediğini söylediğini, hatta kendisine “Sen benim malımsın, istediğim gibi kullanırım” dediğini, bunu kabul etmediğini, olay günü sanığın, ilk önce kendisiyle normal yoldan ilişkiye girdiğini, daha sonra ters ilişkiye girmek istediğini söylediğini, bunu kabul etmemesi üzerine yatakta kendisini hem tokatlayarak dövdüğünü hem de cinsel organını anüsüne sokarak kendisiyle ters ilişkiye girdiğini, o gün dışarı çıkamadığı için şikâyetçi olamadığını, ertesi gün karakola giderek şikâyette bulunduğunu, sanığın kendisiyle normal yoldan cinsel ilişkiye girmesine rızasının olduğunu ancak ters ilişkiye girmesine rızasının bulunmadığını, sanığın kendisiyle bir defa ters yönden ilişkiye girdiğini, sanığın duruşma salonunda kendisine sahip çıkacağını, bir daha bu hareketlerde bulunmayacağını ve ailesinin etkisi ile hareket etmeyeceğini söylediğini, bu nedenle şikâyetinden vazgeçtiğini,
İfade etmiştir.
Sanık aşamalarda; mağdure Naime’yle yaklaşık 6 yıldan beri evli olduğunu, mağdurenin yaklaşık 5 aylık hamile olduğunu, olay tarihinde gece yatağa uzandığında mağdurenin yanına gelerek üzerini çıkartmasını söylediğini, üzerini çıkarttıktan sonra mağdurenin de soyunduğunu, kendisinin cinsel organıyla oynamaya başladığını, önce normal ilişkiye girdiklerini, daha sonra mağdurenin ters ilişkiye girmek istediğini söylediğini, mağdurenin rızasıyla ters ilişkiye girdiklerini fakat kendisine bu ilişkinin haram olduğunu, yapmamasını söylediğini ve kendisini geriye doğru çektiğini, daha doğrusu bu ilişki esnasında cinsel organının baş kısmının girdiğini, daha sonra kendisini geri çektiğini, mağdurenin neden böyle yaptığını, bunun uygun olmadığını söylediğini, mağdurenin de ters ilişkiye girmenin suç olduğunu, kendisini suçlu çıkartmak için bu şekilde hareket ettiğini ve kendisini şikâyet edeceğini söylediğini, bunun üzerine mağdureye 1-2 tokat attığını savunmuştur.
Uyuşmazlık konusunda isabetli bir çözüme ulaşılabilmesi için; “bileşik suç” kavramından ne anlaşılması gerektiği ve TCK’nın 102. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesi ve 4. fıkrası üzerinde durulması gerekmektedir.
Türk Ceza Kanunu’nun hazırlanmasında esas alınan kural "gerçek içtima" olup, bu ilke uyarınca "kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza" söz konusudur. Nitekim Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu Raporunda; "Ceza hukukunun temel kurallarından birisi, 'kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza vardır’ şeklinde ifade edilmektedir. Bunun istisnaları, suçların içtimaı bölümünde belirlenmiştir. Bu istisnalar dışında işlenen her bir suçla ilgili olarak ayrı ayrı cezaya hükmedilecektir. Böylece verilen her bir ceza, bağımsızlığını koruyacaktır" denilmektedir. Anılan kuralın istisnaları, Türk Ceza Kanunu’nun birinci kitabının "Ceza Sorumluluğunun Esasları" başlıklı ikinci kısmının, "Suçların İçtimaı" başlığını taşıyan beşinci bölümünde bileşik suç, zincirleme suç ve fikri içtima maddelerinde düzenlenmiştir.
TCK'nın 42. maddesinde, gerçek içtima kuralının istisnalarından olan bileşik suç; "Biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması dolayısıyla tek fiil sayılan suça bileşik suç denir" şeklinde tanımlanmış, kanun koyucu bununla da yetinmeyerek; "Bu tür suçlarda içtima hükümleri uygulanmaz" düzenlemesini getirmiştir.
Bileşik suçta tek başlarına suç teşkil eden iki ayrı eylem birleşmekte ancak suçlardan biri diğerinin içinde eridiğinden, faile iki ayrı suçtan değil, yalnızca en ağır neticenin karşılığı olan suçtan ceza verilmektedir. Bir başka anlatımla, farklı suç olarak düzenlenen birden fazla sonuç bir araya gelip kendisini oluşturan suçlardan tamamen ayr

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat